2023 yılı geçip giderken 2024 yılına alaca karanlık bir gündem bıraktı…

 

ABD ve yaşlı Biden, attığı her adımda insanlığa kan, gözyaşı ve acı götürürken, coğrafyalara da asırlarca sürecek kin, nefret ve rövanşist bir iklim bıraktı. Ukrayna, ABD’nin kirli tezgâhına gelerek Rusya ile yarını belirsiz bir savaşa sürüklendi ve ülke baştan başa bir enkaza dönüştü…
 

Laboratuvarda üretilip dünya piyasasına sürülmüş korona ile dünyanın ayarlarıyla oynandı ve insanlık tam 3 yıldır kendini toparlamaya çalışıyor. Öte yandan insanlık sözde geliştirilmiş aşılara(!) cebren mecbur edildi. Ve bugün elde var sıfır kabili bu hastalığın türlü varyantlarıyla sağlık sistemi meşgul ediliyor.
 

Aynı ABD, PKK’yı destekleyerek ve her türlü teçhizatla donatarak her siyasi krizde ve dahi sıkıntıda büyük terör eylemlerini bizzat sevk ve idare etti. İşine gelmeyen her gelişmede güneyimizde tezgâhlarına yeni senaryolar üretti.
 

ABD orijinli her türlü komplo, entrika, strateji ve siyasi hesap kirli ve kanlı olmuştur. Dünya ekonomisinin dümenini daima kendi menfaati yönüne kıran bu ucube, bu modifiye devlet tek kelime ile dünyanın başına bela olmuştur.
 

Çok kutuplu dünyayı kendi küreselci doktriniyle türlü entrika ve dümenlerle küçük bir köye dönüştürüp kendine mecbur etmeye çalışan bu ülkenin bir de kucağında büyüttüğü İsrail adında bir yavru devletçiği var!
 

Bu aymaz, terörist devlet, tam üç aydır Gazze’ye ölüm yağdırıyor. On binlerce masum insan bütün dünyanın gözleri önünde katledildi. Küçücük çocukların gülüşü susturuldu, mahzun annelerin yüreğine bombalar bırakıldı. Yaşlı ve bunak Biden, uzaktan çok uzaktan kısa aralıklarla bu katil devletin sırtını sıvazlatmak, vahşete dur diyen devletleri tehdit etmek için dışişleri bakanını defaatle bölgeye gönderdi.
 

Orta Doğu ile uzaktan yakından ilgisi olmayan, bu bölgede ne aradığını kimselerin sorgulamadığı bu ülkeye göre bu coğrafyaya demokrasiyi ancak kendileri getirebilirdi! Lakin tarih de şahit oldu ki ABD, girdiği her coğrafyaya sadece kan ve gözyaşı götürebilirdi ancak!
 

Afganistan gerçeğini bütün dünya gördü. ABD, yıllar yılı birer araç gibi kullandığı insanları bir çırpıda yüzüstü bırakmış ve ne kadar güvenilmez bir devlet olduğunu kanıtlamıştı.
 

ABD dünyanın gözünden düşmüştür!
 

ABD, mafyatik, katil ve terörist devletlere omuz veren, yeri geldiğinde kendi menfaatleri için pervasızca kullanan bir ülkedir. Batı, zaten arka bahçesidir!
 

ABD ve şürekâsının Yemen’e saldırılarını doğru okumak lazımdır.
 

Bu ülkenin Orta Doğu’ya yönelik karanlık stratejisinin bir parçasıdır bu gelişme. Ancak bu karanlık strateji Yemen ile sınırlı kalmayacaktır. Daha Çin ve Rusya’yı kör ve topal bırakacak eylemleri vardır sırada.
 

Japonya, Güney Kore gibi ABD tarafgiri olan ülkeleri, NATO/AB birlikteliği ve bazı kimliksiz Arap ülkeleri ile hinterlandını iyice genişleten bu ülkenin insanlığın gözündeki değeri ve itibarı düşüştedir! Rusya-Çin, ABD ve BATI hegemonyasına karşı güçlü çalışmalar yapsalar da dünya ekonomi düzeni “Dolar İmparatorluğu’na” teslim olmuştur.
 

Ancak 2024 yılı, ABD/NATO/BATI ve BRICS/ŞANGHAY (Rusya, Çin, Hindistan, Brezilya, Güney Afrika) arasındaki çok ciddi yüzleşmeye tanıklık edebilir. Bu yüzleşme aynı zamanda dünyayı çok tehlikeli bir atmosfere de itebilir.
 

Hasılı, BRICS üyeleri ve daha sonra bu oluşuma destek verebilecek diğer ülkelerle birlikte dünya ekonomisinde de dolarizasyon etkileri görülebilir ki bu bir nevi insanlığın kurtuluşu demektir!
 

ABD dolarının hükmünün sona ermesi bu yüzyılın en büyük kazancı olabilir.
 

Kısacası ABD’nin düşüşü, insanlığın yükselişi demektir!

Türkiye gazetesi