İş görüşmeleri için etkili yöntemler

  • GİRİŞ14.01.2015 09:51
  • GÜNCELLEME15.01.2015 08:39

Bu günkü yazımda sizlerden gelen sorular ışığında bazı yöntemler önereyim istedim.

İş görüşmeleri, yapılacak olan çalışmaların başlangıcını oluşturuyor. Görüşmelerin içeriğinin yanında, görüşmeye eşlik eden farklı etmenler olduğunu tahmin ediyorsunuz. Çünkü görüşme sırasında yapacağımız sunum, karşılıklı iş görüşmesinin yanında, bazı teknik detaylar var ki; işin olmasında veya olmamasında etkin rol oynuyor. İşte bu detayların tam oturması, kişinin yapacağı iş görüşmesini kaliteli hale getiriyor.

Kendinizden pay biçin! İş yapacağınız insanlarla bir araya geldiğinizde, işin içeriğinin yanında neler ilginizi çeker? Nelerin varlığı veya yokluğu sizi rahatsız eder?

O halde önemli olduğunu düşündüğüm noktaları tek tek hatırlatmaya başlayayım:

1. İş görüşmesi yapmadan önce, kimlerle iş görüşmesi yapacağınıza karar vermeniz çok önemli.

Kafası karışık, önüne kim çıkarsa projesini anlatmaya çalışan, yakaladığım kardır mantığıyla hareket eden acemi dönemleri geride bıraktık çoktan. İş görüşmesinin amacı, yapacağınız çalışmalar için uygun zemin oluşturmaktır. Bu zemin kimi zaman profesyonel tarzınızla ulaştığınız kişi veya kurumlar olabilirken, kimi zaman da yakın çevrenizden birileri olabilir. Pek çok kişi, uzak insanlar ve uzak firmalar düşünür. Yakın çevreniz, arkadaşlarınız veya tanıdığınız kişiler de yeni yapacağınız işinizle ilgili görüşebileceğiniz, iş görüşmesi yapabileceğiniz kişiler listesinde yer alabilir.

Demek ki önce kimlerle görüşeceğimize karar veriyoruz. Bu kararı verirken tanıdıklarımızdan ve tanımadıklarımızdan oluşan bir liste hazırlıyoruz. Disipline bir tavırla görüşme planlaması yapıyoruz.

2. İş görüşmesine giderken doğru giyinin.

Bizde bir söz var bilirsiniz; "Kişi kıyafetiyle ağırlanır, sohbetiyle uğurlanır." diye. Yapacağınız iş görüşmelerinde giysinizin özenli olması önemli. Çünkü ilk intiba denilen süre ilk 30 saniyeyi kapsıyor ve karşılaştığımız insanlar bu saniyelerde bizimle ilgili önyargı oluşturuyorlar.

Kişisel gelişim kitaplarındakinin aksine birşey söyleyeyim burada. İyi giyinmek demek illaki pahalı/marka ürünler giyinmek demek değil. Sizin iş kapasitenizle ilgili derli toplu giyimden bahsediyorum. Yapılacak işin büyüklüğü, şekli, niteliği bu giyim için neleri seçmeniz gerektiğini gösterir size. Önemli olan, bu görüşme için itina gösterdiğimiz duygusunu karşı tarafa hissettirmektir.

Seçilen giysinin ortalama kaliteli olmasının dışında, iş görüşmesi sırasında yapacağınız konuşmayı gölgelememesi de gerekir.

Bu konu kadınlar için daha önemli. İş görüşmelerine giderken şık ve sade kıyafetlerin doğru olduğunu düşünüyorum. Günümüzde kadınların bu anlamda kullanıldıklarına şahit oluyoruz malum. "İş bağlatacaksan, güzel bir kadını ortalama seksi giydirip göndereceksin adamlara. Gör bak dosya hemen işleme konuluyor!" gibi çirkin algının nesnesi haline gelinmemesi son derece önemli. Bazı kişi ve çevreler hiç kusura bakmasınlar, onların işleri olacak diye kadınların kadınlık halleri çıkar nesnesi haline getirilemez. Bu konuda uyarı yapmayı önemli buluyorum doğrusu. İş, iştir. Erkek patronlar çok istiyorlarsa, seksi kıyafetler giyinerek kendileri gitsinler iş görüşmelerine!

Ayrıca erkekler için de önemli uyarı. Dekolte kıyafetli kadınlar aracılığıyla aptal yerine konuluyorsunuz. Sizde zihin yok ya! Kadını görünce işi verirsiniz!

Bu durum pek çok erkek için hakaret içerikli bir tutum bence. Kadının kadınlık onuruna yazık, erkeğin zekasına hakaret!

3. Yanınızda kartvizitiniz mutlaka olsun!

İş görüşmesine gittiğinizde, kişilerin size ulaşabileceği bilgilerin olduğu kartvizitinizin olması önemli. "Hay Allah henüz bastıramadım.." gibi bahanelere sığınmak hoş görünmeyebilir.

Kartvizitinizde kurumsal iletişim bilgileriniz, varsa elektronik posta ve sosyal medya adreslerinizin olması önemli. Ve kartvizitinizin yaptığınız işle entegre olması önemli.

4. Yapacağınız işten bahsederken konuşmalarınızı kısa tutun.

Danışanlarımdan da dikkatimi çekiyor, kişiler yaptıkları işten bahsederken, işin tüm detaylarını, hedeflerini, önemini aktarmak istiyor. Oysa karşınızdaki kişi için bunların çok önemi yok! Ne kadar çok bilgi aktarmak isterseniz, karşınızdaki kişiyi o kadar çok yorarsınız. Detaylarla kafasını karıştırırsınız. Kişi, cümleleriniz arasında kaybolurken sizin ana fikir olarak ne söylemek istediğinizi kaçırabilir. Oysa ilk bir dakika içinde söyleyebileceğiniz doğru ifade işi bağlamanıza vesile olur. Merak ettiği detayları sorduğunda ilk cümlenizdeki başlıkların altını doldurmuş olursunuz.

Örneği; "Merhaba, ben Mehtap Kayaoğlu. Psikolojik Danışman ve Psikoterapistim. Aynı zamanda radyo ve tv programcısıyım. Kendime ait bir Aile Danışmanlık Merkezim var. Son dönemde internet bağımlılığıyla ilgili sorunlar yaşanıyor ülkemizde. Bu sorunların giderilmesi ve sağlıklı internet kullanımına yönelik güzel bir proje geliştirdik. Bu proje kapsamında sizinle görüşmeyi istedim." diyebiliriz.

Kişi bu özet ve kapsamlı girişin ardından merak ettiği soruları soracaktır.

5. Konuşmaya asla başlamayacağınız konuları mutlaka zihninize kazıyın!

Üniversite yıllarımda sevdiğim bir hocamız önemli bir tavsiyede bulunmuştu. Eğer mutlu olmak ve insanlarla iyi geçinmek istiyorsan kesinlikle şu üçü hakkında yorum yapma:

"Tuttuğu futbol takımı, dahil olduğu siyasi düşünce ve dini değerleri"

Benzer mantık iş görüşmeleri için de geçerli. Gerçi bazı işler benzer siyasi düşünceye sahip kişiler arasında etkili oluyor belki. Yine de hiç tanımadığınız bir ortamda, hiç tanımadığınız kişilerle iş görüşmesi yapacaksanız, sohbete bu konularla başlamayın.

İş görüşmenizin bitiminin ardından hoş sohbet kısmı başlayabilir. Bu hoş sohbet kısmının hoş olması için bile yine bu konulara girmemekte fayda var. İnsanların kırmızıçizgileri vardır. Profesyonel yaklaşımlarda kişiler birbirleriyle iş yaparlar, birbirlerinin değer algılarına dokunmazlar. Bu tarzı yakalamak önemli günümüzde, bilginiz olsun.  

Demek ki; konuşmalarınız kısa, açık, net ve hedefe dönük olmalı. Gereksiz ortam gerici konuşmalar, samimiyet adı altında yapılan itici tavırlar, karşı tarafı yoracak türden uzun konuşmalar gereksiz.

Bazı danışanlarımdan duyuyorum. "Yaa Mehtap Hanım... ortam çok iyiydi.. konuştuk, gülüştük, sohbetimizi yaptık. Kanka olduk. Bu işi kesin alırız gözüyle bakıyorduk. Aradılar şirketten özür dilediler ve işi başkasına verdiklerini söylediler. Kimseye güvenemeyecek miyiz artık bu hayatta?"

Bunun güvenle bir ilgisi yok! Ortamın iyi olması, sohbetin kakara kikiri olması, insanlarla mahalle kahvesinde oturur gibi doğal konuşmalar yapmanız, o işi sizin alacağınız anlamına gelmez! İnsanlar profesyonellik arıyor artık, mahalle sohbeti değil!

6. İş görüşmesinin ardından birkaç gün içinde kurum yetkilisiyle haberleşin!

İş görüşmenizi yaptınız. Konuştunuz. Belirli standartlar belirlediniz. Kişiler düşüneceklerini söylediler, sizden zaman istediler. Herkesin zihni karışık olabilir ve iş önceliği farklı olabilir. Duygusal küslük veya alınganlık yapmayın. Birkaç gün sonra kişileri telefonla arayarak olabilir, elektronik posta atarak olabilir, selam vermeyi ihmal etmeyin. Hem nazik şekilde hal hatır sormuş olursunuz hem de işiniz hakkında hatırlatma yapmış olursunuz.

...

Aslına bakarsanız yazılacak madde çok... ama yazı uzasın istemiyorum. Şimdilik bu kadar diyelim, daha fazla profesyonel yardım isteyen kişi ve kurumlar için eğitimler yapalım.

Sevgiler....

Mehtap KAYAOĞLU (Psikolojik Danışman &Psikoterapist)

0212 583 00 22 - 0533 488 06 00

mehtap.kayaoglu@yuzlesme.tv

mehtapkayaoglu@gmail.com

http://www.facebook.com/psk.mehtapkayaoglu

htttp://www.twitter.com/mehtapkayaoglu

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat