Hani suç bireyseldi?

.

  • GİRİŞ05.10.2022 08:22
  • GÜNCELLEME05.10.2022 08:22

Gündemimizde yine üzücü olaylar var…
Kafamızı ne tarafa çevirsek bizi mutsuz eden yığınla mesele ile yüz yüze geliyoruz. Gündelik basit sıkıntılara çoktan alıştık lakin gittikçe artan kadın cinayetleri, şiddet olayları, hayat pahalılığı toplumu temelden sarsıyor.

Sanatçı Onur Şener olayında çok üzüldük. Bir babanın, bir sanatçının göz göre göre üç ayyaşın işlediği bir cinayete kurban gitmesi gerçekten de çok üzücü ve düşündürücü.
TAI gibi ülkemizin yüz akı olan bir kurumda mühendis olarak görev yapan bir kişinin bu cinayetin faillerinden birisi olmasına ise söyleyecek sözümüz kalmadı. Katil katildir ve hak ettiği cezayı alacaktır mutlaka. Ancak bu milletin en güzide kurumları bu katillerle anılıp, yıpratılıyor. Ve hatta kurum yöneticileri dahi kıyasıya eleştiriliyor. Bu katillerin katil olduklarını önceden neden kestiremediniz diyecekler neredeyse! 

TAI çok güzide bir savunma sanayi kuruluşumuz. Bu kurumun bünyesinde çok sayıda iyi eğitim almış mühendis görev yapıyor. Bu mühendisler işe alınırken elbette güvenlik soruşturması yapılıyor. Ancak bir insanın içinde saklı olan canavar hislerin ne zaman açığa çıkacağını hangi güvenlik soruşturması kestirebilir?

Belki bu mühendisler çok kapsamlı ve derin psikolojik testlere ve analizlere tabi tutulabilirler ancak yine de bir insanın farklı şartlarda ne gibi tepkiler vereceğini hiç kimse kestiremez.

Diğer bürokratlar için de aynı şeyleri söyleyebiliriz.

Bu katillere, bu ruh hastalarına söyleyecek sözümüz yok. Lakin bu katillerin çalıştıkları kurumlar neden hedef alınıyor onu gerçekten anlamıyorum. Bir katil, sapık, hırsız, terörist vs. çalıştığı kurumla yargılanıyor da biz mi bilmiyoruz acaba? Sahi adalet mekanizmasında böyle bir uygulama mı var?
Elbette yok!

Ancak her buldukları malzeme ile birilerine saldırmayı marifet sayan kimi kesimler bunu bir teamüle çevirmişler. Bir muhabirin, yazarın hatasıyla çalıştığı medyayı, bir memurun yaptığı yanlışta görev yaptığı kurumu, bir siyasinin katılmadıkları bir söyleminde partisini linç etme görevleri var sanki! E hani suç bireyseldi?
Bu tipik Şark kurnazlığından başka bir şey değildir.

Böyle bir yaklaşım dünyanın hiçbir yerinde “eleştiri” olarak kabul görmez, olsa olsa bu Şark’a has “linç” kültürüdür. Bu kabil eleştiri doğru olsaydı şayet gerek modern hukukta ve gerekse şer’î hukukta bir katilin yanında bütün ailesi yargılanırdı! Dinlerde böyle bir kabul olsaydı, günah işleyen bireylerin yanında bütün ailesi sigaya çekilirdi!
Siyasi atmosfer bizim toplumumuzu dejenere etti!

Bunu söylerken genelleyerek söylüyorum. Hepimiz aşağı yukarı böyleyiz. Artık sebebinden ziyade işlenen vukuatların sonucuyla ilgilendiğimiz için bütün olaylara ve meselelere yaklaşımımız da genellikle bu şekilde.

Oysa tartışmamız gereken, bu kadar iyi eğitim almış gencecik insanların bu canavar hislere sahip olmalarının altında yatan o gizli dehlizlerdeki gerçekleri irdelemek olmalıydı. İyi bir eğitime rağmen bu kabil olaylara karışmalarında hangi saiklerin neden olduğunu tartışmamız lazımdı.

Mesela içkinin şişede durduğu gibi durmadığını, içki tüketiminde Avrupa ülkelerini geride bırakmak üzere olduğumuzu da konuşmamız gerekirdi. Eğitimin “iyi ve ahlaklı insan” yetiştirmede tek başına yeterli olup olmadığını da…

Eleştiri adabını bilmediğimizden yine en kolayını seçtik. Devlet kurumlarını suçladık. Yöneticilerini hedef gösterdik. Hayır, bu yaklaşım doğru değil, diyenleri de sosyal medyada linç ettirdik!

Hasılı bu ülkede eleştiriyi adaletle yapacak namuslu insanlara ihtiyacımız var

TÜRKİYE GAZETESİ

Yorumlar1

  • İbrahim Alkılıç 1 yıl önce Şikayet Et
    Tai- Tusaş abdestli - namazlı parlak, çalışkan gençlere öncelik ve önem vermediği için başına bu işler geldi. Ektiğini biçiyor, katlanmak zorunda.
    Cevapla Toplam 1 beğeni
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat