Sayın Kılıçdaroğlu, samimi olduğunuz kadar...

  • GİRİŞ17.01.2014 09:49
  • GÜNCELLEME17.01.2014 09:49

Evet, HSYK'daki bürokratik oligarşinin dağıtılmasına yönelik hükümetin önerisine ilk başlarda verdiğiniz desteği ne olduysa geri çekmenizden bahsediyorum. Hani gerekçe olarak da "samimi değiller" dediniz ya...

Cumhurbaşkanı Gül'ün son derece faydalı olduğunu düşündüğüm, muhalefet liderleriyle yaptığı zirvenin ardından verdiğiniz "AB'li ve siyaset vurgulu" mesajlar ne kadar yerindeydi aslında. Eminim siz de bizler gibi anketleri takip ediyorsunuz. Seçmelerinizin büyük çoğunluğu da bu oligarşik paralel yapının tasfiye edilmesine desteklerini sunuyorlar. Yani bu kez siyaseti destekleyerek alacağınız "risk" de azdı. Partinizdeki İslamofobik-ulusalcı kesimlerin sesi de fazla çıkmazdı. Kolay olurdu yani.

Ama ne yazık ki yapamadınız. En azından şimdi böyle söylüyorsunuz.

Girizgâhtaki, "bugünlerde" vurgum da rastgele söylenmiş bir şey değil. Hakikaten bugünler herkes için tarihî son karar anları. Doğru, paralel yapılanma bugün sandıkta yenilemeyen siyasal iktidara operasyon çekiyor ama diğer siyasi aktörler de hedef tahtasında. Üstelik kayıt dışı siyasetin, türlü çeşitli vesayet odaklarının potansiyelini en iyi bilen isimlerden birisiniz. Geçen seçimler öncesi AK Parti'nin karşısına "daha güçlü bir CHP" çıkartmak için eski genel başkanınız Deniz Baykal'a yapılanları hatırlayın. Ya da MHP'li vekillerin birbiri ardına piyasa sürülen gizli görüntülerini...
Dolayısıyla yakın çevrenizden ve medyadan gelen, bu darbe girişiminin "düşmanınızı yıpratacağı" yönünde telkinlerin en çok sizi zayıflattığını nasıl olur da görmezsiniz? Bu, hükümete ve Erdoğan'a değil, siyasete bir saldırı. Zira eski vesayetin yerine çöreklenen yapı da tıpkı eskileri gibi, siyaset geçer akçe olursa kurdukları oligarşik bürokratik yapının işlevsiz kalacağını çok iyi biliyor.

Pragmatist değil ilkesel tutum

Üstelik siyasete sahip çıkan cephenin genişlemesini savunanların yukarıdaki önerilerini şekillendiren motivasyon da siyasi pragmatizm falan değil. Siyaseti savunurken asıl ilkesel olarak doğru bir noktada konumlanmış olacaksınız. Çünkü tehlike altındaki, tüm yasal ve meşru siyasi aktörlerin er meydanı olan ve yeni yeni imara açılan sivil demokratik siyaset arena.Yani biz vatandaşların kayıtsız şartsız egemenlik hakkı.
Sayın Gül'le görüşmenizin ardından kriter olarak gösterdiğiniz AB'de de, parlamentolar hatta hükümetler HSYK'nın muadillerinin yanı sıra yüksek yargıda da atamalar boyutunda söz sahibi. İsveç, İspanya, Hollanda, İtalya... Zira evrensel ilke, yargıya siyasi müdahale tanımını, "süren yargılamalara müdahil olmakla" sınırlandırır.

Yazının devamını okumak için bu linki kullanabilirsiniz

Melih Altınok - Türkiye Gazetesi
melih.altinok@tg.com.tr

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat