Ahlakın terazisi bozulunca!

  • GİRİŞ26.12.2025 08:36
  • GÜNCELLEME26.12.2025 08:36

Türkiye gündemini sarsan olaylar zinciri büyüyor…

Nereye gitsek aynı mevzu konuşuluyor, insanlar şaşkınlıklarını dile getiriyorlar. Ne yazık ki bu mesele bir "matruşka" misali açıldıkça açılıyor ve şaşırtmaya devam ediyor. Oysa ben hiç şaşırmıyorum! Romancı kimliğimden dolayı iyi bir gözlem yeteneğim olduğundan mütevellit yorumlarımda ıskalamam…

İlgili medyanın ilgili kadın sunucusunu ekranda ilk kez gördüğümde verdiğim tepkiyi ailem hatırlatıyor bana. “Bu tuhaf kılık kıyafetlerle haber okutuluyor ve ekrana çıkarılıyorsa bu işin içinde iş vardır! Arkasında çok güçlü baronlar vardır” okuması yapmıştım.

Yanılmamışım maalesef.

Spikerlik bir kadın mesleği mi peki? Hatta bir meslek mi? Tek başına bir meslek değil bana göre, haber yazamıyorsa, bir yazarlık, editörlük ve muhabirlik yeteneği ve beceresi yoksa bence meslek değildir! Bir de ekranları dolduran kadın spikerlerin sayısı erkek spikerlerin sayısından çok çok fazla! Neden? Aslında bu durumun özel sektördeki çeşitli iş kollarında çok daha fazla olduğunu da söylemeliyim.

Ataerkil bir toplumda erkeği işsiz ve aşsız bırakıp pozitif ayrımcılıkla kadını öne çıkarmak geleceğimiz için bir felakettir aslında. Sonra bu gençler neden evlenmiyor? Diye soruyoruz. Bir erkek 30 yaşına kadar iş bulamıyor, bulsa aldığı ücret ne evlenmeye ne de aile kurmaya yetiyor! Yaş arttıkça artıyor ve evlilik hayali bir başka bahara kalıyor…

Hiç kimse unutmasın ki evlilik teklifini yapan da bu kurumu gerçekleştirme yolunda adım atan da erkektir. Ailesinden istenen de kadındır. Bu toplumda henüz aksi gerçekleşmedi. Peki bu denklemde evlilik kurumu nasıl oluşturulacak? Soruyorum. Hangi işsiz erkek, bir işi olan kadına “hadi evlenelim” diyebilir?

Bakınız kadının yeri evi demiyorum, demem de. Kadının ihtiyacı ve iyi bir mesleği varsa elbette çalışmalı, kimselere muhtaç olmamalıdır. Ancak kadına iş ve çalışma konusunda pozitif ayrımcılık yapılmasını doğru bulmuyorum. Bir erkeğin eli ekmek tutmuyorsa evlenme şansı hiç yoktur. Ancak kadın her hâlükârda yani işi olsa da olmasa da böyle bir meselesi yoktur, evlenebilir. Toplumun geleceği evlilik kurumundadır zira…

Bu toplum "ev erkeği" söylemine hiç alışkın değil ama "ev hanımı" kavramı tarihî bir gerçekliktir. Nitekim iyi bir aile hayatı için en makbulü kadının evde olması ve çocuklarını yetiştirmesidir. Bunu ben söylemiyorum son araştırmalar böyle diyor. Yapılan son araştırmalar çocuğun ilk beş yıl anne elinde ve evinde büyümesinin daha sağlıklı olduğunu söylüyor. Ancak ekonomik şartların kadını çalışmaya mecbur ettiği durumlarda da devlet devreye girip kadını mutlaka finanse etmelidir.

Şimdi neden kadına pozitif ayrımcılık yapılıyor sorusuna gelelim mi?

Bugün özel ve tüzel kurumlarda çeşitli ünvanlarla her önemli kapının önünde ezici çoğunlukla bir kadın bekliyor, bekletiliyor! Güç ve nüfuz sahibi erkekler etraflarında bakımlı ve güzel kadın bulundurmayı marifet sayıyorlar. Bir kere bu görgüsüzlüğe ve hadsizliğe bir son vermek gerekiyor. Kadın bir metaa değildir, vitrin değildir, süs bebek değildir, hiç kimsenin göstermelik malı da değildir! Modern köle hiç değildir!

Allah aşkına, siz ne yapıyorsunuz beyler?

Peki kadın size göre çirkin ve yaşlıysa ne yapsın? Ölsün mü? Allah’ın yarattığı kullarını dış görüntüleri üzerinden tasnif edip onları tasavvurlarınızın ölçütlerine göre değer addetmek sizin haddinize midir? Estetik kaygılarından dolayı ameliyat masasına yatıp hayatını kaybeden kadın sayısından haberiniz var mı? Estetik ameliyatların bir çığ gibi çoğalmasının en büyük amili hiç kuşkusuz bu saydığım hakikatler ve sizlersiniz!

Hasılı geldiğimiz noktada malum medyada olup bitenlerin aslında özel ve tüzel şirketler de araştırıldığında benzerlerinin çıkma ihtimali hayli yüksektir. Yani ahlak terazimizin şakulü kaymıştır. Toplum olarak ruhumuzu ve algılarımızı yeni baştan sigaya çekip temiz bir sayfa açmamız icap ediyor.

Ahlaklı bireylerden ahlaklı topluma, ahlaklı toplumdan huzurlu ve müreffeh bir ülkenin imarı için sosyolojimizi kirlenmiş ve yozlaşmış her türlü insandan, oluşumdan arındırmamız elzemdir.

Başka çıkar yolumuz yoktur.

Türkiye Gazetesi

Yorumlar10

  • İnsan olmak 3 saat önce Şikayet Et
    Doğru söylüyorsun..
    Cevapla
  • Arslan 4 saat önce Şikayet Et
    Güzel bir konuya değinilmiş. Bu ülkenin kanayan yarasına dokunmuş bir yazı. Şu yorum yapan kopyala yapıştır yorumcu arkadaş bir kere yazsan olmaz mı?
    Cevapla
  • Cem 4 saat önce Şikayet Et
    Ahlakımız yerinde duruyor , insanın şakülü kaymıştır.Bu konu DEVLET meselesidir!Türlü akıl yürütmelerin getirisi yoktur! Çünkü insanların kahir ekserisi malum etkilerin önünde sürüklenmektedir.
    Cevapla
  • HUCCETÜLİSLAM 6 saat önce Şikayet Et
    Sevgili Meyrem AYBİKE SİNAN hanım efendi ablacığım!Siz bu Yüce Müslüman TÜRK MİLLETİNİN ASENASISINIZ. Çok değerli kanayan yaramıza parmak bastınız.Yüce Yaratıcımız sayılarınızı artırıp İLMİNİZİ de artırsın.Siz bu milletin BOZKURTUSUNUZ SİZ BİZİM ASENAMIZSINIZ!YOLUNUZ AÇIK SAĞLIK VE MUTLULUĞUNUZ HEP AMA HEP SÜREKLİ OLSUN DEĞERLİ TÜRK MİLLİYETÇİSİ "ASİL" HANIM EFENDİ ABLACIĞIM.
    Cevapla Toplam 1 beğeni
  • MUCİBÜRRAHMAN 6 saat önce Şikayet Et
    Sevgili Meyrem AYBİKE SİNAN hanım efendi ablacığım!Siz bu Yüce Müslüman TÜRK MİLLETİNİN ASENASISINIZ. Çok değerli kanayan yaramıza parmak bastınız.Yüce Yaratıcımız sayılarınızı artırıp İLMİNİZİ de artırsın.Siz bu milletin BOZKURTUSUNUZ SİZ BİZİM ASENAMIZSINIZ!YOLUNUZ AÇIK SAĞLIK VE MUTLULUĞUNUZ HEP AMA HEP SÜREKLİ OLSUN DEĞERLİ TÜRK MİLLİYETÇİSİ "ASİL" HANIM EFENDİ ABLACIĞIM.
    Cevapla Toplam 1 beğeni
Daha fazla yorum görüntüle
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat