Kerkük gözden ırak değil!

.

  • GİRİŞ07.12.2022 11:14
  • GÜNCELLEME07.12.2022 12:32

Türkmeneli kaynıyor!

14 Kürt partisinin muhtıra verip, Kerkük’ün Erbil yönetimine bırakılması hususunda merkezî hükûmete baskı yapması, Irak Türkmenlerini ayağa kaldırdı.

Kerkük uzun yıllardır merkezî hükûmet ve Erbil yönetimi arasında bir koz olarak kullanılıyor ve bundan Irak Türkmenleri son derece rahatsız. Irak Hükûmeti ve Barzani yönetiminin Kerkük’ü pazarlık konusu yapması hususunu, 140. Maddeyi Irak Türkmen Cephesi Kerkük Milletvekilli Erşat Salihi Beyefendiye sorduk. Erşat Bey, meseleyi şöyle özetledi:

“Irak'ta kurulan yeni hükûmetin içinde Türkmenler, şu an için göz ardı edilmiştir. Kurulan en son hükûmette Şiiler, Sünniler ve Kürtlerin iki partisi KDP, KYB maalesef bu hususta Kerkük’le ilgili maddeleri ele almışlardı. Özellikle 140. Madde Türkmenler için ciddi bir tehlikedir.

Açıkça söylüyoruz mesele sadece bir bakanlık değildir. Bir milletin varlığı, bir coğrafyanın insanı tehlikede ise, o milletin, o siyasi partinin, yeni bir bakış açısı, yeni bir görüş sergilemesi lazımdır. Biz Irak Türkmenleri olarak sürekli olarak Irak’ın toprak bütünlüğünden bahsettik. Ancak biz Irak’ın toprak bütünlüğünden bahsederken, sürdürülen bu politikalarla Irak Türkmenleri maalesef tehlikelere daha çok açık hâle geldi. Dolayısıyla artık Irak Türkmenlerinin de kendilerini, bölgelerini, coğrafyalarını korumak amacıyla yeni bir bakış açısıyla, yeni bir stratejiyle bunların karşısına çıkmaları lazımdır. Bu da sadece Türkmenlerle olmayacaktır. Bu konjonktürde başta Türkiye olmak üzere, Türk dünyasıyla ortak istişare ile Irak Türkmenlerine yönelik bir stratejinin ve projenin belirlenmesi lazımdır.

Diğer bir hususta terör örgütü PKK’nın sürekli Kerkük’ün civarında ve Musul’la Kerkük arasında barındırılması meselesidir. Irak Anayasası, PKK’nın Irak topraklarında barındırılmasını reddetmesine rağmen, maalesef bugün bu topraklarda terör örgütlerinin askerî milis gücü gibi hareket etmeleri, Türkmenlerin ve Kerkük’ün bekası için bir tehdittir. Bu hususta da Türkmenlerin, kendilerini korumak için silahlı örgüt teşkil ettirmek dâhil, ellerinden gelen her türlü yol ve yönteme başvurmaları gerekmektedir..."

Öte yandan Irak Türkmen Cephesi Lideri Hasan Turan da düzenlediği basın toplantısında şu ifadeleri kullanmıştı:

“Birleşmiş Milletler (BM) raporunda 140. Maddenin uygulanması hâlinde kentte bileşenler arasında iç savaş çıkacağı uyarısı yapılmıştı. Hükûmeti kuran siyasi aktörler, Irak Türkmenlerine bir bakanlık verilmesinden dahi imtina ediyor. Biz Irak Türkmenleri, millî varlığımızı savunmada gerekirse tırmandırıcı adımlar atabiliriz. Barışçıl gösteriler ve oturma eylemleri de bunlara dâhildir.”

IKBY’nin genel amacının Türkmeneli’nin siyasi, kültürel ve demografik anlamda zayıflatılması olduğu aşikârdır. Ne yazık ki Kerkük bölgesinin nüfusu demografik mühendislikle uzun zamandır Kürt bölgesel yönetimi lehine değiştiriliyor. 140. Madde ile de Türkmenlerin bölge üzerindeki nüfuzu ellerinden alınmak isteniyor.

Uzun zaman bölgeye suni bir nüfus yığan IKBY milletvekilleri, 140. Madde ile Türkmeneli’yi, bir referandum ile Kürt yönetimine bağlamak istiyor. Ancak bu maddenin, Irak Anayasasına göre 2007 yılına kadar bir referandumla gerçekleşmesi gerekiyordu. 2007 yılı son tarih olduğundan, Türkmenler bu tarihin geçtiğini ve ilgili maddenin hiçbir hükmü kalmadığını savunuyor.

Hâsılı, binlerce yıllık Türk vatanı, türlü entrika ve hile ile işgal edilmek isteniyor. Göz göre göre Kerkük ve Irak Türkmenleri bir başlarına yalnız bırakılamaz.

Bizler de buradan seslenelim o entrikacılara:

Kerkük gözden de gönülden de hiç ırak değil!

TÜRKİYE GAZETESİ

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat