‘Diktatör’ün ülkesinde ‘diktatör’ü tehdit!

  • GİRİŞ10.03.2023 08:17
  • GÜNCELLEME10.03.2023 08:17

Üniversitede Tarık isimli bir hocamız vardı..

Çok sağlam CHP militanıydı. Hani YARSAV’cı eski CHP’li milletvekili demişti ya, “bize militan adam lazım” diye..

İşte tam olarak bu zihniyetin akademideki karşılığıydı. 

Tabii kimse gıkını çıkaramazdı, 28 Şubat’ın hemen sonrası.. Sandıkla iktidara gelemiyorlar ama bürokrasi, yargı, üniversitelerdeki akademik kadrolar ellerinde.

Seçim dönemi bu hocamız derslere gelmezdi, ilçe ilçe parti çalışmasındaydı..

Biz de ses etmezdik, gelip Baykal propagandası yapacağına ders boş geçsin derdik.

Geldiğinde de “şöyle yeneceğiz, böyle alacağız gericiliğe geçit yok” falan filan.. 

Seçimden hemen sonraki hafta, üniversite tanıtım grubunda birlikteyiz. 

Yüzü bir karış Tarık hocanın.. Hocam ne oldu dedim..

“Kaybetmedik hile var” dedi.

AK Parti’nin ilk dönemi! 

2002 seçimleri.. Oyların 34,3’ünü alarak kazandığı 363 milletvekilliği ile tek başına iktidar..

TBMM’nin üye sayısının yaklaşık yüzde 66’sını almış..

Liste usulü çoğunluk sisteminin uygulandığı 1950’li yıllardan sonra TBMM’deki en büyük temsil gücünü elde etmiş..

Tarık hoca “hile var” diyor!

Devlet memuru olup üniversitede ders vermesine rağmen, 2 ay okula uğramayıp, seçim otobüsünde gezdiği CHP ise yüzde 19 almış. 

Yüzde 34’ün hilesi mi olur dediğimde, döküldü. 

“Bir şekilde sinirleniyor insan. Hep partililerle bir arada olunca, etrafındaki herkes CHP’li olunca, yanınızdaki her kafadan ‘bu defa ezdik geçtik sandıkları, kesin aldık, silme CHP’ deyince biz de tamam diyoruz. Bütün Türkiye’nin bizimle aynı fikirde olduğunu sanıyoruz galiba” dedi..

Sanırım okulda bana öğrettiği faydalı tek bilgi buydu Tarık hocanın..

Bu olayın üzerinden tam 20 sene geçmiş..

CHP’lilerin durumu hiç değişmediği gibi, ittifaklarında yer alan sağ, mütedeyyin kesimden ayrılanlara da bulaştırmışlar bu hastalığı..

Dün Sözcü’de MHP’li eski vekil söylüyor, “Kemal Kılıçdaroğlu yüzde 55’le seçimi kazanacaktır.” 

Bulunduğu ittifakta “kuyruklu yalanlar” söylendiğini, “kişisel ajandalar, kişisel şahsi hırslar” bulunduğunu vurgulayan İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun “yüzde yüz” kazanacağını öne sürüyor. 

Tabii bu goygoyun özellikle medyada çok çirkin bir yansıması var.

Hastalık gibi yayılan, bir anlamda seçmen iradesinin de değersizleştirildiği, adeta ipotek altına alındığı, “biz ne yaparsak yapalım bunlar oy verecekler, kesin yani” mantığının, halkta bir karşılığı olmasa da, bu atmosferden etkilenen zihniyet üzerinde çok ciddi tesiri var.

İçinde bulundukları ekosistem aslında bir tür turnusol kağıdı vazifesi görüyor..

Türkiye’de “diktatörlük” olduğunu öne sürüp, “nefes alamıyoruz” dedikleri halde, sosyal ve ekonomik açıdan en parlak yıllarını geçiren tiplerin maskesini düşürüyor.    

Halkı “çantada keklik” görüp, “Bu defa kesin aldık” düşüncesiyle öz güven patlaması yaşıyorlar..

 “Geldiğimizde asacağız, keseceğiz”, “iki ayınız var”, “hesap sorulacak” küstahlığıyla,  “diktatör” dedikleri adamları tehdit ediyorlar.

Mesela Cumhuriyet gazetesi yazarı Ataol Behramoğu..

Sosyal medya hesabından, “Bir gün bir devlet başkanı ‘Devlet benim’ demişti. Kafası kesildi. Kendini devlet sananlardan Hitler sığınağında kendini sokan akrep gibi can verdi. Mussolini ters asıldı” şeklinde skandal ifadeler kullandı.

Hemen peşinden bir paylaşım daha..

“Kimsenin kafasının kesilmesini istemem. Kesmeye, asmaya elbette karşıyım. Fakat ne yapalım ki rüzgar eken fırtına biçiyor. Ne rüzgâr ekilsin ne fırtına biçilsin. Evet şairim ben. Ama devrimci ve yurtsever bir şair. Bu gibilerden hiç birinin sonu iyi olmadı.” 

Sonra ilk paylaşımını silip, “Sizin gibilerle muhatap olmamak için sildim. 14. Louis örneği trol medyasını çıldırttı” dedi. 

Durup dururken Fransa Kralı 14. Louis’den bahsedesi gelmiş ama her nedense sonradan sildiği paylaşımına bu ifadeyi eklememiş..

Koca adam, utanıp sıkılmadan yalan söyleyecek değil ya!.. 

14. Louis’i kast ettiyse öyledir.. 

Sözleri “troller” tarafından çarpıtılan bir diğer isim de eski YÖK Başkanı Yusuf Ziya Özcan..

Kılıçdaroğlu’nun adaylığının ilan edebilmesi sonrası gaza gelenlerden..

“Bu alemde hak ettiğiniz cezayı göreceksiniz” iddiasında bulunan Özcan, skandal bir üslup kullanarak, “AKP+MHP iktidarı, size bundan böyle yaşama hakkı yok!” dedi..

“Size bundan böyle yaşama hakkı yok” ne demek?

Ataol Behramoğlu gibi o da sildi paylaşımını..

“Twitin yaşama hakkı ile kısmı yanlış anlaşılmalara sebep olduğu için sildim. Kastım ülkede her kim olursa olsun adaletin olmasıdır” dedi..

Yani gençler, “Size bundan böyle yaşama hakkı yok” derse biri, bu aslında “ülkede her kim olursa olsun adaletin olmasıdır” demekmiş.

Duydunuz değil mi?

Sınavlarda böyle bir paragraf görürseniz sakın şıklar arasında “tehdit” anlamına gelen bir cevap aramayın..

“Yaşam hakkı yok” demek, “adaletin olması” manasına gelirmiş..

Koca adam, utanıp sıkılmadan yalan söyleyecek değil ya.. 

O da 14. Louis gibi bir şeyi kast etmiştir.

 ‘Diktatör’ün ülkesinde ‘diktatör’ü tehdit edip, hiçbir şey olmamış gibi keyif çatabiliyorsanız, ya yalancısın ya da tehdit ettiğiniz şahıs diktatör değildir.

“Diktatörlük” şöyle dursun, biz batı standartlarında bir hukuk devleti dahi değiliz demek ki..

Hukuk devletinde bunun hesabı sorulurdu.. 

Selametle.. 

YENİ AKİT

Yorumlar3

  • Dede Korkut 1 yıl önce Şikayet Et
    Gayet güzel bir yazı olmuş elinize sağlık
    Cevapla
  • Vurucu 1 yıl önce Şikayet Et
    Kaleminize sağlık, bu kefere ve münafık takımımın defteri bu seçimden sonra düzülecek...
    Cevapla
  • Haber 7 seveni 1 yıl önce Şikayet Et
    Hocam kaleminize sağlık
    Cevapla Toplam 8 beğeni
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat