Malatya Valisi, Kamu Düzeni ve Güvenliği i Müsteşarlığı görevine getirildi.  Yani birinci sınıf devlet memurluğu görevinden yine birinci sınıf devlet memurluğu görevine geçirilmiş oldu ancak bu atama benim gibi birçok Malatyalıyı memnun etmedi ve aksine itiraz edercesine üzüldük ve aynı oranda tepkiliyiz!

 Hani eskiden devlet- yönetim işleriyle ilgili mevzularda can sıkıcı meseleler vuku bulduğunda ninelerimiz dedelerimiz “ Büyüklerimiz Bilir” derlerdi. Ancak bendeniz böyle düşünmüyorum ve büyükler de “hata “ yapar diyenlerdenim!

Malatya Valisi Doç. Dr. Mehmet Ulvi Saran’ı diğer birçok validen ayıran öyle ayırıcı özelliği vardı ki bunun görmezden gelinmesi, ya da dikkate alınmaması benim gibi birçok Malatyalıyı sükût-u hayale uğrattı.  Biz şehir olarak, Malatyalı olarak uzun yıllardır uyuyan, heyecanını kaybetmiş, cesur çıkışlarıyla tanındığı halde cesaretini yitirmiş, adeta eski Malatya’nın şaşaalı günlerinin özlemiyle bir çıkış arayan bir Malatya görüyorduk eli kolu bağlı olan.

Nitekim Vali Beyin çıkıp gelmesiyle Malatya’nın yeniden şaha kalktığını, eğitim,  sosyal,  ekonomik ve kültürel anlamda yeniden sesini duyurup konuşmaya başladığını görmeye ve daha iyisini ummaya başlamıştık ki Vali Mehmet Ulvi Saran’ın görev değişikliği bir bomba gibi yüreğimizde patladı.

Dev bir hayal kırıklığı yaşadık.

Her vali zamanı geldiğinde elbette değişir, devletin bu tasarrufuna sözümüz yok. Ancak bir şehri her anlamda canlandırmış, gece gündüz çalışan, sıra dışı bir Valinin dev projelerini en azından bitirmesinin beklenmesi ve kendisine süre tanınması lazımdı bana göre.

Rahmetli Recep Yazıcıoğlu havasını ve tavrını gördüğümüz Sayın Valinin gece geç saatlere kadar çevresindeki memurlarıyla çalıştığını, birçok insanın ufkunun yetmediği birçok ilginç projeyi hayata geçirdiğini ve çok da başarılı olduğunu bütün Malatya kamuoyu ve hatta ülke medyası çok iyi biliyor.

Malatya Valisi bir halk adamı idi gördüğümüz kadarıyla. Halkın içine karışan, onları her yerde ve mekânda dinleyen, halkın her türlü sorunuyla ilgilenen ve elinden geldiğince çözüm bulmaya çalışan ilim ve irfan dünyası zengin, hakiki bir münevver, bir entelektüel ve her haliyle hiç de alışık olmadığımız bir Vali idi. 

Bu Vali başarısız ise neden böylesi önemli bir kurumun başına müsteşar olarak getirildi? Yok, eğer başarılı ise neden bu kadar çalışkan bir isim Bursa, Kocaeli, Sakarya gibi önemli bir ile atanmadı? Emanet neden ehlinde değil, açıkçası bütün bunları çok merak ediyorum.

 Her ne kadar şark kurnazlığı yaparak “büyüklerimiz bilir” deyip birçok konuda kafasını kumlara gömenleri görsek de şaşırmıyoruz artık.  Gidenlerin Ağam, gelenlerin Paşam denerek ağırlandığı zavallı bir dünyada yaşadığımızı unutmadan,  sağduyu ve vicdan sahibi olan birilerinin de bu soruları sorması lazımdı bana göre!

Açıkçası Sayın Valinin yaptığı bütün çalışmaları yakından gören, bilen ve takip eden birisi olarak, bir Malatyalı olarak bu kararname açıklandığında gözlerime inanamadım. İnanamadım zira öyle çok projesi olan başarılı bir Valiye en azından biraz süre verilmeli idi, yok mutlaka değişmesi gerekiyorsa en azından yukarıda ismini verdiğim şehirlerden birisine atanacak diye umuyorduk.

Malatya’da halk da benim gibi atamaya çok üzüldü ancak durumdan vazife çıkaran ve erk paylaşımı konusunda sıkıntılar yaşayan bir takım kimselerin bu değişikliğe çok sevindiklerini tahmin edersiniz her halde, burada sayıp dökmeme gerek yok. Bu ülkede öne çıkmak tehlikelidir! Bu ülkede başarısız insanların içinde başarılı iş çıkarmak daha tehlikelidir!

Burada bir avuç erk sahibi kazandı ama Malatya kaybetti!

Malatyalı kaybetti!

Malatya ilim ve irfanın bayraklaştığı şehir. Alpler, erenler şehri, yarenler şehri. Bütün bunları unutup ipe un serenler en başta kaybetti aslında.

Beydağlarına ekilen fidanlar kaybetti, ekilecek iki milyon fide kaybetti. Malatya’da kültürel miras kaybetti ve hamisiz kaldı! Altın kayısı film   festivali kaybetti, sinema kaybetti, kitaplar kaybetti, kitap Fuarı kaybetti, Malatya’da okuyanlar kaybetti, Giness Rekorlar kitabına kitap okuyarak giren on binler de kaybetti! Malatya doğası kaybetti, İçerideki ve dışarıdaki Malatyalı da kaybetti!

Her akşam Nostalji kafe’ye gidip halkı, memurlarını ve şehir eşrafını yanına çağırıp gece yarılarına kadar ve belki sabahlara kadar beyin fırtınası yaptığı mekân da kaybetti, yaran da kaybetti! Fırsatlar kaybetti, imkânlar kaybetti!

Aslında Malatya kaybetti!

Vali Bey kaybetmedi zira başarılı insan her yerde başarır!

“Başarı Hakk’a uygun düşmektir.” Derim her zaman.

Doç. Dr. Mehmet Ulvi Saran her yönü Hakk’a dönük bir bürokrat, Hakk için gecesini ve gündüzünü birbirine katan sıra dışı bir isim. Atandığı Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığında kendisine başarılar diliyoruz ve diyoruz ki:

“MALATYA’NIN VALİSİ!” Malatya ve Malatyalı sizi hiç unutmayacak! Her şey için çok teşekkürler!

Muhabbetle kalınız…

Meryem Aybike Sinan/ Haber7

meryemaybike@gmail.com