İnsan hakları olacak…

Özgürlük olacak…

Sonra da kalkıp “Kürtlere” yönetim tercihlerini sormadan, demokratik hak ve özgürlüklerini çiğneyerek, “Öz Yönetim” kararı alacaksınız.

Yahu Kürtlere “Öz yönetim “isteyip istemediklerini sordunuz mu Figen Yüksekdağ?

Sokaklarında hendek kazılmasını isteyip istemediklerini sordunuz mu Gültan Kışanak?

Sur içi esnafından, “sokak savaşı” için onay aldınız mı Proje Demirtaş?

Militanlarınızın evlerine daldığı Kürt kadınlarına, Kürt kızlarına, müstakil hayatlarını dağdan inme militanlarla paylaşmaya razı olup olmadıklarını sordunuz mu Altan Tan?

Sizi gidi papucumun demokratları sizi…

Sizi gidi papucumun özgürlükçüleri…

Yahu ananız, bacınız yok mu sizin?

Karınız, kızınız, oğlunuz yok mu?

Şerefiniz, namusunuz yok mu?

Militanlarınızın millete ettiği zulme neden engel olmuyorsunuz?

Halka “Öz Yönetim” diye dayattınız ya soruyorum!

Bu sokaklara saldığınız “iblisin köpekleri”, sizin evlerinize de düstursuz girip, çıkıyor mu?

Sizin eşlerinize de zorla sofra kurduruyor mu?

Sizin ev giysilerinizi de giyiyor mu?

Sizin kızlarınızı da zorla kaçırıyor mu?

Diğer militanların gözleri önünde sizin kızlarınıza da tecavüz ediyor mu?

HDP’nin “Öz yönetimci” milletvekillerinin “kontak anahtarlarına” da el koyuyor mu?

Sizin, kaçmak isteyen çocuklarınızın da kafasına sıkıyor mu?

Bu mu Kürtlere vaadettiğiniz “Öz Yönetim”?

Feodal köy ağaları gibi “jakoben” bir biçimde “dayattığınız” yönetim biçimi bu mu?

Diyarbakırlıların değimiyle, hay şu “Öz Yönetim” sizin başınızı yesin!

Kobani sokaklarında “Şehir Savaşı” eğitimi verdiğiniz militanları, Diyarbakır sokaklarına, Cizre sokaklarına, Nusaybin sokaklarına salacaksınız, adı da halk direnişi olacak öyle mi?

Kürtler direniyorsa kaçanlar kim o zaman?

Militanlarınız, halkı “tehdit ettiği halde” Kürtler neden kaçmak istiyorlar?

Teröristleriniz, kaçıp kurtulmaya çalışanların evlerini ocaklarını neden yakıyorlar?

Her şey meydanda!

O yüzden hiç kıvırmadan açık açık söyleyin!

Cevap verin, bu kimin direnişi?

Rusya’nın “intikamımız acı olacak” direnişi mi?

Esed’in kışkırttığı bir direniş mi?

Putin’ci İran mollalarının aktiflediği bir direniş mi?

*

Diyarbakırlı yaşlı kadın, Kurşunlu Cami’yi yakan militanlara “İblisin köpekleri” diyordu. “Bu iblisin köpekleri nereden geldi?”

Gizlisi saklısı kalmadı, alayı Kobani’den “paket servis” edildi.

Bölge halkı çok iyi biliyor ki, bu teröristlerin önemli bir kısmı İran, Muhaberat, KGB vs. ajanı…

“Öz Yönetim” projesi de “yerli” değil, “yabancı”.

Putin’in, Esed’in, Putin’ci İran mollalarının intikam aracı.

Bu yüzden, Güneydoğu’da bir cerrah titizliğiyle yürütülen “terörle mücadele” operasyonları, ağırdan alınmamalı. Zaten geçmişinde “zorla göç” gibi travmalar yaşamış toplum psikolojisi daha çok yara almadan, bölgedeki “intiharlar” yeniden hortlamadan, şehirler bir an önce güvenli günlerine dönebilmeli.

Esnaflar, işbaşı yapabilmeli…

Çocuklar, okullarına gidebilmeli…

Memurlar, bölgede güvenlik riski olmadan çalışabilmeli…

Üniversiteye hazırlanan gençler, okullarına, dershanelerine gidebilmeli…

Bebekler, uykuları silah sesleriyle bölünmeden uyuyabilmeli.

Bu nasıl gerçekleşecek bilmiyorum ama devlet, bir an önce, “terörle mücadele” konusunda süratle harekete geçmeli.

yazının devamı için tıklayınız