Böyle cesur yüreklere sahip bir milletin sırtı yere gelmez

  • GİRİŞ09.02.2023 09:01
  • GÜNCELLEME10.02.2023 09:12

İyi günlerde gidip de sokaklarında asude dolandığım şehirlerin yanık türküleri yakıp kavuruyor yüreğimi şimdi. Huzur yüklü hatıralar savruluyor hafızamın kış bahçelerinde, kurumuş yapraklar gibi. Sarsılıyor, sarsılıyorum. Dallarım kırılıyor ardı ardına ve gövdem yarılıyor tâ orta yerinden. Gelişigüzel etrafa saçılan anıların enkazı başında oturup ağıtlar yakarken yüzükoyun yere kapaklanan apartmanların feryatlarına kapılıyorum, içim yırtılırcasına. Haykırıyorum avazım çıktığı kadar, sesim kısılırcasına;

Ne çok acı var Allah’ım! Ne kadar hüzün biriktirmiş coğrafyalar.

Ne denli incitip öfkelendirmişiz toprağın altını ki bunca büyük dramlar sahneliyor yerin üstünde, bir daha hiç yaşanmayası…

Yüz yılın afetiyle sınanıyor Türkiye’m.

On bir ilimiz art arda iki yıkıcı ve yüzlerce artçı depremle beşik gibi sallandı, sallanıyor. Büyük yıkımlar var bölgede, tuzla buz olmuş evler, enkaz yığınına dönen mahalleler var; ağır beton blokların altında hala kendisine ulaşacak bir el bekleyen biçareler sonra. Hayatta kalanlar, enkaz altından çıkarılıp olanca acılarıyla yeniden hayata tutunanlar, yıkıntılar altında vedalaşıp kol kola ahirete yürüyenler, her şeyden habersiz masum bebekler, günahsız çocuklar, geleceğe yürüme hayaliyle yanıp tutuşan talebeler, yarınları aydınlatma ümidiyle yanıp tutuşan öğretmenler, acıları dindiren hekimler, hayatı anlamlandıran anneler, yaşamın yükünü sırtlayan babalar, bilge nineler, dedeler ve yeni umutlara tomurcuklanmayı bekleyen niceleri…

Göz yaşlarımız hangisine yetecek Ya Rabbi!

Zaten yaralı olup bu şekilde çağa yürüyen Gazi Şehrimiz Antep’e mi yetecek göz yaşlarımız? Yoksa kahramanlığıyla gönlümüze taht kurmuş eşsiz şairler şehri Maraş’a mı? Ya da ülkemizin şanlı bayrağını dalgalandırıp duran Urfa’ya mı? Hangisinin yüreğini soğutmaya, dertlerini sağaltmaya ve acılarına annelik etmeye yetişecek göz pınarlarımız. Medeniyetler beşiğimiz Hatay’ı yeniden nasıl aşılayacak umut filizimiz? Ülkemizin en renkli şehirlerinden Diyarbakır’ın yüreğini nasıl mayalayacak şen-şakrak türkülerimiz? Battalgazi gibi kükreyerek doludizgin çağa yürüyen berrak yürekli insanımızın diyarı Malatya’yı nasıl kayısı çiçekleri gibi saracak umutlarımız yeniden? Ya Adıyaman’ımız, Elazığ’ımız, Kilis’imiz, Osmaniye’miz? Hangisinin yasına ağıt yakmaya, pınarlarına göz yaşı akıtmaya, yaralarına tabiplik etmeye ve yürek yangınlarını söndürmeye yetecek göz yaşlarımız?

Kan ve can kardeşliği manzaraları umutlarımızı yeniden yeşertti.

Çakalların hükmü kurt ayağa kalkana kadardır. Bu millet büyüktür. Bu millet seçilmiştir ve bu millet zor günde ayağa kalkarak asaletini, şecaatini ve faziletini bütün dünyaya defalarca ispatlamıştır. Turnusol kâğıdı gibi bir ülkeyiz aslında. Zira tarihten beri bu aziz vatanın başı ne zaman sıkışsa kılını kıpırdatmadan kin ve nefret kusanlar hemen ortaya çıktığı gibi canını hiçe sayıp cepheye koşanlar da çok olmuştur. Zor zamanlarımız bu iki yaklaşımın dramatik sahneleriyle şekillenmiştir çoğu zaman. Sıcak evlerinde oturup ahkam kesen, bu milletin değerlerine yabancılaşıp düşmanlık besleyen ve zor zamanlarda ahalinin el ele verip yürek yangınını söndürmeye çalışmasından rahatsızlık duyan tipler benim kapsama alanım dışındadır. Onlar için kurulacak her cümlenin vakit kaybından başka bir şey olmadığını artık iyice tecrübe ettik.

Acılarımı Anadolu’nun gerçek kahramanlarının hasletleriyle dindiriyorum.

Afet bölgesinde kan ihtiyacı olduğunu duyar duymaz kan vermeye koşan kahramanlardan bahsediyorum mesela. Onlar bu güzel davranışlarıyla afetzedelerle kan kardeşi olmaya gönüllü yazılan bu ülkenin gerçek sahipleridir. Zira bu ülkenin mayası tarih boyunca kardeşlik hamuruyla yoğrulmuştur. Yine enkaz altındaki canlara can katmak için havaalanlarına koşan, arabalarına atlayıp yollara düşen cesur yürekli kahramanlardan bahsediyorum. Yardım kolisi hazırlayan, paketlemeye koşan, afetzedeler için bağış yapan, her türlü maddi- manevi imkanını seferber eden, yardım kampanyası düzenleyen, iş makinasına atlayıp dağlar bayırlar aşan, ağır kış şartlarında sabahlara kadar enkazlarda çalışan, afetzedelere bir bardak su ikram eden, oradan doğru haberler aktarmak için emek harcayan, deprem konusunda ilmin ışığında halkı bilinçlendirmeye çalışan, bu büyük felaketin cümle işlerini organize eden, bir taşı alıp öbür tarafa atan, hiçbir imkanı olmasa dahi duaya sarılan, göz yaşı döken ve hüzünlenen yiğitlerden bahsediyorum.

Böyle cesur yüreklere sahip bir milletin sırtı asla yere gelmez.

Enkaz yığınına dönen çok katlı evlerin çatısından bin bir zahmetle betonları kıra kıra zemine doğru yol açan ve onlara her anlamda destek olan bütün ekiplerin tuttukları altın olsun.  İsimlerini bilmesek de onlar bizim gerçek kahramanlarımızdır. Orada her türlü zorluğa göğüs gerip her kademede görev yapan bütün ekiplere millet olarak minnettarız. O isimsiz kahramanlara Gaziantep'in Nurdağı ilçesinde bu türden kurtarma çalışması yapan Rize AFAD ekiplerinin enkazdan kurtardıkları Abdülkerim’in duasıyla seslenmek istiyorum;

Allah size de böyle bir yol açsın. Oradan cennete gidin inşallah.

Yüzyılın afetinde kaybettiğimiz canlara Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifalar ve ülkemize geçmiş olsun diyorum. Milletimizin başı sağ olsun.

Mürsel Gündoğdu

murselgundogdu@gmail.com

Yorumlar5

  • İlyas say 2 yıl önce Şikayet Et
    YOZGAT'LI Bu kinin nerden geliyor hele bir düşün " bir Kan bağışımı yaptım, ayni-nakdi yardımlarımı yaptım, bölgedeki arkadaşlarıma telefon edip ısrarla oraya gelmek istediğimi ilettim" inandık diyeli. Dünya hayatı bir gün hepimiz için son bulacak o gün nasıl saldıracaksın hangi bahaneyi bulacaksın. Dünya ayağa kalkmış Devlet ilk saatten itibaren var gücü ile hükümet bütün tedbirleri almış 500 km bir alanda takriben 13.5 milyon insanın etkilendiği 100 bin binanın yıkıldığı asrın depremi karşısında can hıraş milleti ile tek yürek olmuş çözüm üretirken .
    Cevapla
  • AYŞE NUR 2 yıl önce Şikayet Et
    Amin
    Cevapla Toplam 1 beğeni
  • Yozgatlı 2 yıl önce Şikayet Et
    Kan bağışımı yaptım, ayni-nakdi yardımlarımı yaptım, bölgedeki arkadaşlarıma telefon edip ısrarla oraya gelmek istediğimi ilettim, şimdide Ak partiyi, politikalarını, bakanlarının siyaset kokan açıklamalarını çatır çatır eleştiriyorum. Sizin yazınızın da iktidarı aklamaya çalışan bir yazı olduğunu söylüyorum. Sizin gibiler ülkeyi bizden çok sevdiğini zannediyor. Bunu nasıl anlıyorlar merak ediyorum. Siz partinizi ve liderinizi seviyorsunuz sanki. Geri kalan her muhalif, herkes hain. Yüz yılın afeti ülkemizde onu anladık da yirmi yılın iktidarı nerede.
    Cevapla
  • Buda geçer yahu 2 yıl önce Şikayet Et
    Ve utanmaz kk nin ellitane siyaset kokan açıklamalarına söyleyecek bir sözün yokmu yoksa atnı zihniyet olduğun için sagırmı oldun
  • Tahir çoban 2 yıl önce Şikayet Et
    Kalemine sağlık tebrikler kardeşim
    Cevapla Toplam 6 beğeni
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat