Direnme, teslim ol Ukrayna!
- GİRİŞ08.03.2022 11:15
- GÜNCELLEME08.03.2022 11:15
Büyük, anlamlı ve kalabalık sözleri var üstâdların. Hepsi ya emekli asker ya siyaset bilimci ya da üstün donanımlı gazeteciler. Fakat istisnasız hepsi çok derin stratejistler. Gerçi üç gün içerisinde Kiev’in düşeceğini, Putin’in karşısında dayanmanın mümkün olmadığını söyleyerek duvara çarpsa da tezleri, sorun değil, o kadar hesap hatası görmezden gelinebilir.
Sonuçta “Batı bu kadar kışkırtmasa, NATO Rusya’nın kapısına dayanmasa, Zelensky bir ABD uşağı olarak halkını tehlikeye atmasa Putin böylesi bir operasyona girişir miydi? Ne yapsın, bıçak kemiğe dayandı.” O bitip tükenmek bilmeyen sıkıcı analizlerin özeti bu.
Bir tahıl deposu olan Ukrayna’da köylülerin sırf komünizme teslim olmadıkları için ekim yapmalarının engellenerek cezalandırılmalarının, bu yüzden 1932’de 8 milyon insanın açlıktan ölmesinin Moskova’ya duyulan nefrette hiçbir katkısı yok. Öyle mi?
Bu analizcilere göre Sovyetlerin yıkılmasından sonra Rusya’nın 1994’te Çeçenistan’ı, 1999’da Dağıstan’ı, 2014’te Kırım’ı işgal etmesinin hiçbir önemi yok. 1993’te Abhazya ve 2008’de Güney Osetya’yı Gürcistan’dan, birkaç ay önce ise doğu vilayetlerini Ukrayna’dan koparmasının Rus yayılmacılığı ile hiçbir alâkası yok.
“Putin haklı. Çünkü sınırında NATO’yu görmek istemiyor.” Peki bizim sınırımızda Rus üslerinin ne işi var? Ermenistan’ı koruma bahanesiyle Erivan’ın 120 km uzağında, fakat Türkiye sınırına 25 km mesafede Rus askeri üssünün neden bulunduğunu izah edecek birisi var mı?
Putin Ankara’daki büyükelçisinin bir FETÖ provokasyonu sonucu öldürülmesinin hesabını savaş ilan ederek sormayacak kadar soğukkanlı ve makul bir lider ise iki yıl önce 34 askerimizi İdlib’de şehit eden kimdi?
Soğukkanlı, makul ve adil bir politika izleyen varsa o da Batı’nın ikiyüzlülüğü ile Rusya ve İran’ın kana doymayan saldırganlığı arasında istikametini bozmayan Ankara’dır.
Başta ABD olmak üzere Batı’nın, bir yandan İslam dünyasında cinayet işlerken, diğer yandan Ukrayna’ya direnebilsin diye silah, hatta paralı askerlerini göndermesine içerleyenleri anlamak mümkün. Buna Batı’nın Müslüman mülteciler ile Avrupalılar arsasında yaptığı ayrımcılıktan tiksinenleri de ilave etmek lazım. Elhak, tüm eleştiriler doğru. Fakat bundan dolayı direnen Ukrayna halkından yüz çevirmek, Rusya’nın yaydığı türlü iftiraların peşine takılmak doğru mu?
Putin hedeflerini gayet net açıklıyor: Ukrayna’da yönetimi değiştirmek, ülkeyi ordusuz bırakmak, doğu vilayetlerini doğrudan Rusya’ya katmak ve Rus Ordusu’nu Karadeniz boyunca yerleştirmek.
Zelensky’yi Rusya ile anlaşma masasına oturmayarak halkını ölüme sürüklemekle itham edenler ne söylediklerinin farkında mı?
Bir asır önce İngilizler de bizden aynı şeyleri talep ettiler. Misak-ı Milli kararı aldığı için Osmanlı Parlamentosu’nu basıp milletvekillerimizi tutukladılar ve sürgün ettiler. Ordumuzu terhis ettirip silahsızlandırdılar. İstanbul’u işgal edip, İzmir’i de Yunan’a hediye ettiler. Bugün Zelensky’ye “Ruslarla anlaş” diyenler demek ki o gün yaşasalardı, Kuvvayı Milliye’nin değil, esaret altındaki İstanbul Hükümeti’nin yanında yer alacaklardı. Rusya’nın eteğine sığınan Yanukoviç’i meşru görenler, İngiliz’e sığınan Damat Ferit’e ne diye buğz ediyorlar öyleyse?
Bu “anti-emperyalizm palavralarını” Irak ve Afganistan işgal edilirken gördük. Şimdi Ukrayna’ya “Oyuna gelme, Putin’le anlaş” diyenler o gün ABD tanklarına alkış tutuyorlardı.
Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol