Katille de empati kurarsak olacağı bu!

  • GİRİŞ07.09.2011 09:46
  • GÜNCELLEME07.09.2011 09:46

Geçtiğimiz pazartesi akşamı (5 Eylül) Kanaltürk televizyonunda “Neşter” programına katıldıktan sonra o kadar çok elektronik posta ve cep telefonu mesajı geldi ki sizlerden. Teşekkür ve tebrik anlamında. Ben de bugün köşemden hepinize izlediğiniz ve desteklediğiniz için teşekkür etmek istedim.

Sayısını göz ardı edemeyeceğim kadar çok kişi, söz uçar yazı kalır misali, söylediklerimin yazılı olarak da kayda alınmasını rica etti. Sizleri kırabilir miyim hiç! Hemen minik notlar alıyorum bile.

Konu, medyanın aile yaşantıları ve insanın düşünme süreçleri üzerine etkisi var mıdır, şeklindeydi. Geçtiğimiz ay köşemde bir şaka programını eleştirmiştim, toplumsal düşünme süreçlerini olumsuz yönde etkiliyor diye. Ve genel olarak da medyanın aile kurumuna zarar vermeye başladığını söyleyip duruyorum malum. Üstelik kendim de insanlara zarar vermeden yayın yapmaya çalışan bir medyacı olduğum halde. Neşter programının konusu da köşe yazımdı anlayacağınız.

Öncelikle “Neşter” ekibine teşekkür etmek istiyorum. Bu önemli konuyu göz ardı etmedikleri ve ekrana taşıdıkları için.

Geçelim aklımızda kalması gerekenlere…

Aile kurumu, elimizde kalan en değerli varlığımızdır. Eğer ailelerimiz olmazsa başıboş kalırız. Kayboluruz! Kendimizi boşlukta hissederiz! En değerli hediyemizi, ailemizi, birilerinin hele hele de reiting uğruna programlar yapan insanların vicdanlarına terk edemeyiz.

Medyanın etkisi kaçınılmazdır. Çünkü insan beyninin doğal öğrenme süreci, bilinçdışımıza yüklenenlerin muntazaman aktive olmasına yardımcı olur. Şöyle ki; beyinde öğrenme nasıl gerçekleşir biliyor musunuz? İnsan canlısı, yeryüzüne geldiği andan itibaren, dış dünyasında hazır bilgi olarak bulunan her şeyi içine alır. Beyinde biriktirir. Biriktirilenler çevresel yaşam koşullarıyla birlikte kullanılmaya başlanır.

Demek oluyor ki, bilginin beyinde birikmesi, o bilginin mutlak kullanılacağı anlamına gelmez! Ancak uygun zaman ve zemin bulduğunda, bilinçdışına yüklenmiş hazır bilgi olarak harekete geçer! İşte düşüncesiz ve sakıncalı yayın yapan medyanın zararlı etkisi tam da bu noktada devreye giriyor. İnsanın öğrenme süreçlerinin aktive olmasını sağlayacak “çevresel yaşam koşulları”nı oluşturuyor!

Örnekle açıklayayım: Bir çocuk ekran başında saldırgan içerikli çizgi film izliyor diye saldırganlaşmaz! Burası çookk önemli sevgili okurlar aman dikkat! İzlediği saldırgan içerikli çizgi filmler “hazır bilgi” olarak bilinçdışına alınır. Sürekli benzer içerikte programlar izliyorsa bu hazır bilgi “biriktirilmeye” başlanır. Biriktirdiklerine benzer çevresel yaşam koşullarıyla karşılaşırsa, beynindeki torbasından çıkarır biriktirdiği yöntemlerini ve kullanmaya başlar. Yani babası annesini dövüyorsa, sokakta çocukları kavga ederlerken görüyorsa, gittiği markette insanların birbiriyle tartıştıklarına şahit oluyorsa, trafikte kazaları izliyor ardından gırtlak gırtlağa gelmiş şoför amcaları görüyorsa, halı silkeleme davasına annesiyle komşu teyzeyi kavga ederken görüyorsa…vs. çevresel koşulları yakalamış demektir.

Memlekette uygun koşul çok! Kaldı ki o çevresel koşullarda da medyanın parmağı yadsınamaz! Önceden sevgilisi kendisini bıraktı diye kimse kimseyi bu kadar sıklıkta öldürmezdi! Birileri yapıyor, ekranlara yansıyor, yapmaya cesareti olmayanlar yüreklenmeye başlıyor. Veya kişisel yaşam becerileri gelişmemiş insanlar, daha önceden beyinlerine yaptıkları yöntem kayıtlarından şiddet içerikli metotları tercih etmeye başlıyor. Eskiden evlilik sorunları çözümlenmeye çalışılırdı, şimdi romantik filmlerin etkisiyle kimse kimseyi çekmiyor, bir çırpıda ayrılıyor.

Tabii ki medya günah keçisi değil! Ama dolaylı olarak insanların bilinçdışlarındaki çevresel faktörler birimini etkiliyor ve bizler etkileniyoruz haberimiz yok. Kaldı ki bu şekilde etkilenmek, doğrudan etkilenmekten çookk daha tehlikeli. Pirincin içindeki beyaz taş gibi.

Lise ve sevgili cinayetlerinin ekranlarda artması, dizi filmler aracılığıyla “aşırı kıskanç ama çok seven kişi” imajının gereğinden fazla yerleştirilmesi sonrasında gençlerin bilinçdışlarına ne kaydedildi biliyor musunuz?

Çarpıcı bir örnekle açıklayayım; Geçtiğimiz birkaç yıldır gençlere danışmanlık hizmeti verirken şoke olmamak için mücadele veriyorum. Kaldı ki bir terapist olarak seanslarda şaşırmamam gerektiğini bildiğim halde!

Geçen yıla damgasını vuran meşhur bir cinayet davasından sonra bile, çalıştığım bazı genç kızlarda ortak bir dil gelişmişti: “Ama o kız da kim bilir ne yaptı! Çocuk kıskançmış demek ki… Ben sevgilimi kızdıracak bir şey yapmam ki Mehtap abla… o kız da hak etmiştir!”

“Nee!!! Nasıl yani!!! Kim neyi hak etmiştir!! Huu nerde yaşamaya başladınız siz? Lütfen dünyaya geri döner misiniz? Ayaklarınızı benimle aynı yeryüzüne basar mısınız??? Kim neyi hak ediyor! Hangi genç kız bu şekilde yok edilmeyi hak etmiş olabilir!!” diye insanın haykırası geliyor.

Bilmem anlatabildim mi?

Düşünce süreçlerinin bozulması bu demek! Kendi yaşındaki bir kızın zarar görmesinde, katledilmesinde, normal işleyen bir süreç mantığı üretiyor. Olması gerekendi oldu, diye bakabiliyor!

Niye? Çünkü biz dizi filmleri izlerken olayları vahşilerin gözlerinden de izliyoruz. Katille de empati kurarsak olacağı bu! Gidişat böyle olursa yandık! Yakında cinayet işleyene madalya takarız, çocuk pornosu yapanı haklı görürüz, yaşlı insanları darp edenleri alkışlarız!

Kim ne derse desin ben ekranlarda üst bir koruyucunun olmasından yanayım. Birileri kişisel çıkarları uğruna toplumun geneline zarar vermeyi umursamıyorsa, birilerinin de bu gidişe dur demesi gerekecek!

Psikolojik Danışman&Psikoterapist Mehtap Kayaoğlu - Haber 7
www.yuzlesme.tvhttp://www.facebook.com/psk.mehtapkayaogluhttp://twitter.com/mehtapkayaoglu
http://www.facebokk.com/ailehakemi
mehtap.kayaoglu@yuzlesme.tvmehtapkayaoglu@gmail.com

Yorumlar3

  • yakup 12 yıl önce Şikayet Et
    Medya Bizi Zehirliyor. Maalesef tv lerde gösterilen başta diziler olmak üzere bir çok yayınlar izleyicinin beyni uyuşturulmuşçasına bilinç altına şiddeti, ahlaksızı pompalıyor. Kapatalım bu tv leri artık misafirle otururken bile adam akıllı muhabbet etmek varken oturup hep beraber tv izliyoruz çok yararlıymış gibi. Bu arada Mehtap Hanım ın giyimini eleştiren arkadaş güzel dinimizi tastamam yaşıyordur inşallah ayrıca amaç insanlara hizmet vermek ise bunu icra eden insanlar muhatap olduğu insanların durumuna göre haram sınırlarına girmeden istediği tarzda giyinebilir bu kimseyi rahatsız etmemeli. Mehtap Hanım ı takip ediyoruz ve çok istifade ediyoruz..
    Cevapla Toplam 5 beğeni
  • Ahmet Salih 12 yıl önce Şikayet Et
    Katille de empati kurmak... Son zamanlarda bende bunu cok gormustum, hatta bazen ben bile yaptım. sonra düşündüm ki yeryüzü için kanun gerekli, elbette hırsız belki hırsızlığında haklı olabilir çok aç kaldığı için bir ekmek çalmış olabilir, belki kim ol sa aynı şeyi yapabilir, ama orası öbür dünyada Allah ile arasında.. belki Allah günah vermez, belki cektiği cezadan ötürü onu mukafatlandırır. Ama bu dünyada onun cezası olmazsa kan gövdeyi götürür, birarada yaşayamayız!!! O halde o durumlara düşürmemek için çalışmalıyız ama düşen olursa "yadırgamadan, eleştirmeden, ben yapmam büyüklenmesinde bulunmadan" cezasını vermeliyiz.. Diğer bir konuda şu: kadınlarımız erkeklerin kıs
    Cevapla
  • cevher munis 12 yıl önce Şikayet Et
    acaba...?. bende azıcık izledim o programı ve bir bölümünde izleyiciye neyi çok verirseniz o kadar izleyicide alışkanlık yaparsınız dediniz tamam anladık peki sizdeki durum farklımı hiç farklı değil. mesela örtünme şekliniz izleyen bayanları yanlış yönlendirmiş olmuyormu izleyen kızlar "aaa demek böylede örtünebilinirmiş" demezlermi sizde aynı alışkanlığı sağlamış olmuyormusunuz?sanırım hz.Muhammed(sav)ın örtünme ile ilgli deve hörgücü benzetmesini biliyorsunuz.kusura bakmayın ama başınızdakini anlıyamadım ve birşeye benzetemedim insana sorarlar bu ne perhiz bu ne lahana turşusu eğer anlattıklarınızın itibar görmesini istiyorsanız önce kendiniz yaşamalısınız.O ahlaksız yayınlar kişilikleri erozyona uğratıyor olabilir ama sizde örtünme şekli budur dedirtmek istiyorsunuz o safdirik kızlara buna hakkınız yok ve zarar veriyorsunuz islami bilgilere.Millet olarak hassas dönemlerden geçiyoruz bir gram dini bilgisi olanlarıda yanlış yönlendirerek mesuliyet almayın.
    Cevapla Toplam 1 beğeni
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat