Tek gözle yazılan yazı… Teşhis yok!

  • GİRİŞ11.12.2017 07:55
  • GÜNCELLEME12.12.2017 06:19

Yıllar sonra ilk kez bu yazıyı kendim için yazıyorum. Özne bendeniz olsa da aslında amacım bütün yurdum insanın genel problemi için bir nebze de olsa onların sesi ve soluğu olmak…

Yaklaşık on beş gün önce sabah uyandığımda sol gözümün görme kaybı yaşamasıyla en yakın sağlık kuruluşuna başvurmamla başladı her şey. Gözümün arka damarlarının birinde bir kanama vardı ve bulanık görmemin nedeni buydu. İlk tanı kondu ve hemen Balıkesir Üniversitesi Tıp Fakültesi Uygulama Hastanesine sevk edildim.

Burada yaşadığım şeyler tam bir ironi diyebilirim.

Rektör Yardımcısının talimatına, Hastane Müdürünün yakın ilgisine rağmen bir hasta bu durumda ise Allah’ın diğer kulları kim bilir ne halde ve ne âlemdedir?

Tıp Fakültesinden ümidim kırılınca sorup soruşturup şehrin en iyi göz hastalıkları mütehassısına gideyim de en azından danışmanlık hizmeti satın alayım dedim.  Adam gözümü bir güzel muayyene ettikten sonra aynı şeyleri söyleyip  “İstanbul, İzmir, Kocaeli, Bursa, Ankara” gibi şehirleri tavsiye ederek Tıp Fakültesinin bu işin altından kalkamayacağını ima ederek vakit kaybetmememi söyledi.

Haydaaa…

Vakit kaybettiğimde içinde demir maddesi olan kanın yakınındaki göz bebeğine kalıcı hasar vereceğini söyleyen mütehassısın sözlerini mi kaale almalı yoksa Tıp Fakültesi Uygulama hastanesinin lalettayin tavrını mı? Hangisini?

Tıp Fakültesi Uygulama Hastanesi bu kardeşim, burada bilim var, profesörler, doçentler var, alanında en iyi uzmanlar var öyle değil mi? Tabii bunları yerinde bulursanız! Öyle mi?

Bunca git gel’lerden sonra Fakülte göz anjiyosu yapacağını söylüyor.

Ödüm kopuyor tabii. Hayatında hiçbir ciddi rahatsızlığı olmayan, oldukça sağlıklı,  tek ameliyatı sezaryen olan biriyim. Şimdi bu da ne oluyor, öyle değil mi? Bir anlatın, anjiyo ne demek, amaç nedir, acı verir mi, zararları var mı, bu uygulama gerekli mi? Hiçbir şey bilmiyorum. İnternetin canı sağ olsun, iki gecede göz uzmanı oluyorum sayelerinde…

Psikolojim bozuldu adeta. Her iki çocuğum da henüz lise öğrencisi ve daha genç de sayılırım. Üstelik bir yazarım. Gözlerim benim en değerli varlıklarım. Az bir görme kaybı bile benim için vahim ve travmatik.

Ağlıyorum ağlıyorum. Gözlerinde kanama olan bir hastanın asla yapmaması gereken bir şey. Ama nasıl? Hayatımda hiç bu kadar korkmadım. 

Anjiyo için içeri giriyorum.

İlgili hemşire gözlerime, gözbebeklerim büyüsün diye iki damla damlatıyor ve kol damarıma bir iğne takıyor! Öylesine duygusuz ve alakasız biri! “Şimdi git dışarıda, bekleme salonunda bekle, seni bir saat sonra çağıracağım. “ Diyor.

Bekleme salonu dediği de yığınla insanla dolu ve oturacak tek bir koltuk yok. Tıklım tıklım bir vaziyet. Ve ağır bir koku. Kolumu bükemiyorum, her iki gözüm de boz bulanık, burnumun ucunu göremiyorum ve yanıyorlar üstelik. Bildiğiniz düşsem bir daha kalkamayacak kadar kötüyüm, darmadağınığım! Psikolojim yerlerde sürünüyor. Ama kadının umurunda değil. İçinde kocaman bir iğne takılı olan kolum kazık gibi olmuş ve oynatamayorum. Bu halimle o kalabalıkta nasıl durayım ben diyorum?

Bir de şu hastane kokularını çocukluğumdan beri çekemiyorum ve çok ciddi midem bulanıyor. Bol parfüm sıktığım fularıma burnumu dayayıp solumaya başlıyorum.  Bu yüzdendir belki çok mecbur olmadıkça doğru dürüst hastaneye gitmem ben. Belki beş yılda bir işim düşer.

Resti çekiyorum, çıkmıyorum diyorum ve az ilerdeki boş koltuğa yığılıyorum. Neyse sesini çıkarmıyor! Artık kavgayı göze aldığımın farkında.

Öylece tam bir buçuk saat bekliyorum. Her geçen dakika kolumdaki iğne daha da büyüyor sanki ve kolum iyice ağırlaşıp ağrı yapıyor. Be kadın diyorum, madem beni bunca saat bekletecektin bu iğneyi niye koluma soktun ha? İçeri aldığında bu işlemi yapsaydın ya? Diye söyleniyorum. Yüce Allah’ım hiç kimseyi buralara düşürmesin diye dua ediyorum bir yandan.

Yok, bu kadın beni çağırmayacak, unuttu!

Kalkıyorum. Bir kızgınım ki artık her şeyi bırakıp gideyim diye geçiriyorum içimden. Doğruca ilgili Asistana gidiyorum ve durumu anlatıyorum. Kalkıyor ve müdahale ediyor o dakika çağırıyorlar ve anjiyo odasına alıyorlar. Anjiyoyu yapacak genç asistan, Ercan Bey olacaktı adı, ilgili ve güler yüzlü bir çocuk. Durumu anlatıyorum, kabul ediyor, hak veriyor ancak hemşire oracıkta duruyor bu yüzden olacak ki daha fazla konuşmuyor! Hastanede gördüğüm bu tek güler yüzlü ve anlayışlı doktora buradan teşekkür ediyorum.

Neyse…

Bütün bunlar gerçekleştikten sonra hala gözlerim aynı durumda.

Tıp Fakültesi Uygulama Hastanesi Göz Polikliniğinde ve İç Hastalıkları Polikliniğinde başlayan teşhis ve tedavi süreci on beş günü bulmasına rağmen hala neticelenmedi. Öyle ki teşhis tam olarak konmamış olmalı ki tedavi için bir damla dahi başlanmış değil.

Sol gözü devreden çıkmış, hayatının en önemli ve değerli kısmı okuyup yazma olan bir yazarın psikolojik durumunu bir saniye düşününüz? Hiç kimse bu işin sonu nereye gidecek kabilinden ne bir açıklama yaptı ne de bir tavsiye!

Hâsılı kelam bunca filmlere, muayenelere, testlere, anjiyolara rağmen…

Teşhis de yok tedavi de!

Meryem Aybike Sinan-Haber7

meryemaybike@gmail.com

Twitter:@gmail.com

 

 

 

 

 

Yorumlar7

  • Mutlu 6 yıl önce Şikayet Et
    Ve sunu da soylemek ıstıyorum dısardan bakıldıgın da gzle gorulen bır srun yok gozlerım de allah sukur ne tedavileryapılıyor ılestırılıyr bır garıplık var ınanın tek gozle okumak yazmak sızı cok ıyı anlıyrum umarım bu yazınız ders nıtelıgın de olur ulkemızın hali dıyorum kapı kapı hastane hastane dolanmk ınsanı yoruyor psıkoljık ruhen ve bedenen
    Cevapla
  • Mutlu 6 yıl önce Şikayet Et
    Öncelikle gecmıs olsun diliyorum yasım 34 cocuklugum dan beri sag gozumle yazıları okuyamıyorum cumle kelımeler sadece gorus var sol tek gozumle butun ıslerımı yapıyorum elbet tedavısı vardır dıye dusunuyorum bılım teknolejı bu kadar ılerlemısken bana tedavısı yok denılıyor ve bu sekıl de askerlık yaptım dıger normal oldugu gıbı 2 gozumle okumak ogrenmek ısterım bu beyın ve ogrenmeyı de etkılıyor uzucu bır durum ama bunu soylemek ıstıyorum paranız yoksa bır hıcsınız ılgılenılmıyor kımse ugrasmak ıstemıyor basından savıyorlar doktor olunmus ama ınsan olamamıslar tekrar gecmıs olsun
    Cevapla
  • mustafa 6 yıl önce Şikayet Et
    gecmis olsun Allah acil sifa versin kardesim
    Cevapla Toplam 1 beğeni
  • vatandaş 6 yıl önce Şikayet Et
    Öncelikle geçmiş olsun; hayırlı şifa diliyoruz. Ancak sizin de temas ettiğiniz gibi, karar makamında olanlar, halkın ulaşımda, hastahanede, okulda, adliyede vb hizmet alımı-sunumu olan her yerde, konuyla görevli makamlar, korumasız-habersiz-yalnız olarak bire bir yaşayarak, bilgi sahibi olmalıdır...
    Cevapla Toplam 1 beğeni
  • Hamit 6 yıl önce Şikayet Et
    Desenize vay halimize, biz de sağlıkta devrim gerçekleşti diye biliyoruz, demek ki şu an kötünün iyisiyiz.
    Cevapla Toplam 1 beğeni
Daha fazla yorum görüntüle
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat