Aaa bir de ne göreyim. Gâh dağlı, gâh bağlı geçinen partinin başındaki kadın liderin seçim minibüsü Türkçe şarkılar söyleyerek Kadıköy, Maltepe, Kartal taraflarında dolaşıp seçim propagandası yapıyor.

Ya kadın lider?

O da bir manken misali takmış takıştırmış, yapmış yapıştırmış, süslenmiş püslenmiş,  bir poz vermiş ki evlere şenlik! Dağlardaki teröristlerin ablası olduğunu baktığınızda asla anlamazsınız!

Yani batıda başka, doğuda başka numara…

Son derece demokrat, son derece barışçı, son derece vatansever takılıp İstanbullarda oy istiyorlar… Ama bilin bakalım kimden? Neredeyse MHP ve Ak Parti seçmeni dışındaki her kesimden.

Pes vallahi. Hem numaracı, hem riyakarlar.

Bu dağlı partinin böyle popüler olmasının altında yatan sebebi hepimiz biliyoruz. Ak Partinin gücü üzerinde bir oyun oynanıyor. Hem de büyük bir koalisyon kurularak. Devlet içinde yuvalanmış hücreler bütün güçleriyle aktive edilmiş durumda.

Bu koalisyonun çok farklı yüzleri var.

Önceki gün gördüğüm bir haberde çok tuhafıma giden bir ayrıntı vardı. Bir ilimizde Atatürkçü Düşünce Derneği’nin tertip ettiği bir toplantıya bazı MHP’lilerin katılımı açıkçası beni çok şaşırttı diyebilirim. Milliyetçi-Ulusalcı işbirliği diyeceğim ama vicdanım itiraz ediyor!

Zira Milliyetçi demek, dindar Türk demek benim için. Milliyetçi demek, mukaddesatçı demek, muhafazakâr demek aynı zamanda... Milliyetçi demek, söz konusu olan vatanın bekası ise, gerisi teferruattır demektir.

O halde bu bazı MHP’lileri de artık “Ulusalcı” kategorisinden değerlendirmek gerek zannederim. Ulusalcılar ve Kürtçüler aynı potada toplanmış durumdalar. Ötekiler de zaten Destici’nin ve Kamalak’ın etrafında saf tutmuş, hariçten gazel okuyor.

Bu görünürdeki koalisyon ülkenin bütününde kendini bütün haşmetiyle hissettiriyor. Toplaşarak, birleşerek, anlaşarak, fikirlerinden vazgeçerek, hırs yaparak, dişlerini gıcırdata gıcırdata, küfrede küfrede seçime giriyorlar!

Lakin söyleyeyim ki:

“Niyeti hayr olana akıbet de hayr olur! “Demişler.

Bu ülkenin gerçek sahipleri 7 Haziran’da iktidarı ehline teslim edeceklerdir yine, bundan hiç kimsenin kuşkusu olmasın. Bu millet her şeyi görüyor, biliyor, işitiyor.

AK Parti, bu ülkenin sağduyusudur.

Ak Parti, bu ülke insanın kutlu merhabasıdır!

Ak Parti, ezelde söylenmiş merhabanın ebede taşınan adıdır.

Bu millet, artık geriye dönmek istemiyor. Yokluk ve yoksulluk çemberinde koalisyon hükümetleriyle eski karanlık dönemlere pirim vermiyor. Millet bu meseleyi şerh etmiştir artık!

Kadıköy sahillerinden Tuzla sahiline doğru arabamızla dönüş yaparken gördük ki bu sahil şeridi ana güzergâhlarıyla bildiğimiz İstanbul! Lakin belediye sınırlarına girdiğimizde hemen anlıyorsunuz Ak Partili Belediye olmadığını!

Neden?

Çünkü ana güzergâhlar Büyükşehir Belediyesine bağlı ve o büyük farkı görüyorsunuz. Bu millet mesela bu durumu artık çok iyi görüyor.

Bir yerde hayat varsa, yaşam gülüyorsa ve caddeler ferah ve şense orada Ak Partinin hizmetini görürsünüz. Görmeyenler zaten ne yapsanız görmezler. Çünkü onlar hem riyakâr hem de takkiyecidirler.  

Ünlü divan şairi Hayali Bey’in söylediği gibi onlar deryadaki balık gibidirler deryadan bihaber:

“Cihân – ârâ cihân içredir, arayı bilmezler
O mâhiler ki deryâ içredir, deryâyı bilmezler”

Harâbât ehline düzâh azâbın anma ey zâhid
Ki bunlar, ibn-i vakt oldu gâm-ı ferdâyı bilmezler.”

Meryem Aybike Sinan/Haber7

meryemaybike@gmail.com

Twetter: @aybikesinan