Zor Anlarda Akıl Bizi Nasıl Korur?
- GİRİŞ20.07.2025 10:25
- GÜNCELLEME21.07.2025 12:07
İnsan ruhu, tıpkı bedeni gibi kendini korumak ister. Nasıl ki fiziksel bir tehlike karşısında refleks gösteriyorsak, duygusal ya da psikolojik bir tehdit karşısında da kendimizi savunuruz. İşte bu savunmaların zihinsel boyuttaki yansımasına “savunma mekanizmaları” diyoruz.
Peki, nedir bu savunma mekanizmaları? En basit haliyle şöyle tanımlayabiliriz: Savunma mekanizmaları, kişinin kendini rahatsız eden duygu, düşünce ya da durumlarla başa çıkmak için bilinçdışı olarak geliştirdiği psikolojik tepkilerdir. Başka bir deyişle, insan zihninin “zorlayıcı durumlara” karşı geliştirdiği içsel savunma yollarıdır.
Neden Kullanırız?
Günlük hayatta hepimiz zaman zaman kırılır, utanır, suçluluk duyar, hayal kırıklığı yaşarız. Bu gibi durumlarda hissettiğimiz duygular ağır geldiğinde, zihnimiz bizi korumak için devreye girer. Bu da kimi zaman gerçeği inkâr etmek, kimi zaman sorumluluğu başkasına atmak, bazen de gülüp geçmek şeklinde ortaya çıkar.
Bazı Yaygın Savunma Mekanizmaları
- İnkâr (Reddetme): Gerçekleri kabul etmemek. Örneğin; kötü bir haber aldığımızda “bu olamaz” demek.
- Yansıtma: Kendi hissettiğimiz duyguları başkası yaşıyormuş gibi görmek. Örneğin; kendisi öfkeli olan birinin “o bana sinirli” demesi.
- Bastırma: Rahatsız eden düşünceleri bilinç dışına itmek. Geçmişteki bir olayı hatırlamak istememek gibi.
- Bahane Bulma (Mantığa Bürüme): Yapmadığımız bir şey için mantıklı bir sebep uydurmak. "Zaten çok yoğundum, o yüzden arayamadım" demek gibi.
- Alay Etme: Zorlandığımız bir konuyu hafife alarak küçümsemek, gülüp geçmek.
Her Savunma Zararlı mı?
Aslında hayır. Savunma mekanizmaları, insanın ruhsal dengesini koruması için zaman zaman gereklidir. Kısa vadede bizi rahatlatabilir, toparlanmamıza yardımcı olabilir. Ancak bu mekanizmalar sürekli hale geldiğinde, kişi duygularıyla yüzleşemez ve gerçeklerle bağ kurmakta zorlanır. Bu da ilişkilerde sorunlara, içe dönüklüğe ve hatta psikolojik sıkıntılara yol açabilir.
Savunma mekanizmaları, insan zihninin kendi kendine geliştirdiği doğal bir koruma kalkanıdır. Ancak bu kalkanı ne zaman indirip gerçekle yüzleşeceğimizi bilmek, ruhsal gelişimimiz açısından oldukça önemlidir. Kendini tanıyan, duygularını fark eden ve onları bastırmak yerine anlamaya çalışan bireyler, iletişimde de daha sağlıklı ilişkiler kurar. Çünkü duygular saklandıkça değil, paylaşıldıkça hafifler.
Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol