Yunanistan’ın yeni efendisi
- GİRİŞ12.10.2021 11:43
- GÜNCELLEME12.10.2021 11:46
Ekonomik krizle boğuşan, borçlanma batağındaki Yunanistan, Avrupa’nın tahrikiyle büyük bir silah deposuna dönüşüyor. Yunanistan Parlamentosu’nun Fransa ile yapılan “askeri ve siyasi himaye” anlaşmasını onaylamasıyla ülkenin yeni efendisi artık Fransa.
Paris Anlaşmasıyla Yunanistan, Fransa’nın askeri açıdan koruması altına girerken, bu ülkeden üç adet Balherra sınıfı firkateyn ve Rafale savaş uçakları da satın almaya karar verdi. Böylece 7 milyar avroluk bir borç yükünün altına girmeyi de kabul etti. Meclisteki oylamada Miçotakis Hükümeti’nin bu kararına en sert muhalefeti yapan Çipras, Türkiye’nin savunma ihtiyacının yüzde 75’ini kendisinin üretmesine karşılık, Yunanistan’ın hiçbir şey üretemediğinin altını çizdi.
YUNANİSTAN’IN TEK SERVETİ TÜRK DÜŞMANLIĞI
Eski Başbakan Çipras, Türkiye’ye karşı silahlandırılırken AB tarafından borç batağına sürüklenen Yunanistan’ın dış borcunun GSMH’nin yüzde 210’una ulaştığını, buna karşın Türkiye’nin dış borcunun GSMH’sinin ancak yüzde 37’sine denk düştüğünü de vurguluyor. İki ülke arasındaki bu mukayese sadece ekonomik açıdan değil, askeri açıdan yapıldığında da Türkiye’nin hava, deniz ve kara ordusunun tartışmasız bir silah üstünlüğüne sahip olduğunu gösteriyor. Öyleyse Yunanistan neden düşmanlığa bu kadar yatırım yapıyor?
Çünkü Yunanistan’ın tek bir dış politika malzemesi var: Türkiye’ye düşmanlık. Tüm hükümetler iç politikadaki “başarısızlıklarını örtebilmek için” daima bu kartı kullandılar.
Osmanlı Donanması’nın 450 yıl önce İnebahtı’da Haçlı Ordusu karşısında aldığı mağlubiyet geçtiğimiz hafta sonu Yunanistan’da büyük bir coşkuyla kutlandı. Yunan Cumhurbaşkanı Katerina Sakelaropulu "Hıristiyan askerlerin fedakârlıklarını kutluyoruz. Bu zafer Avrupa'yı, İslam'ın yayılmacılığından kurtarıp özgürleştirdi. Hristiyan güçlerin bu birliği, Türklere karşı ulusal bilincin ortaya çıkmasını sağlayan sürecin başlangıcıdır” diyor.
Oysaki bu savaş yapıldığında Yunanistan diye bir devlet yoktu. Bu tarihten 120 yıl önce Atina Türk topraklarına katılmıştı ve bu savaştan sonra 250 yıl boyunca da tüm Yunanistan Türkiye’nin bir parçası olmaya devam edecekti.
FRANSA’YA TESLİM OLDULAR
Miçotakis, Atina’da “sevgiyle bağrına bastığı” Ekrem İmamoğlu’na da bu Haçlı hikâyelerini anlattı mı bilmiyoruz ama Türkiye’nin Cumhurbaşkanı’ndan BM zirvesinde “randevu talep etmemekle” övündüğünü biliyoruz.
Yunan siyasilerin kendi halklarını “Türk düşmanlığı ve Hristiyan kahramanlık masallarıyla” avutmasının altında çok daha derin ekonomik ve siyasi krizler yatıyor. Ülke ekonomisi geçen yıl yüzde 8,5 oranında küçülürken, AB ülkelerinin sağladığı kredilerin geri ödemesi bu yıl 11,5 milyar avroyu buldu.
Üstelik tüm çabalarına karşılık Türkiye’nin Doğu Akdeniz’den Karadeniz’e kadar bölgedeki petrol ve doğalgaz arama faaliyetlerini engelleyemediler. Türkiye tüm ambargolara rağmen ezici bir hava üstünlüğü sağlayan SİHA, İHA ve TİHA’ları kendi imkânlarıyla üretirken, Yunanistan çaresizce Ege kıyılarından bakakaldı.
Geçen yüzyılın başında İngilizlerin dolduruşuna gelip Anadolu’yu işgale yeltenmiş ve hüsrana uğramışlardı. Bugün ise Fransızların kanatları altında, sıfırı tüketmiş bir hazineyle bize parmak sallıyorlar. Öyle görünüyor ki, hala ders almamışlar.
Diriliş Postası
Yorumlar1