Dünyada hergün yeni bir hareketlilik yaşanıyor. Gece yatarken birbirine iyi geceler dilekleriyle uykuya dalan insanlar, ertesi sabaha zıt kutuplar olarak uyanabiliyor.

Öncelikle son günlerde yaşanan durumlara canınızı sıkmayın lütfen, su yolunu buluyor nasılsa. Ben, herkes için en güzel şekliyle çözümleneceğine inanıyorum.

Tüm bu harareti yüksek günlerde birileri üzülürken birileri heyecanlanıyor. Emin olduğum  durum, bu gerilimin içinde kimsenin sonsuz huzuru yakalayamayacağı gerçeği!

Hiç merak ettiniz mi canciğer kuzu sarması ilişki biçimleri, nasıl oluyor da kolaylıkla uç noktalara kayabiliyor?

Yüksek seviyelerde bilgimiz dışında gelişen ilişkilerden değil, günlük pratiğimize yansıyan, yakın arkadaş ilişkilerimize zarar veren boyutuyla soruyorum bu soruyu?

Nasıl oluyor da birbirimizle fazla ortak zeminimiz yokken yakın arkadaş olabiliyoruz ve bir takım nedenlerle ertesi sabah o arkadaşa düşman uyanabiliyoruz?

Aslına bakarsanız çok kolay!

İşte, en anlaşılabilir şekliyle durumun açıklaması:

"Farklılıklar" çok önemlidir sevgili okurlar!

"Gelişip/ilerlemek" için de farklılığa ihtiyaç vardır "bölüp/parçalamak" için de!

Bir sistem, bir devlet, bir kurum...vb gibi adı ne olurda olsun insan davranışlarını analiz ederek ilerleyen herhangi bir oluşum mutlak olarak farklılıklar ilkesi üzerinden gider.

Farklılıkları, hangi taraftan kullanmak isterse, o tarafı harekete geçirirek ele alır ve yansıtır!

Burada o kadar ilginç bir bilidışı oyun var ki şaşırırsınız!

Sistem, ılımlı dönemlerde farklılıklara vurgu yapar ki, farklılıklarımızdan istifade edelim, gelişelim, daha geniş yelpazelere sahip olalım. İlerleyelim...

Ancak! Ancak işler ters gidecek olursa aynı farklılıklardan yola çıkarak birbirine düşürelim! Farklı olduğuna vurgu yaparak ötekileştirelim!

Anlayacağınız, herhangi biri size sevdirilmek istendiğinde onun sizden farklı yanları zenginlik olarak sunuluyor size. Ve sübliminal bir algıyla, aynı kişi hakkında "aslında ne kadar farklı yapılarınız olduğu" nakşediliyor zihninize.

Herşeyin yolunda olduğu, elele tutuşup yeşil kırlarda şarkı söyleyerek saadet yaşadığınız günlerde bahsi geçen farklılıklar hiç dikkatinizi çekmiyor. Gelin görün ki araya günah keçimiz karakedi girince ani bir aydınlanma yaşıyoruz ve birbirimizden ne kadar da farklı insanlar olduğumuz bilgisi su yüzüne çıkıveriyor.

Ardından? Ver elini kavga, gürültü, nefret. Elele tutuşmaktan vazgeçmiş toplumlar.

Bizim insanımız neyse ki hep dostluktan ve iyi anlaşmaktan yana. Düşmanlıktan mutlu olan insanlar değiliz.

Cahil toplumların, düşünce/fikir altyapısı oluşmamış kişilerden oluşan milletlerin çok kolay alaşağı edilmesi, kandırılması, yönlendirilmesi, istenildiği gibi hareket ettirilmesi, bu gibi davranış ve psikoloji yöntemleriyle sağlanıyor. Dünya tarihi bunun örnekleriyle dolu.

Farklılıklar metaforunda niyet önemli niyet! Niyeti bozuk yöneticiler için farklılıklar halkı kavga ettirici malzeme. Aynı şekilde iyi niyetli yöneticiler için de farklılıklar inanılmaz geliştirici bir unsur!

Birilerinin verdiği motivasyonla kardeş olurken neye kardeş olduğumuzu; birilerinin kötü demesiyle aslında neye düşmanlık ettiğimizi iyi analiz etmemiz lazım.

Dünya insanı ve tabii ki bizler akıllı olmalıyız bence. Fevri hareket etmemek, maşa ve kukla olmamak için.

Sevgiler...

NOT: 23 Aralık 2013 Pazartesi günü saat 14.30'da Marmara Üniversitesi İbrahim Üzümcü Konferans Salonu'nda öğrenci arkadaşlarımıza "Bugünün Genci Olmak" konulu seminer vereceğim. Müsait olan herkesi bekleriz.

Mehtap KAYAOĞLU (Psikolojik Danışman &Psikoterapist)

Telf: 0212 583 00 22

mehtapkayaoglu@gmail.com

http://www.facebook.com/psk.mehtapkayaoglu

htttp://www.twitter.com/mehtapkayaoglu