Kazakistan’ı bilmeyenlere…
- GİRİŞ30.04.2025 08:25
- GÜNCELLEME30.04.2025 08:25
Türk dünyası gerçekliği klavye başında atıp tutulacak bir mesele değildir.
Türk tarihini ve kültürünü bütüncül bir perspektiften incelemeyenler, meseleye vukufiyeti ve akademik eğitimi olmayanlar, BM kararları ve GKRY meselesi üzerinden Kazakistan’ı hedef alıyor, meseleyi köpürtüyorlar.
Oysa bu aile içi bir mesele ve devletlerimiz tarafından onarılıyor.
Kazakistan, Türk Cumhuriyetlerinin birlik ve beraberlik vurgusunu yapan ve bunu kurumsallaştırma sürecini başlatan ilk lider ülkelerden birisidir. Bilmeyenlere hatırlatalım öyleyse!
Kazakistan, özellikle Nursultan Nazarbayev’in liderliğinde, TDT, TÜRKSOY ve Türk Akademisi’nin kurulmasında vizyoner bir rol oynadı. TÜRKSOY, 1993 yılında Almatı’da imzalanan anlaşmayla kuruldu. Türk Akademisi, 25 Mayıs 2010’da Astana’da kuruldu. Kazakistan’ın eski Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev, 2006 yılında Türk dünyasının daha yakın iş birliği için bir teşkilat kurulması fikrini öneren kilit isimlerden biriydi.
TDT, eski adıyla Türk Dili Konuşan Ülkeler İşbirliği Konseyi (Türk Konseyi), 3 Ekim 2009 tarihinde Nahçıvan Anlaşması ile kuruldu. Bu anlaşma, Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan ve Türkiye tarafından imzalandı. Kazakistan, TDT’nin fikir babası olarak görülebilir, çünkü Nazarbayev’in 2006 önerisi teşkilatın kurulmasına giden yolu açtı.
Türk dünyasındaki ilk ortak üniversite, Hoca Ahmet Yesevi Uluslararası Türk-Kazak Üniversitesi’dir ve Kazakistan’ın Türkistan şehrinde 1991 yılında kurulmuştur. Bu üniversiteden on binlerce öğrenci mezun olmuştur.
Bu ilkleri daha da uzatabiliriz ancak mesele daha iyi anlaşılsın diye verdiğimiz bu örnekler Kazakistan’ın TDT bağlamında ve diğer kuruluşlara verdiği desteği çok net açıklıyor.
Hâl böyle iken kimi yazarların, kanaat önderlerinin, sosyal medya kullanıcılarının Kazakistan’ı hedef alan yorumlarının ne kadar yanlış olduğu ortadadır. Kazakistan, Türkiye’den sonra Türk dünyasının her anlamda en güçlü ülkesidir. Mesela;
Kazakistan, siyasi güç olarak Orta Asya’nın lider-aktör ülkesi olarak görülüyor. TDT’de aktif rol oynuyor ve Rusya, Çin, ABD ve AB ile dengeli ilişkiler sürdürüyor. Eski Cumhurbaşkanı Nazarbayev’in uzun süreli liderliği ve mevcut Cumhurbaşkanı Tokayev’in reformist yaklaşımı, iç istikrarı destekliyor. Astana, diplomasinin merkezi olma konumuyla dikkat çeken bir başkent.
Kazakistan, diplomatik dengeleri ve bölgesel liderlik kapasitesiyle siyasi olarak en güçlü ülke. Özbekistan, reformlar ve nüfus avantajıyla ikinci, Azerbaycan üçüncü. Türkmenistan ve Kırgızistan daha az etkili maalesef…
2023 IMF verilerine göre Kazakistan’ın nominal GSYH’si yaklaşık 260 milyar dolar, kişi başına gelir 11.500 dolar civarında. Özbekistan’ın GSYH’si yaklaşık 90 milyar dolar, kişi başına gelir 2.500 dolar seviyesinde. Azerbaycan’ın GSYH’si yaklaşık 78 milyar dolar, kişi başına gelir ise 7.500 dolar.
Kazakistan, yaklaşık 70.000 aktif askerî personele sahiptir. Savunma bütçesi 2023 itibarıyla 4 milyar dolar civarındadır. Özbekistan, yaklaşık 65.000 aktif askerî personele sahiptir. Savunma bütçesi 2,5 milyar dolar seviyesindedir. Azerbaycan, 67.000 aktif askerî personele sahip ve savunma bütçesi 10 milyar dolar!
Hasılı, Kazakistan her yönüyle Türkistan’ın ocakbaşı ağasıdır.
Türk kimliğinin mayalandığı ülkedir. Kazakistan özelinde yapılan her türlü tezviratın başta TDT ve diğer ilişkilerimize ve birlikteliğimize zarar verdiğini söyleyelim. Medya kuruluşlarının bu kabil söylem ve yorumlara daha dikkatli yaklaşım göstermeleri yerinde olacaktır.
Zaman dedikodu yapmak zamanı değil, birlik ve beraberlik zamanıdır.
Vesselam...
Türkiye gazetesi
Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol