RTÜK

  • GİRİŞ08.07.2015 09:58
  • GÜNCELLEME08.07.2015 09:58

Ceza verilen programlar arasında seçimden önce ülkenin Başbakanı Ahmet Davutoğlu'nun katıldığı bir yayın da var. 

Geçen yıl da 10 Ağustos Cumhurbaşkanlığı seçimleri sırasında kanala 45 ayrı ceza verilmişti. 

AHaber'e verilen rekor cezalar hakkında diğer basın kuruluşlarının ve meslek örgütlerinin sessizliği de dikkat çekici. Düşünün, bu cezanın onda biri başka bir kanala verilse ne gürültü kopartırlardı? 

Patronajla kişisel sorun yaşayıp işinden ayrılan gazeteciler ve televizyoncular için tehditkâr açıklamalar yapan STK'lar, dibine kadar politik bu karar karşısında nasıl da suskunlar. Hatta pek çok gazeteci sosyal medya hesaplarında "yüreğinin yağının eridiğini" yazmakta bir ayıp görmediler bile. Utanç verici. 

Merak ettiğimiz diğer bir konu da RTÜK'ün "tarafsızlık" kriterlerinin ne olduğu. Örneğin daha düne kadar CHP Genel Merkezi'nden yayın yapan (şaka yapmıyorum) TV kanalı için benzer bir yaptırımı niçin uygulamıyorlar? Ya da parti genel merkezlerinden yayın yapmayan ancak seçimin hemen öncesinde haber ajanslarından abonelerine "Diktatör yıkılacak oyunu HDP'ye ver" mesajını geçenler için ne düşünüyorlar acaba? Bazı kanalların programlarında "Oyunu HDP'ye ver kurtul" kj'lerini tırnak içinde vererek tarafsızlıklarını korudukları fikrindeler mi? 

Örneğin dün gece bir televizyon kanalında yayınlanan Deniz Baykal röportajını izlediler mi? 4 gazetecinin, Baykal'ı ülkenin Cumhurbaşkanı ile görüştüğü için siyasi şubedeki işkenceleri aratmayan bir tarzda sorgulamasını tarafsız bulmuşlar mıdır sizce? Öyle ya, aynı görüşteki dört gazetecinin, bir siyasiyi "nasıl görüşürsünüz onunla" türünden sorularla sorguya çekmesi tarafsızlık mıdır? 

Sanırım dert özel olarak AHaber'le. Uzunca bir süredir haber kanalları içinde açık ara birinci olan kanalın dik duruşundan rahatsızlar.

 

Yazının devamını okumak için tıklayın...

 

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat