Önce fotoğrafını çekelim olayın..

Hamas’ın, katil İsrail’e yönelik başlattığı Gazze merkezli Aksa Tufanı operasyonunun ilk saatleri..

Terör devleti İsrail tarafından abluka altına alınmış 2 buçuk milyon insanın yaşadığı açık hava hapishanesi Gazze’den hareket eden yüzlerce savaşçı, hava, deniz ve karadan İsrail tahkimatını yarıyor. 

Terör devleti İsrail’in çok güvendiği “Demir Kubbe” isimli hava savunma sistemi adeta kevgire dönmüş..

Şer devletinin o çok ünlü Merkava tankları alev almış yanıyor..

İsrail askerleri panik halinde kaçışıyor..

Ölüm kusan savaş uçaklarını dahi uçurmaktan acizler, pilotlar ortada yok..

Kamyonlara yüklenen F16’lar Tel Aviv’e götürülüyor. 

Tam da o gün, Mescid-i Aksa’ya ayin için işgal eden fanatik Yahudiler tabana kuvvet..

Aslan görmüş sırtlanlar gibi kaçışıyor.

Tabloya bakınca zihnimde bir soru beliriyor..

Niye Tel Aviv’e kaçıyorsunuz, hani Kudüs başkentinizdi..

Karşılarında modern silahları bulunan bir devlet yok, 16 senedir hapsettikleri gariban Filistinliler var. 

Ama Nemrud’un burnundan giren sineği iyi biliyorlar!

Siyonizmin sadık hizmetkarı ABD ve AB şokta..

Öğleden sonra ancak toparlanabildiler. 

Türkiye’dekilerde öyle!..

Panik atmosferi dağılınca “ama”, “fakat”, “lakin”lerle zihinleri bulandırmaya başladılar.

Zillet medyasında “Dünyayı dinleyen İsrail istihbaratı uyudu mu yani”, “Netanyahu’yu kurtarmak için bu saldırı başlatıldı” diyen bile çıktı.

İttifak bileşenleri de ayrı telden çalıyor..

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Muğla’nın Marmaris ilçesinde düzenlenen ‘Anadolu Buluşması Yerel Medya Çalıştayı’nda gazetecilerin sorularını cevapladı.

“Filistin öteden beri hak arayan bir ülkedir her zaman yanındayız. Filistin halkının hakkının teslim edilmesi lazım” diyerek operasyona destek verdi.

Akşener ise tam tersi, “Filistin halkının meşru ve haklı talebinin terör eylemleri ile kirletilmesi kabul edilebilir değildir” dedi.

Akşener’in bu sözlerinden sonra Kılıçdaroğlu’da kısmen ağız değiştirip, “Sivillerin, kadınların, çocukların, yaşlıların öldürülmesi asla ve asla doğru değildir. Sizin haklı davanızın üzerine gölge düşürür” ifadelerini kullandı. 

Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu ve Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu ise TBMM’de Saadet Partisi’nin grup toplantısında konuştu. 

Karamollaoğlu da Davutoğlu’da İsrail zulmüne tepki gösterip, Başkan Erdoğan’ı hedef aldı. 

DEVA Partisi lideri Ali Babacan günler sonra ancak piyasaya çıkabildi.

Ali bey de Karamollaoğlu ve Davutoğlu’nun tam aksini söyledi. Başkan Erdoğan’ın açıklamalarını olumlu bulduğunu belirtti. 

Düşünsenize bu adamların iktidar olduğunu!..

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Ahmet Davutoğlu’na bağlı Dışişleri Bakanlığı “İsrail saldırısını lanetliyoruz” açıklaması yaparken, Başkan Kılıçdaroğlu’nun Sözcüsü “Hamas’ın yaptıkları kabul edilemez kınıyoruz ve İsrail’in yanında olduğumuzu vurguluyoruz” diyebilirdi.

Ümit Özdağ’a bağlı istihbarat kurumu “Mossad’la bilgi paylaşımı yapıyoruz, vurulacak hedefleri birlikte belirledik” açıklaması yaparken, Saadet Partisine bağlı Çevre ve Şehircilik Bakanlığı “Filistinliler üzülmesin yıkılan binaları TOKi inşa edecek” mesajı gönderebilirdi. 

Düşünsenize bu ittifak tarafından yönetilen bir ülkede yaşadığınızı..

Cumhurbaşkanı İsrail’e destek veriyor, yardımcıları Filistin’e..

Bakanların bir bölümüne göre Hamas haklı, diğerlerine göre İsrail haklı..

 İYİ Parti Ankara Milletvekili Adnan Beker’in dediği gibi..

 “Allah memleketi korumuş” bu ittifaktan.

Hatta sadece milleti değil şu manzarayı görünce, Allah ümmeti korumuş bu ittifaktan..

Bu arada Saadet Partisi ve AGD, hafta sonu İstanbul’da Filistin direnişine destek mitingi düzenleyecek. 

İttifak ortakları İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu da davet ederler mi acaba?

Onlar da kürsüye çıkıp, Hamas’ın nasıl bir terör örgütü (!) olduğunu, haklı Filistin davasına nasıl ihanet edildiğini Saadet Partisi kitlesine anlatır mı?

Bu sözlerden sonra bakalım yine “Mücahit Kemal” sloganı atılır mı o alanda..

Selametle..

YENİ AKİT