Bilinçsiz ebeveyn olma yöntemleri
- GİRİŞ13.11.2013 09:36
- GÜNCELLEME13.11.2013 09:36
Uzaktan kolay görünen "Aman canım, abartmaya gerek yok, nasılsa büyür..." gözüyle baktığımız, içine düşüldüğünde insanı canından bezdiren süreç haline gelebilen bir debelenme halidir anne/baba olmak.
Danışmanlık hizmeti verdiğim ailelerde dikkatimi çeken iki türlü bilinçsiz anne/baba psikolojisi var:
Birinci grup anne/baba; aslında başarılı, saygın, çevrelerinde sevilen/değer verilen, çocuklarına karşı yeterince iyi davranışlar sergileyen kişiler oldukları halde, sanki dünyanın en başarısız ve beceriksiz ebeveyni kendileriymiş gibi hissedip, çocuk yetiştirme konusunda sınıfta kalmışlar gibi üzülen, anne/babalık özgüvenleri yerlerde sürünenler.
İkinci grup anne/babalar ise; çocuk yetiştirmenin aslında fazla da abartılmayacak bir durum olduğunu düşünerek, kendilerinin büyüme dönemindeki "olağan" hallerinden yola çıkarak, eğitime ve çocukla kurulacak iletişime yeterince yatırım yapmadıkları için, evlatlarıyla kuramadıkları bağlar nedeniyle endişelenenler.
İkisinde de bir acayiplik hissediyorsunuz değil mi?
Birincisindeki düşünsel hata, yeterince emek verilmesine rağmen, gerekli anne/babalık özgüveninin olmaması ve mükemmeliyetçi yapılanma nedeniyle yaptığı hiçbir şeyi yeterli görmeyerek, çocuğa karşı muntazaman suçluluk duyguları beslemekten kaynaklanan eziklik psikolojisidir.
İkincisindeki düşünsel hata ise; çocukla iletişim kurma ve çocuğun duygularını anlama noktasında yeterince yatırımı yapmadığı halde, sanki yapmış, ona rağmen işler yolunda gitmiyormuş gibi hisseden, grandiöz yapının eşlik ettiği, endişe/kaygı yaşama psikolojisidir.
Bazılarınızın "İkisini toplayıp ortadan bölerseniz her şey yoluna girer Mehtap Hanım..!" şeklinde matematiksel işlem tavsiyelerinizi duyar gibi oluyorum doğrusu... haklısınız... ikisinin orta yolunu bulmak lazım çünkü...
İkisi de bilinçsiz yapılanma..!
Birincisi, verdiği şeyin farkında değil; ikincisi, vermediği şeyin!
Çocukla kurulması gereken duygusal ilişki açısından bakılacak olursa;
Birincisi, çocuğuna karşı hissettiği sevgi duygularını gereğinden fazla dışa vururken; ikincisi çocuğuna karşı hissettiği sevgi duygularını içine atma/gizleme eğilimindedir.
Birincisi, çocuğuna karşı her anlamda bağımlı ve aşırı cömert davranırken; ikincisi, çocuklarının aileyle birliktelik ve beraberlik duygularına karşı aşırı duyarsızdır.
Birincisi, çocuğunun büyüme dönemi özelliklerini ve yaşına göre ihtiyacı olan duygularını aşırı önemserken; ikincisi, çocuğun büyüme dönemi özelliğiymiş, belirli yaşlarda belirli durumlara karşı dikkatli davranmak gerekirmiş gibi gelişim süreçlerine karşı umursamazdır.
Birincisi, çocuğunu aşırı ilgiye boğma eğilimindeyken; ikincisi, çocuk evde yokmuş gibi yaşayabilmektedir.
Biricisi, çocuğuna iyi davranacağım, onu hiç kırmayacağım diye anne/baba olma sınırını bir türlü çizemezken; ikincisi, anne/baba oluşunu neredeyse her an hatırlatacak katı sınırları olan bir hayat tarzı yaşayıp gitmektedir...vs. örnekleri uzatmak mümkün.
Birinci veya ikinci farketmez, bilinçsiz şekilde çocuk yetiştirirken anne babalar farkında olmadan çocuklarına benzer şekilde zarar veriyor aslında. Çünkü aşırı koruyup kollamada da çocuğu kendimizden bağımsız bir kişi olarak görememe psikolojisi var, ikinci tutum olan çocuğu baskılamada da.
İkisinde de çocuğa karşı geliştirilmiş bir bilinçaltı özgüven sorunu var. Birincisi aşırı kolladığı için, kendisi olmasa çocuğunun hiçbir şey yapamayacağına inanır, ikincisi çocuğun kendi sözünden çıkamayacağına odaklanır. Sanki her iki tutumda da dikkat çeken bir yan var farkettiniz mi? Hükümdar anne/baba!
En güzeli ne biliyor musunuz? Allah'tan çocuklar esnek! Onlar biz yetişkinlere oranla daha anlayışlı! Bizi ve tepkilerimizi, bizim onları tanıyıp anlamamız gerektiğinden daha iyi biliyorlar! Yaptığımız her türlü destek ve iyi niyetli yanlış davranışların, onlara olan sevgiden ve onlara zarar gelme kaygısından kaynaklandığını hissedebiliyorlar!
Anne/baba olmanın doğasında yer alan iyi niyetimizin yanına, büyüttüğümüz çocuğu daha yakından tanıyabileceğimiz tatlı bilgiler eklersek fena olmaz bence diyeyim... ve bitireyim...
Sevgiler...
NOT: 1) 21 Kasım 2013 Perşembe günü saat 19.30'da Ümraniye Belediyesi Kültür Merkezi'nde "Ailede ve Hayatta Mutlu Düşünme Yolları" konulu seminer vereceğim.
2) 27 Kasım 2013 Çarşamba günü saat 14.00'de Başakşehir Belediyesi'nin Güvercintepe Bilgi Evi'nde düzenlediği "Çocukta Manevi Değer Oluşturmak" konulu seminer vereceğim. Hepinizi beklerim...
Mehtap Kayaoğlu - Haber 7 (Psikolojik Danışman &Psikoterapist)
mehtapkayaoglu@gmail.com
http://www.facebook.com/psk.mehtapkayaoglu
htttp://www.twitter.com/mehtapkayaoglu
Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol