Her insanın unutmaya çalıştığı hataları vardır. Bazı evlilikler bu hataların unutulmasına izin vermiyor sanki. Çünkü kişi kendi bireysel hatalarının farkına varıp onların üstesinden gelmeye çabalarken, eşi ne yapıp ediyor ve o hatalara atıfta bulunarak unutulması sürecini geciktiriyor. 
Oysa evlilik, bireysel özel oluşumuza, değerli olduğumuz duygumuza ve hayat bize sert davransa bile yastık arkadaşımızın bize hep yumuşak yanlarıyla tampon olacağına inanmanız için değil midir? Ne güzel bir evliliktir o!
Yaş ilerlerken ve fiziksel zorluklar devreye girerken, zihinlerde oluşan "yok oluyorum" kaygımızı yatıştırmak için değil midir evlilik?
Onun tamamen haksız olduğunu bildiğimiz halde, nasılsa yatıştığında aksiliğinin farkına varacaktır rahatlığının huzuru değil midir beraberlik?
Amaçlarımız, hedeflerimiz, hırslarımız, huylarımız değişse bile, değişmeyen tek gerçeğimiz değil midir eşimiz?
Dikkatimizi birbirimizden uzaklaştırmadan, çabamızı bizden sonra gelen nesiller için birleştirdiğimiz üretkenlik değil midir hayalimiz?
Evlilik terapileri yaparken günlük pratiğimde öğrendiğim birşey varsa o da evlilik ilişkisinin teori güdümlü değil ilişki güdümlü olması gerçeğidir. Çünkü teorilerin ters döndüğü, ilişkinin evliliği götürdüğü gerçeğiyle karşılaşıp duruyorum yıllardır. 
Evli olana, zaten o ilişkinin içinde olana, onun ilişkisi için bir şeyler söylemenin ne kadar garip olduğunu biliyorsunuz değil mi? Kişiler çevreden, aileden, gelenekten, dini değerlerden getirdikleriyle debelenip dururken, eşiyle kendisi arasında olup bitenden öylesine uzaklaşıyor ki! Uzaklaşılanın da eş değil "ilişkinin" kendisi olduğu gerçeğini göremeyerek üstelik.
İnsanoğlunun içinde, kendisi geliştirmeye yönelik doğal bir eğilim vardır. Bu eğilim sayesinde iyiyi kötüden, doğruyu yanlıştan ayırır. İster bireysel meselelerinde olsun ister evlilik ister eş, her türlü ilişkisinde gelişim eğrisini yükseğe taşıma kapasitesi vardır. Yeter ki beynindeki ve önündeki engelleri aşsın!
Öyle evlilikler öyle ilişkiler var ki şaşırırsınız. O sorunlu evliliği düzeltmek için kitaplar okutmaya, konular anlatmaya, yeni yollar göstermeye gerek yok. Sadece kendi beyinlerindeki ilişki engelini kaldırmak işe yarıyor. Çiftin, ilişkilerine güvenmeleri gerektiği bilgisi kalplerine yerleşince ilişkinin kendisi de düzeliyor. 
Tam da bu nedenle düşünüyorum da terapilerdeki hedefim çok büyük benim! Sadece semptomu yatıştırmaya, evliliği kurtarmaya, ilişkiyi rahatlatmaya değil, evlilik ilişkisinin önemli unsuru olan kişileri geliştirmeye yönelik çalışmalar yapmaya gayret ediyorum. Kötü giden evliliğin ortaya çıkardığı acıyı hafifletirken, sağlam karakterler olmaları için uğraşıyorum.
İnsanın başına ne geliyorsa yanlış bakış açısından geliyor sevgili okurlar!
Günlük pratiğinizde eşinizle aranızda sorun olduğuna inandığınız bazı davranışlarınızın, sadece evlilik ilişkisi içinde değil, hayatınızın pek çok alanında sizi zor duruma düşürdüğünü fark etmiyorsunuz. Benzer şekilde farklı ilişkileri yönetmek için kullandığınız olumlu yöntemleri evlilik ilişkinizde hatırlamıyorsunuz bile. Oysa iş hayatında insan yönetmek için kullanılan hoş taktikler, komşu ilişkilerinde devrede olan insani tarzlar evlilik ilişkisine yansıtılsa, masal gibi günler yaşamanız kaçınılmaz olur.
Terapist gibi eş olun. Evlilik ilişkinizi zora sokacak olan engelleri ortadan kaldırın. 
Birbirinizin gelişme arzusunun önünü açın.  
Evliliğiniz güzelleştirecek insani değerler için uygulama tavrıyla teşvikçi olun. Yapmadığınız şeyleri eşinizden beklemeyin. Yaptıklarınızı onun başına kakınç etmeyin. 
Bir daha hiçbir şey düzelmeyecek tavrıyla, birbirinizin cesaretini kırmayın. Siz isterseniz olur, uğraşırsanız düzelir merak etmeyin. 
Birbirine uygun olmayan karakter özelliklerini farkettiğinizde bunlarla yaşamayı öğrenin. Yaşayamayacağınızı anladığınızda birbiriniz incitmeden uzman yardımı alın. 
Birbirinizin duygularını anlamaya çalışın. Biriniz için gereklilik olanın, diğeriniz için leke olabileceği fikrini öğrenin. Size göre yapılması gereken zorunlu davranış, diğeriniz için kesinlikle yapılmaması gereken ayıp davranış anlamına gelebilir, bu farklılıkları hissetmeye çalışın. 
Birbirinizi tanımaya çalışın ama birbirinize tanı koymaktan vazgeçin! Biz uzman olduğumuz halde tanı koymamaya ve olanla yaşamanızı sağlamaya çalışırken, evli çiftler ısrarla birbirine tanı koyuyor. Bunu yapmayın. Çünkü adını koyduğunuz ve birbirinizi etiketlediğiniz davranışlar dönüp dolaşıp kendini doğrulayan kehanet halini alıyor unutmayın.
Evlilik çok kolay....
Evlilik çok zor...
 Kolaylaştıran da sizsiniz... zorlaştıran da...
Sevgiler...

Mehtap KAYAOĞLU (Psikolojik Danışman &Psikoterapist)
Tlf: 0212 583 00 22 - 0533 488 06 00
mehtap.kayaoglu@yuzlesme.tv
mehtapkayaoglu@gmail.com
http://www.facebook.com/psk.mehtapkayaoglu
htttp://www.twitter.com/mehtapkayaoglu