Aziz Yıldırım: Değişen bir şey var mı, yok mu?
- GİRİŞ06.07.2011 08:31
- GÜNCELLEME06.07.2011 08:31
Bir baba, dede, yeğen veya paşa devreye girer, kapıyı çalmadan önce polisi geri çevirirdi.
Bu gibi olayları çook ama çok gördüm.
Bu memlekette, savcı, eski başbakan Mesut Yılmaz’ın ifadesini almak için yazlık evine gitmek zorunda bırakılacak kadar küçültüldü, bir zamanlar.
Kanıtlı yolsuzluk haberleri yayınlandı ama kimsenin kılı kıpırdamadı. Hazineden servet kaldıranlar lüks hayatlarını ceza korkusundan uzak yaşadılar.
2001 krizinin nedeni bazı başbakanların ve ekonomiden sorumlu devlet bakanlarının, dürüst olmayan bankacıları, Hazine’nin uyarılarına rağmen korumaları ve kollamalarıdır. Bedel karşılığında soygunu onayladılar.
AKP’den önceki dönemde dokunulmazlığı olan sadece milletvekilleri değildi. İşadamları, bankacılar, medya patronları, futbol ağaları, mafya babaları, PKK’ya karşı çıkmak için devletten para alan Kürt şıhlar, ahlaksız polis şefleri, rüşvetçi, yargıçlar ve daha birçoğunu içine alan geniş bir zümre dokunulmazdı.
Marifet kısa sürede sonuç almakta
Korkusuzdular, gönüllerince çalıyorlar oynuyorlardı. Halk acıkırken bunlar semiriyordu.
Bu nedenle, Aziz Yıldırım ve diğerlerinin gözaltına alınması, suçlu veya suçsuz mu olmalarından bağımsız olarak, bir dönüm noktasıdır: Dokunulmaz olduklarını sananlar dokunulur oldu. Küçük dağları yaratanların artık kaderlerinde küçük hücrelerde terlemek de var.
Soru: Doğru mu buraya kadar yazdıklarım?
Yazının devamını okumak için bu linki kullanabilirsiniz
Metin Münir - Milliyet
Yorumlar1