“Her ümmet için, Allah’ın kendilerine rızık olarak verdiği hayvanlar üzerine ismini ansınlar diye kurban kesmeyi meşru kıldık. İşte sizin ilâhınız bir tek ilâhtır. Şu hâlde yalnız O’na teslim olun. Alçak gönüllüleri müjdele!”

Hac Suresi 34. Ayet

Kurban, yine en güzel feracelerini giyinerek geldi gönül otağımıza.

Allah’a yakınlaşmak ve O’nun rızasına nail olmak amacıyla belli şartları taşıyan hayvanı belli usullerde kesmeyi ifade eden kurban, Allah Resulünün hicretin ikinci yılından itibaren aralıksız devam ettirdiği dinimizin önemli ibadetlerinden birisidir. Kurban, önceki ümmetlere olduğu gibi Hz. Muhammed Mustafa’nın ümmetine de meşru kılınmış bir ibadettir.

O kurban ki İbrahim Peygamberin mutlak itaatini ve İsmail’in olanca teslimiyet duygularını fısıldayandır ruhumuza. Hacer’in diriliş ve var oluş çığlıklarıyla tesviye edendir gönül iklimimizi ve Halil İbrahim bereketiyle donatandır cümle sofralarımızı.

Hoş geldi Mübarek Kurban safalar getirdi.

Kurban ibadetinin diğer ibadetlerde olduğu gibi pek çok hikmeti vardır. Bunlardan birisi koşulsuz şartsız Allah’a teslimiyettir. Onun verdiği nimetlere şükürdür sonra. Fedakarlıkta bulunmayı alışkanlık haline getirebilmektir. Toplumun birlik ve beraberliğini sağlamaktır. Paylaşmayı, yardımlaşma ve dayanışmayı gönül çatılarımıza bayrak misali asıp dalgalandırmaktır. Bu çağın yalnızlaştırmaya mahkûm edip bireysellik zindanlarında nefessiz bıraktığı insanları sosyalleştirerek birbirine kenetlemek ve çoğaltmaktır.

Kurban, gökyüzünün kapanmaya yüz tutan rahmet ve bereket kapılarını ardına kadar açmak için geldi. Çağ yangınlarında ve modern zamanların zindanlarında bunalan ruhumuza bir seher meltemi misali huzur ve mutluluk saçmak için geldi.

Kurban ibadetinde öncelikli husus et yemek değil takvadır, teslimiyettir.

Hac Suresi 37. Ayette Yüce Rabbimiz şöyle buyurmaktadır; “Onların etleri ve kanları asla Allah’a ulaşmaz. Fakat O’na sizin takvanız (Allah’a karşı gelmekten sakınmanız) ulaşır. Böylece onları sizin hizmetinize verdi ki size doğru yolu gösterdiğinden dolayı Allah’ı büyük tanıyasınız. İyilik edenleri müjdele.” Bu yüzden kurban ibadetinden asıl maksat, mutlak teslimiyetimiz ve takvamızdır. Ruh eğitimimizdir kurbanın gerçek manası, Allah’ın rızasına nail olmaya bir yol bulmaktır. Gönüllerimizi Allah aşkıyla tutuşturmak ve O’ndan başkasına teslim olmamaktır.

Bu yüzden dünya hapishanesinde yalnızlık ve çaresizliğe hüküm giymiş insanın gözyaşlarının üzerine bir umut türküsü gibi çıkıp gelendir kurban.

O her yıl, tarumar olup çölleşen gönüllerimizi yeşertmek için gelir aramıza, kadim ağrılarımızı dindirmek ve sonsuza olan özlemimizi bitirmek için gelir. O kurban ki bizi bu dünya sahrasında yapayalnızken artırıp çoğaltmak için, kalbimizin kapılarını yücelere açmak ve acıkan ruhumuza vefa, dostluk ve kardeşlik incileri saçmak için çıkar gelir.

Bir toplum, tesbih taneleri gibi birbirine bağlandığı, acıları ve sevinçleri paylaşıp bölüştüğü zaman güçlü olur.

İslam, bütün insanlığın kurtuluşunu ideal edinmiş güçlü bir bilinç yerleştirir inananların gönüllerine. Duvarı oluşturan tuğlalar gibi birbirine kenetlenmeyi emreder, bölünüp parçalanmayı değil. Dünyanın neresinde bir yetim varsa ona el uzatmayı öğretir mensuplarına. Yoksulu doyurmayı, yetimi görüp gözetmeyi emreder. Toplumda birlik- beraberlik ruhunun diriltilerek sosyal adaletin tesis edilmesini ve ayakta tutulmasını ister bağlılarından.

İşte kurban, İslam’ın bu büyük idealine ulaştıran sağlam bir yoldur. Birlik- beraberliğin kaybolduğu, yetim ve yoksulun unutulduğu zamanlarda onları yardımlaşma, paylaşma ve dayanışma iklimine çeken güçlü bir koldur sonra.

Bayramlar sevinç, neşe ve mutluluk kaynağıdır.

Nefsimize çöreklenen kötü huyları Kurban Bayramı vesilesiyle boğazlamayı fırsat bilmeli; kin, nefret, dargınlık, kırgınlık ve bencillik gibi kötü huylardan kurtulmayı gaye edinmeliyiz. Bu huzur ve mutluluk günlerini dargınlıkların bitmesine, kırgınlıkların yitmesine ve kötü huylarımızın içimizden çekip gitmesine vesile kılmalıyız. Bütün bunların yerine akrabalarımızla, komşularımız, dost ve arkadaşlarımızla bağlarımızı güçlendirerek sağlıklı bir toplum olmanın ortak havuzuna katkı sunmalıyız.

Bütün dostların Kurban Bayramı’nı tebrik eder, Yüce Allah’tan hepimizi nice güzel bayramlara sağlık, huzur ve mutluluk içinde ulaştırmasını dilerim.

NOT: Salgın süreci devam ettiği için bayram süresince maske, mesafe ve temizlik kurallarına harfiyen riayet etmenin hepimiz için insani bir sorumluluk olduğunu hatırlatır, bayram esnasında yapılacak işlerde ve ziyaretlerde buna dikkat etmenin bireysel ve toplumsal huzurumuza önemli katkılar sağlayacağını dikkatlerinize sunmak isterim.

Kalın sağlıcakla efendim.

Mürsel GÜNDOĞDU

murselgundogdu@gmail.com

@MrslGndgdu

mursel.gundogdu1@facebook.com