Meydanlarda unutulan aile, gençlik ve eğitim!

  • GİRİŞ08.03.2024 10:03
  • GÜNCELLEME08.03.2024 10:03

Ekonomi ve siyaset her zaman seçim meydanlarının ana malzemesi olmuştur…

Parti ayırt etmeksizin söylüyorum, bu yerel seçim öncesinde de yine karşılıklı sataşma, birbirinin açığı üzerinde polemik yapma siyaset biçimi seçim meydanlarının ana mevzusu olmaya devam ediyor.

Peki hakikat, siyasileri neye çağırıyor?

Halk, siyasilerden ekonomiyi, aileyi, eğitimi, gençliği, gençliğin içinde patinaj yaptığı işsizlik darboğazını konuşmasını istiyor.  Ülkenin en büyük sorunu çatırdayan aile meselesi ve ahlaki erozyondur hâlbuki!

İslam ülkelerinin büyük çoğunluğu bozulan, çatırdayan aileyi ısrarla görmezden gelirken, kimi Hristiyan ülkelerin aile ve gençlik üzerinde aldığı çarpıcı kararlar ve yeni vizyonlar gerçekten çok düşündürücü ve manidar!

Önceki gün Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, “Aile Ulusal Projesi” ve “Rusya Gençliği Projesi” üzerine yaptığı seçim konuşmasında bakınız neler söylemiş:

-Aile ulusal projesi ülkedeki doğum oranının artırılmasını hedefliyor. Doğum oranlarının ortalamanın altında olduğu bölgeler 2030 yılına kadar en az 75 milyar ruble alacak. Aile İpoteği programı 2030 yılına kadar uzatılacak. Çocuklu ailelere vergi indirimi artırılacak.

-Rusya gençliği ulusal projesi ülkemizin geleceği için geleceğe yönelik bir proje olarak sunuldu. Proje, 1 Eylül 2024 itibarıyla bütün öğretmenler, okul ve kolejlerdeki eğitim yöneticileri için uygulamaya konulan özel bir federal ödemeyle birlikte öğretmenlere ve mentorlara yönelik desteği de içeriyor.

-Yoksullukla mücadele en öncelikli konu. Ülkede yoksullukla mücadele reformu yapılacak.

Putin’in bu konuşmasında özellikle aileyi koruma, ailenin ekonomik durumu, çocuk ve doğurganlık meselesinin ülkede ne kadar önemsendiğini görüyoruz. Eğitim ve gençliğin ulusal bir mesele olarak görüldüğünü de…

Peki Türkiye’de siyasilerin bu konudaki plan ve projeleri neler? Doğurganlık oranı gittikçe düşen, eğitim meselesinin bir türlü rayına oturmadığı, gençliğin sürekli bir işsizlik sorunu ile boğuştuğu ülkemizde bu meseleler neden ulusal bir seferberlik hâline gelmez, gelemez?

Aile Bakanlığımızın bu konuda ne gibi projeleri var? Aile Bakanlığı denince neden akla sadece kadın geliyor mesela? Oysa aile kadın, erkek, çocuk, aile büyükleri ile kaimdir. Erkeksiz bir aile olamadığı gibi kadınsız bir aileden de söz edilemez.

Gerçekten çok merak ediyorum. Aile Bakanlığına neden sadece kadın bakan atanıyor? Bu bakanlıkta neden cinsiyet ayrımcılığı yapılıyor? Kadın bakanlığı adıyla bir bakanlığın ihdas edilmesi özünde sorunludur. Bu mantığa göre gidildiğinde erkeğe de bir ‘erkek bakanlığı’ isteme hakkı doğar!

Oysa biz meselelere ‘Aile’ olarak bakılması taraftarıyız.

Hasılı aile meselesinin ciddiyetle masaya yatırılması zamanı gelmiştir. Boşanma konuları, karakolda biten aile kavgaları, erkeğin evden uzaklaştırılması mevzuu, süresiz nafaka sorunu, zinanın suç olmaktan çıkarılması meselesi ve bu hatanın telafisi yeniden gözden geçirilmelidir.

Eğitim alanındaki sorunların hiçbir karar merciinde olmayan öğretmene fatura edilmesi kolaylığından da vazgeçilmelidir. Onlarca ‘Bakan’ eğitime bakıp geçti! Kim eğitime yön verip bağlayıcı kararları tatbik etmişse bu zayıflarla ve kırıklarla dolu karne onun olmalıdır!

Hanımlar, beyler, sokaktaki insanın tıyneti aile ve eğitim ile direkt alakalıdır. Bu nedenle bu iki mekanizma yurdum insanının karakterini tesis eden müesseselerdir. Dolayısıyla kimi ülkelerin ısrarla bu kurumlarla ilgili çarpıcı ulusal projeler yürütüyor olması hiç tesadüf değildir ve bizler için de ilginç derslerle doludur.

Tabii ders çıkarmayı biliyorsak!

Meryem Aybike Sinan / Türkiye Gazetesi

Yorumlar1

  • Ümmühan 1 ay önce Şikayet Et
    Yazınızı Devlet Bahçeli ve Tayyip Erdoğan'ın okumasını çok isterdim
    Cevapla
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat