Auro’dan çıkıp çıkmayacağı merak konusu. Hiç meraklanmayın, çıkmaz.

Yunanistan’ın “Asi Çocuğu” Aleksis Çipras sandıktan birinci parti olarak çıktı ve daha ilk gün; “AB-IMF reçeteleri ile felaket getiren kemer sıkma politikaları geride kaldı” dedi.
Seçim meydanlarında dolaşırken, “Hem Eura’da kalacağız,  hem de kurtarma paketini uygulayacağız” demişti.

Yatırımcılar ise hem Auro’da kalmayı, hem iktidar olmayı, hem de kurtarma paketini uygulamayı “imkânsız üçgen” diye adlandırıyorlar ve bu kararın uygulanamayacağını söylüyorlar.

Şartları esnetip uygulayabileceğini söyleyenler de yok değil tabii.
Bu, Yunanistan’ın meselesi.

Bir de AB tarafı var: AB ne yapacak acaba?

Malum, ortak para birimi olan Auro’yu kullanan AB ülkeleri kendilerini "Auro Bölgesi" diye adlandırıyorlar ve Almanya bu ülkelerin liderliğini yapıyor. Ayrıca, yükü çeken de o. Auro Bölgesi ülkeleri Yunanistan başta olmak üzere Akdeniz ülkelerini “Siesta Ülkesi” diye nitelendiriyorlar ve onları tabiri caizse “yan gelip yatmakla” suçluyorlar. Yunanistan’ın AB ve IMF reçetelerine uymadığı takdirde üyelikten çıkarılmasını bile seslendirdiler.

Burada sorulması gereken soru şu: Yunanistan Auro Bölgesi’nden çıkar mı? Ya da Auro Bölgesi Yunanistan’ı çıkarır mı?

Auro Bölgesi’nin Yunanistan’ı gözden çıkaracağını sanmıyorum bendeniz şahsen. Yunanistan onlar için önemli çünkü. Evet, Yunanistan üretim yönünden güçlü bir ülke değil ama Avrupa’nın, bilhassa Avrupalı entelektüellerin gözbebeği. Avrupa sosyal hayatı Yunanistan’dan öğrendi.

Yunanistan 6 bin yıllık bir tarihe sahip ve o gün bugündür yiyip içen, eğlenen bir ülke. Antik çağda olsun, iki Roma döneminde olsun hep zengin bir sosyal hayat sürmüş. Sanatçıları, filozofları bol bir ülkedir Yunanistan. Avrupa, Yunanlı filozofların söz ve yazılarıyla beslendi. Şimdi kalkıp da “Yunanistan olmasın” demezler.   

Peki, Yunanistan Auro Bölgesi’nden kopar mı? Sanmam. Biraz çekişirler, biraz didişirler ama birbirlerinden kopmazlar. Yunanistan yine “siesta”ya devam eder. Gölge bir yer bulduğunda çulunu serip yatar.

Kırk yıllık kani, olur mu yani? Yunanlı altı bin yıldır ne yapıyorsa yine aynısını yapar. Bu bir hayat tarzı; değişmez. Akdeniz ülkelerinin karakteristik özelliğidir ayrıca. Kuzey İtalya çalışıp çabalıyor. Güney İtalya vur patlasın, çal oynasın eğleniyor. Kuzeydekiler “Güney İtalya bizden kopsun ve ayrı bir ülke olsun” diyor ama çaresiz Güney’in kahrını çekiyor.

yazının devamı için tıklayınız