Ezan vakti ürperen çiçeklere!

  • GİRİŞ25.06.2012 08:46
  • GÜNCELLEME25.06.2012 08:46

         Bu yazımızı birçok insan için sadece bir nebatat, benim için birçok insandan daha duyarlı ve duygulu olan bu nadide çiçekler için kaleme aldık, daha doğrusu onlar kendilerini yazdırdılar!

         Seni bir akşam vakti tanıdım.

Kendi halinde bir bahçenin, kendi halinde bir çiçeğiydin. Sıcaktan bunalmış, boynunu bükmüştün. Otların içinde ne kadar da mahzun duruyordun... Bir neyzen rüzgârı titretiyor gibiydi dallarını. Bir çiğ damlasına muhtaçtı yaprakların, dalların. Nicedir su yürümüyordu dallarına. Toprağın bağrı yanık, çatlak çatlaktı. Göğün maviliğine nicedir ıstırapla bakıyordun. Yanı başındaki horozibiği dudak büküyordu haline. Mağrurdu. Yok tesellim sudan yana diyordu sanki. Menekşe mahzundu. Gülün bağrı kanıyordu.

Seni tanıdığımda...

Vakit akşamdı.

Camilerde ezan okunuyordu ve sen el açıyordun Allah’a!

Seni bir akşam vakti tanıdım.

Hüznün kollarında uyuyan, münzevi bir bahçenin münzevi bir çiçeğiydin. Yanı başında ırmaklar akmıyordu. Suların çağıltısı karışmıyordu ardıç kuşlarının işvelerine. Bülbül çoktan susmuştu. Testiler düşmüştü su yollarına seyrek sepirdek. Bir bahçıvanın ellerine muhtaçtı varlığın belki de. Suyun damlasına. Toprağın cömertliğine. Güneşin yakan eline, merhametine... Muhtaçtın.

Kanmıyordun hayatının kıvrımlarına. Düşmüyordun yalancı gerçeklerin uçurumlarına.

Çünkü biliyordun... Akşamın terkisine dualarını yüklüyordun yaprak yaprak.

Sadece varlık sebebini biliyordun. Kimin için var olduğunu, kimin için titrediğini biliyordun.

Seni tanıdığımda...

Vakit akşamdı.

Camilerde ezan okunuyordu ve sen el açıyordun Allah’a!

“Gün battı batacak hafif rahmet var

Gözüme görünen bir alamet var

Bu aşkta bir hikmet bir keramet var

Sen bana iş işten geçerken geldin

Son fırsat elimden kaçarken geldin

Ezan çiçekleri açarken geldin!

Seni bir akşam vakti tanıdım.

Gecenin karasını bekleyen hüzünlü bir bahçenin hüzünlü bir çiçeğiydin. İkindinin saklısından çıkıp geliyordun. Gurubun tatlı melaliydi seni yeşerten.  Güneş ufukta kayboluyordu.

Akşamın gölgesi kılıç gibi iniyordu bahçelere bağlara. Güneşin eli kesiliyordu. Uzaktaki tepelerin üstünden çekiliyordu güneşin kanayan eli. Ufuk çizgisi küçülüyordu. Gurubun hüznü yakalıyordu ruhumu. Hatıralar depreşiyor, uzaklar yaklaşıyordu. Sararan otların kederi sarıyordu mevsimi. Evlerin telaşı çoğalıyor, sokağın coşkusu azalıyordu. Babalar badem şekeri götüremedikleri için çocuklarına yavaşlıyordu adımları belki de. Yollar uzuyordu.

Seni tanıdığımda...

Vakit akşamdı.

Camilerde ezan okunuyordu ve sen el açıyordun Allah’a!.   

Seni bir akşam vakti tanıdım.

Varlığıyla her daim Hakk Hakk diyen inanan bir bahçenin inanmış bir çiçeğiydin. Akşamın eşiğinde uzaktaki şafağa gülümsüyordun çiçek diliyle. Zamanın ihtiyar çehresine inat biliyordun zamanı geldiğini sevmenin, el açmanın yaradana... Zarafetin zayıflatıp incelttiği bir güzellikle çıkıp geliyordun ötelerden. Uzak vadilerden kimselerin bilmediği güzel bir türkü söylercesine bir ezan vakti söyledin sen de türkünü. Akşama özeldi tam güzelliğin. Bir buğu gibi, şaşırtarak, efsunlu bir iz bırakarak gittin gecenin avuçlarına.  Bir kalbin vardı kimsenin bilmediği. Kalbini ben de bırakarak gittin akşamın peşi sıra. Masmavi gökyüzü daralıyordu o demlerde.

 Seni tanıdığımda...

Vakit akşamdı.

Camilerde ezan okunuyordu ve sen el açıyordun Allah’a!.

Seni bir akşam vakti tanıdım.

Her akşam ezanı patır patır açarak Hakkı söyleyen, bir ezan çiçeğiydin . Bir akşam vakti tanıdım güzelliğini. Derin bir büyü vardı güzelliğinde. Duru güzelliğini sevdim. Mütevazı duruşunu sevdim bir de. Hakikatlerden bir çelenk oldun bahçenin orta yerinde. Sen ilahi sözlerin efsunuyla kendinden geçerken, benim içimden bin ışık hızıyla ne düşünceler geçti bir bilsen... Seni kıskandığımı, sana imrendiğimi, seni çok sevdiğimi bir görebilsen. Sana bilemezsin demeyeceğim inatla. Bitki demeyeceğim. Asıl bitki, ibadet ve taat ile neşveli olmayan, kul olduğunu unutan insanlar olmalı diyor kalbim. Sana bitki demeyeceğim. 

İşte o gün tanımıştım seni.

Bir misafir gibi ansızın çalmıştın kapımı.

Vakit akşamdı.

Ve...

Camilerde ezan okunuyordu ve sen el açıyordun Allah’a!.

Meryem Aybike Sinan - Haber7

meryemaybike@gmail.com

http://twitter.com/@maybikesinan

Yorumlar7

  • faran 11 yıl önce Şikayet Et
    acılar da birer çiçektir.... binbir şüphesi olan binbir delil arasın,bana bir delil yeter der ikbal (r.a)...bir de şu imtihan,musibet ikilisi..nedir imtihan? allah yazmışta bizim yaşadığımız haliyle bir sınama alanı mıdır? yoksa hayatın doğal kaışı içerisinde,kendi tercihlerimizle yaşadığımız serüvenler içerisinde karşımıza çıkan her olay ,ya da bazı olaylar mıdır? yoksa insanlar arasında mutantlar mı var,eşimiz bildiğimiz,patronumuz bildiğimişz..vb aslında insan suretinde imtihan aracı özel görevliler mi? musibet ne peki? yanlış tercihlerimişzden,tedbirsizliklerimizden mütevellit düştüğümüz çukurlar mı? yoksa şefkat silleleri midir musibetler?imtihan ile musibetin yolları nereede kesişir? kesişir mi gerçekten? acılar olmasaydı insan tekamul edebilir miydi? gerçekten,acı ne ola ki?
    Cevapla Toplam 3 beğeni
  • faran 11 yıl önce Şikayet Et
    çiçekler.... ezana,ezanla el açan çiçekler de var..bir de zakkum çiçeği var;beyazı var,kırmızısı var mavisi var..baktığınızda aklınızı alacak albenisi var,gel gör ki zehirlidir;can alan bir yapısı var...
    Cevapla Toplam 1 beğeni
  • Nasuh BİLEN 11 yıl önce Şikayet Et
    mesel:. akıllı bir kimseye,bir işaret kafidir.gafile ise şerhin faydası yoktur.*maarif
    Cevapla Toplam 1 beğeni
  • mete bilge 11 yıl önce Şikayet Et
    o; allah ki; çiçekleri ezanla ezansızda açtırandır. allahın yüceliğini, kudretini anlamak için bir çiçeğin açtığı zaman bağlamak mı gerekir, yada o ezan çiçeği dediğimiz çiçekler yeryüzünde ezan okunmazdan evvel açmıyor muydu? bakın kaianata, her zerrede yüce allah ilmini merhametini konuşturur. benim kaygım insanalr bir çiçeği ezan vakti açtığı için seviyor diğerlerini ise görmezden geliyor...
    Cevapla
  • Nasuh BİLEN 11 yıl önce Şikayet Et
    arılar çiçeğe geldi. arı-duru insanlarız.arımızla(sayın büyüğümüz translator)-haya ile-yorumdayız.her yazıda"muhabbetle kalınız"vardı.yoksa siz de mi küstünüz.
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat