Bunlar siyasetçi ise terörist kim?

  • GİRİŞ23.03.2021 11:31
  • GÜNCELLEME23.03.2021 11:31

HDP’nin kapatılması talebiyle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın hazırladığı 601 sayfalık iddianame, partinin siyasi bir yapıdan çok, terör örgütünün doğrudan birimi olarak hareket ettiğini gözler önüne seriyor.

Öyle ki, iddianameyi okuduğunuzda, terör örgütü buradaysa, iddia edilen siyasi parti nerede diyorsunuz. Öcalan’ın ülkedeki tüm marjinal sol yapı ve terör örgütleriyle PKK’nın tek bir çatı altında toplanması projesi olduğu Demirtaş tarafından da birkaç kez itiraf edildiği HDP’nin, aslında bütünüyle terör faaliyetlerinin sadece siyasi sözcülüğünü yapmak için kurulduğu görülüyor.

ÖNCE SİLAHLI EĞİTİM SONRA MİLLETVEKİLLİĞİ

Pek çok milletvekilinin, sadece icazet almak için değil; silahlı eğitim almak için terör kamplarına gittiği, bundan sonra Türkiye’de seçimlerde aday olduğu delilleriyle ispatlanmış durumda.

İddianamede bu detaylar tartışmaya yer bırakmayacak şekilde yazılmış. HDP’li vekiller Faysal Sarıyıldız; geçtiğimiz hafta İmamoğlu’nu ziyaret eden Ferhat Encü, Şırnak’ta güvenlik güçleriyle girdiği çatışmada öldürülen Lokman Birlik’in akrabası Leyla Birlik ve Aycan İrmez’in terör kampında aldıkları silahlı eğitim sonrası TBMM’ye girdikleri anlaşılıyor.

HDP yöneticilerinin yaptıkları terör faaliyetleri, Demirtaş’ın “Apo’ya selam gönderen” beyanlarından; “PKK'lılarla Kürdistan'da onun onurlu evlatlarıyla onur duyuyoruz” diyen Süreyya Önder’in “Kandil'i dümdüz ederiz diyenler kendilerini davet ediyorum, omuzuna G-3 takıp gitsinler. Bir gece Gabar'da nöbet tutsunlar bakalım. Kandil dümdüz oluyor mu?” şeklindeki tehditlerinden daha ileri boyutlara taşınmış durumda.

BOMBALARI MİLLETVEKİLLERİ TAŞIMIŞ

Mesela TBMM’de üç dönem milletvekilliği yapan Faysal Sarıyıldız, Suriye’den ülkemize sokulan 3 roketatar, 4 adet M-16 otomatik tüfek, 25 el bombası ve 2000 mermiyi teslim alacak kuryeyi bizzat kendi aracıyla götürmekten çekinmiyor. Güvenlik güçleri kuryeyi gözaltına alırken, Sarıyıldız dokunulmazlığı sayesinde kurtulmayı başarıyor. Şu anda kaçtığı Fransa’da, ülkemiz aleyhindeki kampanyaların baş aktörlerinden birisi. Leyla Birlik ise sığındığı Yunanistan’dan, Türkiye’nin tüm taleplerine rağmen iade edilmedi, hatta kendisine serbest dolaşım izni verildi.

Bazı HDP yöneticilerinin, çukur olayları esnasında teröristlere siyasi destek vermenin ötesine geçip, bizzat hendeklerde silahlı nöbet tuttukları dahi belgeleriyle iddianamede yer alıyor.

Yakalanan ya da teslim olan bazı terör örgütü mensuplarının ifadeleri ise inanılır gibi değil. Öyle ki, bazıları kendilerini terör kamplarında milletvekillerinin karşıladığını itiraf ediyor. İsimlerini verdiği kişilerden biri Ağrı milletvekili Dirayet Taşdemir. 5 yıl PKK üyeliğinden hapis yattıktan sonra TBMM’ye giren Taşdemir, Mecliste Güvenlik ve İstihbarat Komisyonu üyesi olarak görev yaptı. Yani Türkiye’nin güvenliği ile ilgili “önemli bilgiler” bizzat devlet yetkilileri tarafından kendisiyle paylaşılmak durumunda kaldı. Kendisi 13 insanımızın PKK tarafından kaçırılıp sonra da infaz edildiği Gara’ya giden HDP’li olarak biliniyor.

HDP kurulduğu günden bu yana, PKK terörünün bir alternatifi; siyasi mücadelenin meşru bir aracı gibi hareket etmedi. Yöneticilerinin elinde çukur eylemlerinde yitirdiğimiz asker ve polislerimizden, Yasin Börü gibi henüz hayatının baharındaki gençlerimize kadar binlerce insanımızın kanı var.

Bu suçları işleyenler en ağır şekilde cezalandırılmadan, siyasetin önü açılmayacağı gibi; Kürt halkı da rahat bir nefes alamayacak.

Diriliş Postası

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat