Böyle olacağını bilsem seninle evlenmezdim
- GİRİŞ05.08.2009 07:28
- GÜNCELLEME05.08.2009 07:28
Soru: Ben 28 yaşında 3 yıllık evli bir bayanım. 2 yaşında kızım var. Eşimle üniversitede tanıştık. Bir yıl sonra da evlendik. Ailelerimiz memleket olarak çok uzak yerlerde olduğundan aralarında kültür farkı çok fazla. Bizde de o düğün günü sendromu yaşandı maalesef. Üstelik severek evlendiğim eşimle aram zamanla bozulmaya başladı. Ben duygusal davranmaya başladım. Eşim en ufak tartışmada “Böyle olacağını bilseydim evlenmezdim seninle” diyor. inanın bildiğim her yolu deniyorum ama benim duygularımla dalga geçiyor. Bütün sıkıntıyı çeken benim şimdi tam rahatladık hamdolsun derken eşim bana değer vermemeye başladı. Evde yemeğini yapan, gece ihtiyacını karşılayan biri olarak gördüğünü hissediyorum.
Mektup yazıyorum konuşamadığımız için. Sırayla önce kızdıklarımı, sonra istediklerimi, onu sevdiğimi, mutlu olmayı istediğimi.. okumuyor bile!
Özellikle ailesi ziyarete gidip geldikten sonra bu ilgisizliği daha da artıyor. İş yerinde çok vakit geçiriyor. Boş vakitlerinde gelip eksiklerimizle ya da kızımızla ilgilenmesini istiyorum “ben çalışmak zorundayım” diyor. Hâlbuki aynı şartlarda çalışan iş arkadaşları rahat bir şekilde evlerinde vakit geçiriyorlar.
Evlenmeden birçok şey için birbirimize söz vermiştik. Hatta anlaşma yapıp imza bile atmıştık. Anlayacağınız bana istediğim değeri vermemeye başladı. 6 aydır durum böyle. Öncesinde çok daha ilgili, ne demek istediğimi anlayan/dinleyen biriydi. 6 ay içinde en az 6 kez “istemiyorsan gidebilirsin” dedi. Tartışıyoruz, kavgaya dönüşüyor, ayrılmaya karar veriyoruz. Benim dünyam yıkılıyor. Sabaha kadar uyuyamıyorum, sabah kalkıp “ben sinirli olduğum için öyle konuştum” diyor ve hayat devam ediyor. Bir özür en ufak bir sürpriz . hiç bir şey yok..
Ne gelir elimden? benim yanlışlarım nerede? Düzelteyim. Yeter ki mutlu olmak istiyorum. Kızımı en güzel şekilde yetiştirmek istiyorum. Yüksek lisans mezunu insanlar olmamıza rağmen aramızda anlaşma konusunda uygulama yapamıyoruz.
Eşimi çok seviyorum gerçekten. O da beni sevdiğini bensiz olamayacağını söylüyor. Bana bu konuda yardımcı olur musunuz? Bu konu ile ilgili bir yazınız varsa yayınlarsanız ya da mailime cevap verebilirseniz çok sevinirim.
Cevap: Çok tanıdık geldi bu yazı değil mi? Bu konuda yazılarım var. Ama okuyucumuz için bir yenisini daha yazmaya karar verdim. Ve en çok dikkatimi çeken yerden cevap yazmak istiyorum.
“Sevgi”den bahsedeyim biraz. Halanızın kızı olan Sevgi, ilkokuldaki sınıf arkadaşınız Sevgi veya karşı komşunuz Sevgi’den değil; “olunan” sevgiden “hissedilen” sevgiden sevgi duygumuzu aktardığımızda bizi değiştiren ve karşı tarafı kayırma çabalarımızı artıran kavramdan bahsetmek istiyorum.
Gelen maillere bakılırsa en çok evlilik ilişkileri odaklı yazılar yazacağım sanırım. O nedenle de aklımdaki her şeyi aktarmak için kendimi sıkıştırmaya gerek yok! Nasılsa bol bol evli çiftler için veya evlenmemiş ama çift olmaya çalışan okuyucularımız için yazılar yazacağa benziyorum.
Bugün evlilik ve sevgi arasındaki dönüşümlü çatışmayı dile getireyim. Yaşadıklarınız ve bizim aile terapileri yaparken edindiğimiz tecrübeler gösteriyor ki; bir evliliğin çok iyi ve sağlıklı gitmesi için “sevgi(!)”nin varlığı yeterli gelmiyor. Sevgiden öte, sevgiden derin farklı ilişki bütünlerinin de oluşumlarınızda yer alması gerekiyor.
Öncelikle insanlar karşılıklı etkilenmeyi çekici duygular hissetmeyi “sevgi” zannediyorlar. Oysa sevgi geçici bir süre etkilenmek ve zamanla yavaş yavaş vazgeçmekten çok daha öte bir duygudur. “Karşılıksızlık” ilkesini gizlice içinde barındırır. Onun için yaptıklarımı, derinlerde bir yerlerde aslında kendim için yaptığımı hissetme duygusunun adıdır. Onun için en sevdiğinden vazgeçmeyi göze alabilmektir. Şartlar ne olursa olsun onu kayırarak hareket edebilmeyi başarmaktır. İkinizin ilişki dünyasında, hep onu kollayarak dans edebilme çabasıdır. Birbirinizden farklı olan yanlarınıza rağmen, asimetrik davranış alışkanlıklarının, sevdiğiniz kişi için yeniden gözden geçirilmesini sağlayacak bir yenilenme zeminidir.
Sevgi olgunlaştırır çünkü farklı olanla yaşama yeteneklerimizi geliştirir
Sevgi korur çünkü siz sevdiğinizi kendinizden bile korumaya çalışırken; naif hassasiyetinizin mutlak olarak fark edilmesine ve size çok daha yüksek bir bedelle geri dönmesine vesile olur. Tam da bu nedenle, korurken, aslında kolladığınızın kendiniz olduğunu anlarsınız yıllar sonra onu severek kendinizi kollarsınız çünkü zamanla “sen” ve “ben”den farklı bir bütüne doğru yol almışsınızdır. Sevdiğiniz için yaptığınız sizin için; sevdiğinizin sizin için yaptığı kendisi için olmaya başlar.
Ve sevgi “yapılan/başarılan” bir davranma biçimi değildir. Maalesef de öğrenilmez. Sevgi “olunan” bir süreçtir. İçinizde “olmak”la ilgilidir. Aksi durumlar sizi seven insan yapmaz “sevmiş görünen insan” yapar. Ve bence ülkemizdeki bir çok evli çift birbirini sevmiyor! Sever görünüyor!
Olgunlaşmıyorsa ! Koruyup korunmuyorsa !
“Seviyor eşim beni; ama çok kırıyor/üzüyor” diyen kişi çok veya “Eşim beni her gece dövüyor ama özünde iyi adamdır! Ve inanın ki beni çok da seviyor!”
Böyle cümleler duyunca aklıma o meşhur söz geliyor gölge etme başka ihsan istemez !
İçimden bir ses de diyor ki sevip(!) de döven eşlere veya sevdiği(!) halde çok üzen kişilere sevgi etme(!) başka ihsan istemez !
(Öneriler bir sonraki yazıda gelecek bu sadece sevgi ifadesiyle ilgili olan duygu aktarımıydı sevgili okurlar)
Mehtap KAYAOĞLU (Danışman Psikolog&Psikoterapist) / Haber 7
mehtap.kayaoglu@yuzlesme.tv
Tel: (0212) 583 00 22
Yorumlar21
-
SedA
6 yıl önce
Şikayet Et
Bn 6 yıllık evliyim 2 cocuk annesiyim esim her gecen gün bnden uzaklasıyor gibi geliyo bna tartışmalarımız artıyor . ve tartışma anlarında ayrılalım diyor. Bna güvenmiyosun sıkıyosun bni diyo bna hakaretler ediyor ne yapmalıyım bn bu evliligi ayakta tutmaya calışıyorum ama yıpranan bn oluyorum
Beğen
Cevapla
Toplam 1 beğeni
-
Ahmet Karayel
16 yıl önce
Şikayet Et
BAYANA TEK TAVSİYE. Soru sahibi bayana tek sorum var?
1-Eşinin annesini anne,
2-Eşinin babasını baba,
3-Eşinin kardeşlerini ve akrabalarına kardeş ve akraba kabul etmiş mi?
Evlilik geçmişindeki bu 3 sorudaki yanlışlarını, hatalarını, zayıf yönlerini bulsun ve özür dilesin.
Sorununun % 99'unu çözer.
Beğen
Cevapla
-
Elif
6 yıl önce
Şikayet Et
neden sadece kadın erkeğin ailesini kabul etmeli bir anlam veremedim verdiğiniz cevaba.....
Beğen
Toplam 11 beğeni
-
Elif
6 yıl önce
Şikayet Et
neden sadece kadın erkeğin ailesini kabul etmeli bir anlam veremedim verdiğiniz cevaba.....
Beğen
Toplam 2 beğeni
-
Mimiga
16 yıl önce
Şikayet Et
Her iki cinsten de bu tür yakınmaları çokca dinledim.. Genelde şikayetler aynı, seviyor ama ilgisiz vs.. Bir süre sonra ne farkettim biliyor musunuz? Bu insanlar başka insanlarla eşlerini sürekli kıyaslıyorlar. O kıyasladıkları kişilere hayranlık duydukça eşlerini daha çok eleştiriyorlar. Sonra farkettim ki yakınanlar başkalarına ilgi duyuyorlar ve bunun faturasını eşlerine kesiyorlar. Alınganlaşıyorlar ve eşlerinin sıradan davranışları bile kendilerine batıyor. Biraz zalimce bir yorum mu oldu? İzlenimimi paylaştım, hepsi böyle değildir tabi.
Beğen
Cevapla
Toplam 11 beğeni
-
esra ekmekci
16 yıl önce
Şikayet Et
:) ...dualarımdalar çünkü temel değerlerimle çatışmıyorlar ve insanlara yardımakendilerini adamışlar. Mehtap Abla kesinlikle işini içtenlikle ev severek yapan biri..insanlara yardımı dokundu kelimesi az kalmış..bence o ..insanlara yardıma sevdiği işi yaparkenn..kendini adamış biri..kendisinden hiç terapi almadım ama takip ettiğim dönemler..kitaplarını okuduğumda yazılarını okuduğumda..mail yollayıp cevaplar aldığımda..emin olunn bana da katkısı oldu..
Sefer Abi ve mehtap Abla..aile içi iletişimin ekranlardan gördüğüm en güzel örneğiydi..uzun zamandır takip edemesem de..hepp benimleler..dualarımdalar..
Beğen
Cevapla
-
darkness pen
16 yıl önce
Şikayet Et
Ellerinize sağlık Mehtap Hanım, çok güzel ve hakkaniyetli bir yazı. önce bi eleştiri yapmam lazım,bazı yorumcu arkadaşlar sanırm yazıyı okumadan yorum yapıyolar,mehtap hanım önerileri sonra yazacağı notunu düştüğü halde"ee sonuç ne,anlamadık bişi" gibi eleştiriler getirmişler,(anlama meslesine bişi demesem de)en azından okumadan yorum yapıp Mehtap Hanım gibi bu derece kendini geliştirmiş birikimli ve pek çok insana yardımı olmuş bi insanın yazısına haksız eleştirilerde bulunmayalım.ikincisi sevgi gerçekten böle bişise(ki bence de öle)fazlasıyla sevgisiz ortamlardayız demekt
Beğen
Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle