Beyinle ilgili araştırmalar yapılıyor sürekli. Beyin ve kişiler arası ilişki, aşk, bağımlılık, keyif alma duyguları arasındaki ilişkiler de araştırılmış. Güzel sonuçlar çıkmış. Dilerseniz bugünkü yazımda size bunlardan bahsedeyim.

Sarılmak bizim geleneksel alışkanlığımız. Biz Türkler, Avrupa ülkeleri veya Amerikan toplumları gibi uzaktan iletişim kurmuyoruz. Anne çocuğuna sarılır, büyükler küçüklere sarılır, kadın erkek demeden arkadaşlar birbiriyle sarmaş dolaş olur. Hepimiz için olağan bir süreç. Üstelik göreceksiniz şimdi, çok da faydalı.

Sarılmak, dokunmak gibi davranışlarımız, beynimizde, birlikte olduğumuz kişiye karşı güven ve aşk/sevgi kimyasallarını artırıyor. Sarıldığımız anda devreye giren oksitosin-dopamin salınımı önce gerginliği ve şüpheciliği ortadan kaldırıyor, ardından beyindeki aşk/sevgi sinyallerinin devreye girmesine vesile oluyor.

Özellikler kadınlarla yapılan çalışmalarda, kendilerine yirmi saniye sarılan kişiye karşı inanılmaz güven hissetmeye başladığı görülmüş. Demek ki evli bir erkekseniz, eşinize günde sadece yirmi saniye sarılarak onun güvenini kazanabilirsiniz. İnanmazsanız sarılın ve görün. "Nasıl yani? İşimiz yok her gün yirmi saniye sarılacak mıyız?" diye endişelenmenize gerek yok. Yazının devamını okuyun bence.

Günlük sarılma ihtiyacının karşılanması, evlilik ilişkisinde güvenin oturması ve şüpheciliğin kalkmasıyla birlikte beynin oksitosin ve dopamin ihtiyacında azalma oluyor. Yani bir kişiye aşık olduktan, ona bağlandıktan, onunla güven dolu bir ilişki geliştikten sonra beynin bu kimyasallara olan ihtiyacı azalıyor. Dolayısıyla ömrünüzün çoğunu sarılarak geçirmeniz gerekecek diye bir kaide yok. Merak etmeyin beyler! Kaldı ki aynı kimyasallar sizde de var. Yani eşinize sarılmaya sizin de eşleriniz kadar ihtiyacınız var.

Bunun dışında birbirine sarılan ve dokunsal temas yapan insanların daha neşeli olduğu biliniyor. Çünkü dopamin maddesinin aynı zamanda beyinde keyif alma, neşelilik gibi etkiler yaptığını biliyoruz. Neşeli yerinde, keyfi harika olan kişilerinse daha canlı, daha enerjik, daha hareketli oldukları bilinir. Demek ki birbirimize sarıldığımızda, aramızda güven ilişkisi oluşmasının yanında, neşeli ve mutlu insanlar haline de geliyoruz.

Uzatmaya gerek yok.

Evlilik ilişkinizde iyileşme istiyorsanız günde yirmi saniye sarılın. Samimi, içten ve sevecen.

Ardından birbirinize daha çok bağlanıp güvendiğinizi göreceksiniz. Üstelik gün boyu keyifli ve neşeli zaman geçirmenize vesile olacak bu sarılmalar.

Bir insan evlilik ilişkisinden daha ne bekleyebilir ki?

Sevgiler...

Mehtap KAYAOĞLU (Psikolojik Danışman &Psikoterapist)

mehtapkayaoglu@gmail.com