Kadın düşmanlarının timsah gözyaşları

.

  • GİRİŞ09.03.2021 08:52
  • GÜNCELLEME09.03.2021 08:52

8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nün arifesinde yine bir kadın eski kocası tarafından acımasızca dövüldü. 5 yaşındaki çocuğunun önünde, eski eşinin kafasına defalarca tekme atan bir ruh hastası görünce irkildik hepimiz.

Kadınların toplumumuzda maruz kaldığı şiddetin boyutu gerçekten hepimizi yaralayacak boyutta. Geçtiğimiz yıl 300, bu yıl ise neredeyse her gün ortalama 1 kadın şiddet görerek yaşamını yitirdi. Bu duruma acilen bir çözüm bulmalıyız. Doğru.

SUÇLU KİM?

Fakat, eşler arasında merhameti, nezaketi ortadan kaldırıp, onları birbirlerine karşı acımasız bir düşman haline getiren şeyler hakkında asıl irkilmeli değil miyiz? Kadınları koruyacak olan şey, sadece polisiye tedbirler, adliye kapısı ya da sığınma evleri midir? Ya da bu kör şiddetin mağdur ettiği çocuklara, devletin yetiştirme yurtlarını adres göstermek midir çözüm?

Evliliklerinin meyvesi, göz aydınlığı olması gereken çocuğunun yanında, eski eşini hunharca döven adamın sosyal medya hesaplarında ortaya saçtığı suç aleti olan alkolü ya da şiddet eğiliminin apaçık göstergesi olarak teşhir ettiği silahı gözardı ederek yapılan tüm değerlendirmeler hedef saptırmaktan başka ne işe yarar?

Kadın haklarını savunmak adına, tüm bu şiddet sarmalından sadece devleti suçlamak gerçek suçların üzerini örtmekten başka bir şey değil. Üstelik bu suçlamayı yapanların elinde, on binlerce kadını sırf inancından dolayı eğitim ve iş hayatından mahrum bırakmak gibi telafisi imkânsız bir cürüm varken.

Kadınlar seçilme hakkını 1934’te almasına rağmen ancak 2014 yılında “ayırımcılık” yapılmadan bu haklarını kullanabildiler. Bugün TBMM’de 102 kadın vekil var ve bunların 53’ü AK Partili. 64 büyükelçimiz kadın. Başörtüsü yasaklarının kalkmasıyla birlikte kadınların kamudaki istihdamı yüzde 39’a ulaşmış durumda. Ülkemizde 1088 kadın muhtar görev yapıyor.

İş hayatına katılan kadınlarımızın annelik görevlerini ihmal etmemeleri için 2016’da yapılan yasal düzenlemeler sayesinde, annelik izninin bitiminden itibaren birinci çocuk için 2 ay, ikinci çocuk için 4 ay, üçüncü ve diğerleri için 6 ay ücretli yarı zamanlı çalışma imkânı sağlandı.

İKİYÜZLÜLÜK YAPMAYIN: SİZİ TANIYORUZ

Kadınlarımıza ikinci sınıf muamelesi yapan, inançlarından ve kılık kıyafetlerinden dolayı onları kamusal hayatın dışına atan zihniyetin temsilcileri, inanılmaz bir ikiyüzlülükle bugün kadın hakları konusunda hepimize ders vermeye çalışıyor.

Onlara göre, terörün karşısına dikilen analar, emeğinin hakkı gasp edilen çalışanlar, eğitimden mahrum bırakılan başörtülüler asla kadın olarak görülmediler.

Onların verecekleri derse ihtiyacımız yok. Üstelik aile kurumunu önemsizleştiren, genç kızların ailelerinden ayrılıp, kendi başlarına yaşamalarını salık veren bir yaklaşımın kadın haklarını savunduğunu iddia etmesi de, bir başka çelişki değil midir?

Elbette, aile mefhumuna düşmanlık edip, kadını erkeğin yanında değil, karşısında konumlandıran modernist-materyalist yaklaşım ne kadar fıtratımıza aykırı ise, İslam’dan değil, gelenek adına muharref ilkel anlayıştan beslenen yaklaşım da o kadar yaradılışımıza aykırı. Bu sebeple, kadın-erkek hepimizin birlikte mücadele etmemiz gereken “çift başlı bir düşman” var karşımızda.

Bu vesileyle, emeğinin ve inancının mücadelesini veren kadınlarımızın, en başta da terör örgütü ve siyasi uzantılarına karşı destansı bir eylem gerçekleştiren Diyarbakır Annelerimizin “Kadınlar Günü” kutlu olsun.

DİRİLİŞ POSTASI

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat