Rusçada Türk izleri…

  • GİRİŞ12.01.2024 08:12
  • GÜNCELLEME12.01.2024 08:12

Tanzimat’tan beri bu ülkede İngilizce ve Fransızca hep baş köşeye oturtulduğundan olacak başka diller öğrenme konusunda hiçbir isteğimiz ve çabamız da olmadı. Bu İngilizce öğretme sevdasıyla bu dili mecburi ders programına bile koyduk…

 

Hâlâ okullarımızda İngilizce "esas kız" rolünde görevini yapıyor!
 

Aslında bu sorgulanması, üzerinde bir daha düşünülmesi gereken bir durum zira milyonlarca öğrenciye en hafifiyle 10 yıllar boyunca öğretilen bu dil, son tahlilde “elde var sıfır” kabili ya hiç öğrenilemiyor ya da bir köşede unutuluyor.
 

Dil öğrenmeye karşı değiliz kimse yanlış anlamasın.
 

Biz, sistemin bütün gençliğe "ya İngilizce öğreneceksiniz ya İngilizce öğreneceksiniz" ısrarını anlamıyoruz. Lisan öğrenmenin pratik bir gerekçesi olmalı değil mi? Fen bilimleriyle uğraşacak gençler elbette ilgili dilleri öğrensinler. Ancak her okula gidene Batı dillerini öğretme ısrarı nedendir?
 

Mesela liselerimizde Rusça, Çince, Urduca, Japonca gibi birçok dil, neden İngilizce yerine ikame edilmez veya öğrencinin ilgi, alaka ve tercihine bırakılmaz? Bunu gerçekten çok merak ediyorum.
 

Şahsen kendim Türkoloji eğitimi alırken bana lisan konusu seçimi bırakılsaydı İngilizce yerine Rusça öğrenmeyi tercih ederdim zira Türkoloji bilimi için Rusça bilmek önemli ve hatta zaruridir nitekim sayısız Türkoloji kaynağı Rusça kaleme alınmıştır.
 

Bakınız hâlâ (bildiğim kadarıyla) hiçbir Türkoloji ve tarih bölümünde Rus dili öğretilmiyor! Peki neden? Aslında nedeni yok, sadece hiç kimse dil öğretmenin pratik bir gerekçesinin olması konusunda fikir sahibi değil.
 

“Fe-külli insânin fi'l hakîkati insanü” diye söylenen darbımeseli ülkemizde kanun hâline getirmişler âdeta. Ünlü Fıkra Yazarı Ahmet Rasim “Eşkal-i zaman” adlı eserinde sık sık bu söze atıfta bulunur. Birileri bir zamanlar “bir lisan bir insan" demiş ya! Her gelen yönetici tayfası bu söze sıkı sıkıya sarılmış ve bugünlere gelmişiz.
 

Milyonlarca insanın senelerce yabancı dil öğrendiği ama sokaklarında adres soran turistlere bile çoğu zaman bir yardım edenin bulunamadığı bir ülkeyiz biz. Emin olunuz bir insan iki insan olmadı hiçbir zaman! Olamadı. Çünkü o insanlara hangi dili öğrenmek istersiniz diye sorulmadı.
 

Kendim de dil konusunda mağdur olmuş birisi olarak en sonunda özel bir dil kursuna gidip Rusça bölümüne kayıt yaptırdım. Tatyana Hanım adlı Rus asıllı hocadan ders almaya, Rusçaya hâkim olmaya başladıkça gerçekten de büyük şaşkınlık yaşadım!
 

Bir kere İngilizceden daha kolay öğrenilen bir dil. Telaffuzu da daha kolay. Beni en çok şaşırtan ise çok sayıda ortak kelimemiz olduğu gerçeği. İşte şaşıracağınız birkaç sözcük örneği:
 

Divan: Anadolu’da çok kullanılan kanepe veya koltuk. Çay: Bildiğimiz kara çay… Deduşka: Dede, büyükbaba. Babuşka: Babaanne. Ayva: Bildiğimiz ayva meyvesi. Vişne: Aynı vişne. Bazaar: Pazar. Lampa: Lamba…
 

Liste uzayıp gidiyor. Asırlarca Türk soylu topluluklarla yaşayan Ruslar hem Türk kültüründen hem de Türk dilinden pek çok kültürel unsuru almış ve değiştirmeden kullanmış.
 

Semaver sözcüğü bile bir tarih tütmekte aslında.
 

Şimdilerde iş imkânları nedeniyle bu ülkeye giden Türk gençleri, Rusça kurslarının biricik müdavimi. Kendi coğrafyamızı es geçip Fransızların dahi konuşmaktan imtina ettikleri İngilizceye mecbur olmamız gerçekten de içler acısı bir gerçek olarak oracıkta duruyor.
 

Hasılı okullarımızdaki yabancı dil mevzuunu gözden geçirip zamanın ruhuna göre yeni baştan düzenlemek şart olmuştur. Belki de müfredattan tümüyle kaldırılarak dil öğrenme konusu kişinin/öğrencinin inisiyatifine bırakılmalıdır.
 

Tecrübeyle sabit! Dil dayatılarak öğrenilmiyor ne yazık ki...

Türkiye gazetesi

Yorumlar1

  • Hasan Önal 3 ay önce Şikayet Et
    Yabancı dil ile eğitim-öğretim TAMAMEN KALDIRILMALI, YASAKLANMALI dır! Yabancı dil öğretimi kişinin tercihine bırakılmalıdır! İlk-orta-yüksek öğretimde yabancı dil dersi ve yabancı dil ile eğitim-öğretim KÜLTÜREL SOYKIRIM a sebep oluyor, MANKURTLAR üretiliyor!
    Cevapla
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat