İnsan nasıl sapıklaşır? Çözüm nedir?

  • GİRİŞ30.03.2011 07:20
  • GÜNCELLEME30.03.2011 07:20

Sapık haberleri ve sapık cinayetleri medyada fazlasıyla yer almaya başlayınca, insan canlısının “nasıl” sapıklaştığını kendi penceremden yazmadan geçemedim. Merak edip okumak isteyenler için hemen başlayalım.

İnsanlar neden sapıklaşır? Çünkü çeşitli büyüme sorunlarıyla ihmale uğrarlar. Adam yerine konmazlar. Sevgi görmezler. Duygusal çatışmaların ortasında, ilişkisel yozlaşmalar yaşarlar. Üzerine bir de rahat rahat suç işleyebilecekleri ortamları bulunca…! 

Günümüzde bebeklerin dünyaya ‘tertemiz bir sayfa’ olarak geldiği, hayat içinde şekillenip bozulduğu iddiası çoktan çöpe atıldı bile. Anne karnındaki duygusal/fiziksel gelişimine dikkat edilmediğinde ‘buruşturulmuş kağıtlar’ şeklinde dünyaya geldiklerini biliyoruz. Buna anne/baba arasındaki uyum, çocuk yetiştirme usullerimiz ve içinde bulunduğumuz çevrenin etkilerini ekleyince işler biraz daha karmaşıklaşıyor.  Peki, ne yapıyoruz da yaratılmışların en şereflisi insan, aşağılıkların en aşağısı haline gelebiliyor?

Çözüm nedir?

Kısasta hayat vardır.” diyor Allah(cc). Bu ayet, Hz.Adem’den bugüne; bugünden kıyamete kadar yapılmış en güzel tespitlerden birisidir. Çünkü hayırda yarışan, barışçıl, iyi insanlar için sorun olmayan bir durumu temsil ediyor. Biliyoruz ki ağır cezalar, sakıncalı iş yapan kişileri caydırmak içindir. İyi insanların ağır cezalarla zerre sorunu olmaz.

Ayeti irdeleyecek olursak aşağıdaki gibi bir tablo çıkıyor karşımıza:

İnsanda, canlılığını devam ettirebilmesi için fiziksel ihtiyaçlar (nefes almak, yemek, su içmek, tuvalete çıkmak ve uyumak) ve içgüdüsel davranışlar (mal edinme, güçlü bir şeye sığınma ve şehvet) vardır.

Fiziksel ihtiyaçlarımızı aklımızın bize verdiği doğal ve olağan yollardan karşılarız. Karşılamazsak, canlılığımızı devam ettiremez, ölürüz.

İçgüdüsel ihtiyaçlarımıza gelince; bunların doyurulmasının yanında disipline edilmesine gerek vardır. Yani mal edinmek istiyorum diye önümüze gelenin malını gasp edemeyiz. Veya şehvet duygularımızı bastırmak için komşularımızın çocuklarını evimize alıp canlarına kıyamayız. Tam da burada dünya görüşü dediğimiz ideolojiler devreye girer. İnsanın dünya görüşü neyse, seçimlerini bu inanı sisteminin kriterlerine göre ayarlar. Kişi bu ayarlamayı yapamıyorsa devlet devreye girer, insanlar arasındaki suistimali engellemenin yollarını bulur. Birinin hakkını ötekine karşı korumak için ne gerekiyorsa yapar. Vatandaşının can ve mal güvenliğini garanti altına alır. Anne/babaların bayramları(!) burunlarından gelmesin diye düzgün yasalar çıkarır.

Demek oluyor ki içgüdülerin ortadan kaldırılması mümkün değildir; fakat eğitilmesi gerekir. Eğitim işini ise inandığımız düşünce sistemi yapar. Kişinin kendi içi denetim mekanizması bunu düzenleyemiyorsa, devletin düzgün işleyen sistemi bu konuda devreye girer.

Şimdi… anlaşılan o ki; sosyal/hukuki kurallar, bireysel içgüdülerimizi düzenlememiz için iyi bir vesiledir. Emniyet kemeri takmıyorsa, ailesiyle yolculuğa çıkamayacağını bilen çocuk, mutlak olarak kemerini bağlar. Nitekim yurt dışında yaşayan vatandaşlarımız bilirler, cezai müeyyideler nedeniyle çocuklarını bu konuda gayet güzel disipline etmişlerdir. Gerçi ülkemize tatile gelince kurallar hemen ihlale uğruyor ama neyse. Ve niye acaba?

İçgüdülerin iki önemli özelliği vardır sevgili okurlar! Birincisi sürekliliktir. İkincisi ise yerine başka bir şey koyma eğilimi.

Eğer bir insanın içgüdüsel eğilimleri sapıtmaya başlamışsa, muhtemelen sapıtmaya devam edecek demektir. Tedbiri alınmalıdır. Ki bu durumda ikinci özellik devreye girmek zorundadır. Yani kişi, başına gelecekleri bildiği (yani kısas müessesesi işleyeceği) için içgüdülerine yenilmeyecek, içgüdüsel ihtiyaçlarının farkına vararak, bunları farklı şekillerde doyurmaya başlayacaktır. Örneğin çocuk pornosu istiyorsa ve başına gelecekleri biliyorsa, bol bol yemek yiyerek duygusal açlığını, nesnel tokluğa çevirmeye çalışacaktır. Bence mahsuru yok. Kendi bedenini şişmanlatsın! Ama etrafta cıvıl cıvıl koşup oynaması gereken masum yavruları, iğrenç emellerine alet etmesin!

Özetle kısas uzaktan bakınca birilerinin itiraz ettiği, ama bizi yaratan yaratıcının bizler için tavsiye ettiği ve bu tavsiyede ciddi hikmetlerin bulunduğu harika bir yöntemdir.

Endişelenen, ağır cezalar gelecekmiş diye kaygılananlardan olmaya başlamışsak

Danışman Psikolog & Psikoterapist Mehtap Kayaoğlu - Haber 7
www.yuzlesme.tv / mehtap.kayaoglu@yuzlesme.tv / mehtapkayaoglu@gmail.com

Yorumlar10

  • HalitBinVelit 14 yıl önce Şikayet Et
    Allah,ın sevgisinden,kurallarından uzaklaşan için her türlü sapıklık kaçınılmazdır.. Nasıl temelsiz bina olmaz İnançsız,imansız,da insan olmaz..İnanç İnsanın temelidir.Dünya tarihinde bunun örnekleri çoktur..Allahın kanunlarını kurallarını unutan istediği gibi sapıkca yaşayan topluluklar Allah tarafından yok edilmişlerdir Örnek =Sapıklıkları artık sokaklara taşan Bir günde yok olan Lut Kavmi,yine her türlü sapıklığı yaşayan sokaklarda bile çıplak dolaşan Atlantisliler bir gecede yerin altına kaynamış bilim adamları hala bunu çözemiyor!.Günümüz insanıda artık bu kavimleri aratmıyor her eve giren internet ile dahada sapıklaşan insanlar Topluluk içinde bile artık kızlı erkekli her türlü çarpıklığı ahlaksızlığı,sapıklığı sergiliyorlar.
    Cevapla Toplam 4 beğeni
  • Hasan Seyre 14 yıl önce Şikayet Et
    sosyalleşme..sapıklığı azaltır.... Sapıklık..Annelerin karşılaştıkları iç üzüntülerini.hamileyken çocuğuna aktarması nedeniyle doğuştan ayarlanan hormonların.aşırı yada az çalışmasından kaynaklanan bir eğilimdir.Nasıl başağrısı çeken insandan normal bir hayat beklenmezse.hormonların baskısına direnemeyen insanların.hissetikleri mesela cinsel açlığı diyelim.Bu birazda anneden yeterli şefkat göremekten veya annesizlikten kaynaklanan yetimliktende gelir.Böyle insanlar sosyal olarak arızalıdır.Ruhi olarak açtır.Bunların tedaviside insanların arasına çıkarak. açlık çektiği yüzlerdeki RUHİ GÜZELLİĞİ farkederek tedavi edebilirler..
    Cevapla Toplam 2 beğeni
  • tuncay tezel 14 yıl önce Şikayet Et
    İKİ ŞEKİLDE SAPIKLAŞIR İNSAN. 1. Maneviyat eğitimi almazsa 2. Yobazların ve hurafecilerin etkisiyle yetiştirilirse. İşte iki uç, iki zıt kutupta sapıklaşma.
    Cevapla
  • yorumcu 14 yıl önce Şikayet Et
    idam da az. idama hayır diyenler kendilerine canilik yapılmasını mı istiyor yoksa canilik yapmayı mı
    Cevapla Toplam 2 beğeni
  • SELO UMAR 14 yıl önce Şikayet Et
    “Kısasta hayat vardır.”. En iyisi Allah'ın sözüdür.Cezalar caydırıcı olmalıdır.Annede karnında eğitiimin başladığını kabul etmekle birlikte her halde biz onlara ortam hazırlıyoruz.Allah'ı,ahireti,cenneti,cehennemi,kıyameti,hesabı inkar ettirir,ya da unutturursanız böyle sapıklar çıkar.Ben artığını düşünüyorum.Allahsız bir yaşamıempoze edenler bunlardan hiç ders alıyor mu?Yazı güzel, tebrik ederim
    Cevapla Toplam 3 beğeni
Daha fazla yorum görüntüle
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat