Sadakatsizliğe uğrayan eş ne yapsın?
- GİRİŞ26.10.2009 12:02
- GÜNCELLEME26.10.2009 12:02
Soru: 12 yıllık evliyim. Ortalama iyi bir evliliğimiz var sanıyordum. Sanıyordum diyorum çünkü eşimin beni aldatacağı hiç aklıma gelmezdi. 4 ay önce beni aldattığını öğrendim. İş yerinden bir kızla ilişkisi olmuş. Ne yapacağımı bilemiyorum. Gerçi çocuklarımız var ve onların hatırına da eşimi affettim. Asıl sorum şu; olanları içimden atamıyorum. Affettim ama içime sindiremiyorum. Neler önerirsiniz?mehtap.kayaoglu@yuzlesme.tv
Tlf: (0212) 583 00 22
Cevap: Öncelikle “aldatılma” demeyelim “sadakatsizlik” diyelim sevgili okurlar. Çünkü “sadakat” sorunudur. Bunu başka bir yazıda açıklarım size dilerseniz.
Evlilik bir erkek ve bir kadından oluşan, sınırları iyi çizildiğinde her iki kişinin “ben”lerini koruyarak, ortaya yeni bir “biz” çıkaran özel/güzel bir yaşam biçimidir. Sadakatsizlik ise, ortaya özenle çıkarılmış “biz”i yok etme riskini göze almaktır.
Yapılan bilimsel araştırmalar bu tip durumlarda belirli bir sıra içinde yaşanan insan davranışları olduğunu ortaya koyuyor.
İlk öneri, bu durumun evliliğiniz üzerinde bir kriz oluşturduğunu bilmek. Kriz varsa, krizi daha da körükleyecek durumlar vardır. Veya krizi yatıştırmaya yönelik tavır ve davranışlar vardır. Sadakatsizliğe uğrayan erkek/kadınların ilk yapmaları gereken hareket, genel davranış özellikleri hakkında bir fikre varmaya çalışmaları. Hangi davranışları zaten var olan bu ciddi krizi daha da körükleyecek? Hangi davranışları zaten var olan krizin yatıştırılmasına, üzerinde çalışılıp çözülebilir hale gelmesine yardımcı olacak? Zihninizi, mümkünse krizi yatıştıracak davranış ve yaşam biçimlerine göre kurgulamanız, evliliğinizi korumaya devam edecektir. Tabii ki korumaya devam etmek istiyorsanız.
İkinci aşama, sadakatsizliğe uğrayan herkesin yaptığı tipik bir sistem içeriyor “Bunu bana neden yaptı?” aşaması. Yani sadakatsizliği sorgulama, yaşananlardan anlam çıkarmaya çalışma durumu. Ortalama herkes yaşar bu süreci neden? Neden? Neden? Bir milyon yıl da sorsanız bulamazsınız cevabını! Sadakatsizliğe cevap bulma çabası, kişinin bu durumla ilgili olarak kendisinden kaynaklanabilecek gerekçeleri ortadan kaldırmaya çalışma çabası olarak da değerlendirilebilir. Burası çok önemli sevgili okurlar! Bazen gerekçe bulmaya çalışırken, sadakatsizliği yapan eşinizin “kendi sadakatsizliğinden dolayı sizi suçlu çıkarma” oyunuyla da yüzyüze gelebilirsiniz.
Oyun diyorum! Neden? Çünkü bir evlilikte karşılıklı yaşananların, ilişkiyi bitirme noktasına getirmesi veya ilişkiyi sadakatsizliğe doğru taşımasıyla; kişinin sadakatsizlik yapması aynı şey değildir. Her ilgisiz erkek eşini; her ilgisiz kalan kadın kocasını aldatsaydı bu memlekette! Ohooo yalan rüzgarını geçerdik.
Özetle “neden?” demeyin! Nedenleri kendi içinizde bulmaya çalışın. Tespit edilen ilişki sorunlarını tekrarlamamaya gayret edin. Ve sadakatsizlik gibi zaten son derece anlamsız olan bir yaşantı tecrübesini, anlamlandırmaya çalışarak boşuna zaman harcamayın. Şirketi iflasa götüren gerekçeleri iyi tespit etmekle, şirketi batıran son noktayı bulup, tüm hatayı o noktaya yüklemeye çalışmak arasındaki fark gibi düşünün sevgili okurlar.
Son aşama olanları kabullenme ve “affetme” aşaması. Gereksiz olana zaman harcamak yerine, geçmişte olmayanı tespit edip yoluna devam etme yaşantısıdır. Çok da önemlidir bence.
Unutmayın içimizde hep iki ses kavga eder durur!
Biri bir şey söyler, öteki ses tam da tersini! Savaşırlar ömrümüz boyunca!
Hangisi kazanacak diye merak eder dururuz!
Onu affetmeli miyim? Yoksa affetmemeli miyim?
Doğru cevap şu; hangisini beslerseniz, duygularınız hangi tarafı beslemeye devam ederse o taraf kazanır
Sevgili hanımefendi için özet geçeyim tekrar olan oldu. Ve zaten affettiniz. İçinize sindirememeniz büyük ihtimalle kendinizi suçlayacak gerekçelerle yüzyüze bırakılmanız ve aslında zihninizi yormanızı gerektiren, “bundan sonra ilişkimde nasıl davranmalıyım?” konusuna eğilememeniz. Sizin de eksiklerinizi olabilir ama bu eksiklikten fırsat bilip eşiniz sadakatsizlik yapmak zorunda da değildi. Ama yaptı. Bundan sonra el ele verip, gelecek için bir şeyler yapmaya başlamalısınız. Gerekirse birlikte birkaç seans Evlilik Terapisi desteği de alabilirsiniz.
Ve son olarak yurt içi/yurt dışı “Evlilik ve Aile” seminerleri için geziler yapıyordum. Yazılara da bu nedenle ara vermek zorunda kalmıştım. Geçen hafta Viyana’daki seminerimizde üzülerek öğrendim. Avusturya resmi istatistiklerine göre, evli her iki çiftten birisi boşanıyormuş. Üzücü ama daha üzücü olanı “Niye kiminle evlendiklerine dikkat etmeden evleniyorlar ki?” gerçeği !
Yazılacak çok şey var ve yeniden başladık görüşmek üzere sevgiyle kalın
Mehtap KAYAOĞLU (Danışman Psikolog&Psikoterapist) / Haber 7
Yorumlar23