Zamandan tasarruf için yapılan uçak yolculukları bazen otobüs seyahatlerinden bile daha uzun olabiliyor. Zira uçağa ne zamanında binebiliyor ne de inebiliyorsunuz! Piste inebilmek için uzan zaman gökyüzünde dolaştırılıyorsunuz. Tabii turistik amaçlı değil bu, zorunluluktan!

“VIP salonunda yazarlar tiyatrosu” ifadesi değerli yazar ağabeyimiz Rasim Özdenören’e ait.

Bu anekdota geçmeden önce Malatya Kitap Fuarı'ndan kısa izlenimlerimi aktarmak istiyorum. Zira Haber7.com fuarın tanıtım sponsorlarından olup bu fuarı medyada en fazla haber yapan medya kuruluşu.

Cuma günü Türkiye’nin önemli şairlerinden ve öncülerinden Nuri Pakdil, Malatya Valisi Doç. Dr. Mehmet Ulvi Saran’ın ısrarlı davetiyle fuarın onur konuğu olarak Malatya’ya geldi.

Kendisini çocukluğumdan beri okuyup tanıdığım halde hiç karşılaşmadığım için merak ediyorum. Araştırıyorum ki Cuma namazı için Battalgazi ilçesindeki Ulu Camii'ne gitmiş.

Öğlen yemeğinde Malatya mutfağında Nuri Pakdil’i bekliyoruz. Şair ve yazar, bakanlık bürokratı Şaban Abak ve şair ressam Necip Evlice ile Nuri Pakdil görünüyor. Ayağa kalkıyorum, çok nazik ve kibar bir insan duruyor karşımda merhabalaşıyoruz.

Yani kendisini umduğum gibi buluyorum.

Şair ve fotoğraf sanatçısı Necip Evlice’den rica ediyorum ve Üstad ile birkaç kare resim çektiriyorken Vali Bey geliyor. Üstadı baş köşeye oturtuyor ve büyük bir ilgi ve nezaket gösteriyor. Vali Beyin entelektüel yanı ve içtenliği, samimiyeti, fedakârlığı ve pozitif duruşu burada da kendini gösteriyor.

Televizyon çekimi için yüreğim istemese de erken ayrılmak zorunda kalıyorum ama…

Malatya Nuri Pakdil ile yeni baştan diriliyor!

Malatya 1. Kitap Fuarının son gününden önce yine imza programım var. Son kitaplarımı imzalarken dost bir sesle başımı kaldırıyorum. Haber7’nin usta yazarı ve şairi değerli dost ve ağabey Yaşar İliksiz! 1453 kitabım bitti diyorum. Malatyalı gençler bu kitaba büyük ilgi gösteriyorlar. Mutluluğumu paylaşıyorum zira özellikle liseli gençlerin tarihe olan ilgileri umutlandırıyor beni. Ayaküstü sohbet ediyoruz, Yaşar Bey vereceği konferans için yola düşüyor.

Sonra yine bir sesle başımı kaldırıyorum! Benim için çok özel bir yeri olan Haber7 yazarı Mehmet Ali Bulut Ağabeyimizi görüyorum. Selamlaşıyoruz, Mehmet Ağabeye yoğun ilgi var ve o da  programdan programa koşuyor.

Ve benim için son gün olduğu için fuarı biraz dolaşmak istiyorum.  Taraf Gazetesinden Mehmet Baransu ile ilk kez karşılaşıyorum. Açıkçası kendisini çok nazik ve içten buluyorum, çok yakın ilgi gösteriyor, birbirimize kitap imzalıyor bir süre sohbet ediyoruz ve programıma davet ediyorum.

 Öğlen yemeğinde Kanal D programcısı ve Hürriyet Gazetesi Yazarı Sahrap Soysal ile karşılaşıyoruz ve “Meryem sen Malatyalısın bana Malatya yemeklerinden tarifler ver” diyor. Yanımda kuzenim Edebiyat Öğretmeni Nursel ile başlıyoruz yemek tarifleri vermeye. Ben çoğunu unutmuşum ama Nursel bayağı güzel tarifler veriyor. Ama “Pırçikli patlıcan köftesi”  “Fış fış tatlısı” “Dul avrat köftesi” adlı yemek isimlerine başlıyoruz gülmeye. Yazar Canan Tan da sohbete dahil olunca Sahrap Hanım bayağı malzeme toplamış oluyor.

Bu arada Nesil Yayınlarından Ali Erkan Kavaklı, Yayın koordinatörü Yazar Metin Karabaşoğlu geliyorlar Malatya’ya. Aynı stantta sohbet ediyoruz ki Malatya Valisi ziyaretimize geliyor. Fuar açıldığından beri bu dördüncü ziyareti ve bizler gerçekten de çok mutluyuz.

Kimler yok ki! Şehir yıldız yağmuruna tutulmuş gibi.

 Ve bendeniz doğduğum şehre veda etme hazırlığındayım.

Seherin en erken saatinde saat beş sularında Havaalanına doğru yola çıkıyoruz. Malatya Valisi Doç. Dr. Mehmet Ulvi Saran’ın talimatıyla bütün yazarlar VIP salonunda karşılanıp uğurlanıyor. Bundan bütün yazarlar ziyadesiyle memnun ve “bundan böyle biz de isteriz” diyorlar.

En üst düzeyde karşılanıyoruz lakin bize bir sürpriz gecikmeden geliyor. Saat yedide havalanacak olan Ankara uçağı arızalı diyorlar. Ankara aktarmalı uçacak olan ben, zaten çok gergindim ki şimdi Ankara’da ne işim var, mecbur olmadıkça uğramaktan hoşlanmadığım şehir. İstanbul ne kadar coşkulu ve içten ise, Ankara o kadar soğuk ve donuk benim için. Ve belki de anlamsız!

Yanımdaki koltukta Rasim Özdenören ve Yazarlar Birliği Onursal Başkanı Mehmet Doğan var. Karşımda Kültür Bakanlığından şair ve yazarlığı olan bir genel müdür var ve saatine bakıp duruyor. Bu rötar haber herkesi şok ediyor. Öğlene kadar uçak kalkmaz diyorlar.

“Saatlerce ne yapacağız” diye herkes söylenirken Rasim Özdenören “tiyatro yaparız” diyor. Şimdi herkes yorum yaparken biz farkında olmadan tiyatromuzu sahnelemiş oluruz diyor ve ortalık yatışıyor!

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın isyancı tiyatrocular için “Bunlar Maraşlı Şairleri de tanımazlar” sözü tartışılıyor. Başlıyoruz Rasim ağabeyin Maraşlı olduğuna, Abdürrahim Karakoç’a ve Maraş’taki kadın şairlerinden söz etmeye.

Az sonra bayan polis memuru içeri giriyor ve içinizde İstanbul’a gidecek var mı diye soruyor. Saat dokuzda İstanbul uçağı varmış! Öylesine seviniyorum ki! Hâlbuki az önce bendeniz Ankara yolcularına imrenmiş ve aktarmalı yolcu olmanın ızdırabını duyarken birdenbire talih benden yana dönmüştü!

Buna herkes gerçekten de çok şaşırıyor!

“Hiçbir zaman ne olduğumuza değil ne olacağımıza bakmalı” düsturunu hatırlıyor ve  bir kez daha “ne varlığa sevinirim, ne yokluğa yerinirim” kabilinden bir hisle bunu anlıyorum”

Birden ne kadar mutlu ve huzurlu bir insan olduğumu hatırlıyor ve Allah’a şükrediyorum. Sırtımızdaki bütün kamburları atmak insanı ferahlatıyormuş meğer!

Herkes geriden geriye Malatya’ya dönerken bendeniz Allah’ın şanslı kulu olarak sevinçle İstanbul uçağına yöneliyorum. Ancak bu kadar kısa sohbetin üzerine Rasim Özdenören ustanın bana dönüp “Seni tanıdığıma gerçekten de çok mutlu oldum” demesi, içtenliği, babacanlığı, yakınlığı hep aklımda kalacak.

Bendiniz de iyi ki seni tanıyorum Usta!

Malatya’da VIP salonunda yazarlar geçidi dün bitti.

Teşekkürler Sayın Valim,

 Sevgiler Malatya!

Meryem Aybike Sinan/ Haber7

meryemaybike@gmail.com

http://twitter.com/maybikesinan