Algı ve Algılama: Dünyayı Nasıl Görüyoruz?

  • GİRİŞ05.10.2025 10:36
  • GÜNCELLEME06.10.2025 14:18

Gündelik hayatımızda sık sık “algı” kelimesini duyarız. “Algı yönetimi”, “algısı farklı”, “algılama biçimi” gibi ifadeler neredeyse hayatımızın bir parçası oldu. Peki, bu kavramlar aslında ne anlama geliyor?

Öncelikle algılama, insanın çevresinden gelen bilgileri duyuları aracılığıyla alması ve bunları anlamlandırmasıdır. Yani gözümüz bir görüntüyü görür, kulağımız bir sesi duyar, beynimiz bu bilgileri işler ve ona bir anlam yükler. Algılama, tamamen bireysel bir süreçtir çünkü herkes gördüğünü ya da duyduğunu aynı şekilde yorumlamaz.

Algı ise bu yorumlama sürecinin sonucudur. Yani çevremizden gelen verileri nasıl anladığımızın, nasıl şekillendirdiğimizin adıdır. Basitçe söylemek gerekirse: Algılama bir süreçtir, algı ise bu sürecin ortaya çıkardığı sonuçtur.

Bunu gündelik bir örnekle açıklayalım. Diyelim ki gökyüzünde kara bulutlar var. Kimisi bu manzarayı “yağmur geliyor, bereket olacak” diye yorumlar. Kimisi ise “eyvah, dışarı çıkarsam ıslanırım” diye düşünür. Oysa gördükleri şey aynı: kara bulutlar. Ama algıları farklıdır. Çünkü kişisel deneyimler, beklentiler ve duygular algıyı şekillendirir.

İşte tam da bu yüzden algı kavramı, iletişim dünyasında çok önemlidir. Halkla ilişkilerden medyaya kadar birçok alanda mesajların nasıl algılanacağı üzerine çalışmalar yapılır. Çünkü verilen mesaj kadar, o mesajın nasıl algılandığı da sonuçları belirler.

Sonuç olarak; algılama, bilgiyi duyularla alma ve işleme sürecidir; algı ise bu sürecin bireyde bıraktığı izlenimdir. Hepimizin dünyayı farklı görmesinin, aynı olaylara farklı tepkiler vermesinin sebebi de budur.

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat