“American Dream? ”Amerikan Rüyası Ne kadar Gerçek?

 Yaklaşık altı yıl sonra tekrar Houston’dayım. Dünya basınından takip ettiğim manşetler sürekli felaket senaryoları çiziyor ve "Amerika batıyor mu acaba?!" diyenlerden biri de ben miyim diye düşünürken durumun hiç de öyle olmadığını gördüm.
 
Bundan 6 yıl önce otoyollarda her 20 araçtan biri BMW yada Mercedes iken bugün her 5 araçtan birinin BMW, Mercedes olduğunu gördüm. Eskiden araçların çoğu ekonomik Japon markaları iken şimdi bu araçların marjinal seviyelerde seyr ettiğini gördüm. İnsanların hiç de artan petrol fiyatlarını önemsediklerini sanmıyorum Amerika'da. 3000 cc ve üzeri geniş ve petrol tüketimi çok müsrif araçlara biniyor Amerikalılar.
 
“Amerikalı” tabiri de yeniden gözden geçirilmiş görünüyor. 90’lı yıllarda göçmen ve WASP yani Beyaz Protestan Amerikalılar ve göçmen veya azınlık sınıf arasında kesin hatlarla bir ayrım varken bugün göçmen sınıfın artan nufusu ile Amerika'da azınlık diye bir kesim kalmamış görünüyor. Aksine Amerikalı tabiri herkesime kanıksanmadan yakıştırılmış görünüyor.  Bunun türklere bakan yönüde bence çok olumlu. Hollywood'tan tutun hastanelere kadar, Harvard, Princeton, M.I.T gibi saygın üniversitelerde öğretim üyelerinden tutun franchise zincirlerine kadar hemen her alanda başarılı “Amerikalı-Türkler” karşınıza çıkıyor. Türkler'in Amerika'daki nufusu yaklaşık 150.000. Örneğin hepimizin çocukken severek izlediği “Mickey Mouse” ve “Donald Duck” karakterlerini Disney ve Warner Bros için tasarlayan Murat Gümen bir Türk. Gıda sektöründe Ablak Ailesi “Vocelli Pizza” adındaki başarılı franchise ‘ın yıllık satış hacmini 55 milyon Dolara çıkarmış.
 
Amerika bence hala bir rüyalar ülkesi ve bunun en büyük sebebi de beyin göçü. Örneğin İskandinav ülkeleri dünyanın en az nüfusa sahip ancak en zengin ülkeleridir. Ancak gözden kaçan şey İskandinav ülkelerinde yaşayan nüfustan daha çok Danimarkalı Norveçli yada İsveçlinin Amerika'da yaşadığıdır. Avrupa'nın geneli itabari ile Amerika'nın kuzeyi varlıklı Fransız, Alman, İspanyol ve İtalyan ailelerde kuşatılmıştır. Türklerde karşıma çıkan kişilerin çoğu süper çocuklardı. İTÜ birincileri Galatasaray mezunları Bogaziçi mezunu gençler amerikaya göç etmişler ve çoğu vatandaş olmuşlar.
 
Kısacası Amerika küçük bir dünya olmuş. Hatta dünyanın merkezi olduğu iddiası var. Bu iddiayı desteklemek için de her milletten üstün nitelikli insanları bünyesinde topluyor. Bu kişiler kendi ülkelerinden know-how, sermaye ve nitelikli iş gücünü amerikaya taşıyorlar. Bu tablo bana diyor ki ABD batarsa yalnız batmayacak!!..
 
Amerika içerden böyle görünüyor.. Daha dengeli daha inclusive (yabancı dostu) ve daha varlıklı. İnsanlar 90’lı yıllara göre daha varlıklı ve huzurlu görünüyor.
 
Dünya turu yapmak isteyenler Amerika turu yapabilirler. Her milletin kendine özgü kültürünü gurmesini, dinini ve firmalarının başarılı örneklerini çok makul fiyatlarda tecrübe edebilirsiniz.. Hemen her ürün Avrupadan ve Türkiye'den daha ucuz diyebilirim..
 
Tekrar Japonya yazıları ile görüşmek üzere..


 
Murat ERDEM-Houston, USA
erdemmr@yahoo.com