Kimseye Anlatamayacağımız Şeyler Çoğalıyor

  • GİRİŞ12.09.2024 08:04
  • GÜNCELLEME14.09.2024 09:50

Gelişen son teknoloji ışığında bedenlerimizi mümkün olduğunca diri ve canlı tutmaya çalışırken ruh ve gönül yönümüzü biteviye ihmal edip neredeyse can çekiştiriyoruz.

Oysa insan, ruh ve beden dengesini muhafaza edebildiği oranda insandır.

Gözü canlı olup gönlü can çekişenlere insan denir mi?

Heyecanı zirvede olduğu halde vicdanı yerlerde sürünenler acaba insan vasfına haiz midirler?

Hangi Âdemoğlu, ruhu kendisini terk edip gitmiş bir bedeni evinde günlerce misafir etmek ister ki?

Gönül dünyamızı ihmal ettikçe insanlığımız nefes alamaz hale geliyor.

Bizler bütün yatırımlarımızı bedenden yana yaptıkça toplum şiddet ve hiddet sarmalında çatırdayıp kırılıyor. Yuvalarımız sarsılıyor, değer çatılarımız uçuşuyor. Kimseye anlatamayacağımız şeyler çoğalıyor etrafımızda. Dağdan bırakılan küçücük bir kartopunun dev boyutlara ulaşıp önüne geleni yakıp yıkması gibi şiddet, hiddet, nefret ve cinnet vakaları yüreklerimizi silindir gibi ezip geçiyor.

Öğretmene yönelik şiddetten mi bahsetsem yoksa doktora yapılandan mı?

Cinnet geçirip ailesini yok eden insanlardan mı söz açsam yoksa minicik bedenlere musallat olan müflis asalaklardan mı?

Narin’e kıyanlardan mı bahsetsem, bu canileri kollayanlardan mı?

Hangisinden söz açsam yürek dayanmıyor ve hangi birine dokunsam vicdanlar buz kesiyor. İşin en vahimi de kötülüğün en zirve sahneleri toplum nezdinde gün be gün normalleşiyor ve kanıksanır hale geliyor.

Kötülük kötülüğü kovalıyor ve kimselere anlatmamamız gereken şeyler gün geçtikçe çoğalıyor…

Hani bununla ilgili anlatılan bir hikâye vardır ya.

Adamın biri deve üzerinde çölde gidiyor. Rivayet bu ya, deve sırtındaki adam yolda susuz kalmış, belki de günlerce su içmemiş bir adama rastlıyor. Adamın hali içler acısı, üstü başı perişan…  

Devedeki içi acıyarak selam veriyor bu ademe.

Adamın gözleri açılıyor ve alakayı sezince başlıyor yalvarmaya;

-Allah rızası için bir yudum su ver bana. Allah rızası için…

Merhamet ediyor adam ve iniyor deveden. Heybeden matarasını çıkarıyor. Bu perişan ademe kana kana su ikram ediyor. Sonra matarasını alıp deveye yöneliyor.

İnsanların içini okumak ve niyetlerini kestirmek mümkün mü çoğu zaman?

Suyunu içen adam kendisine merhamet eden kişinin deveye yöneldiğini görünce hızla çömeldiği yerden doğruluyor. Arkadan yetilir yetişmez deve sahibine sert bir yumruk atarak onu yere seriyor. Sersemleyen adamın elinden matarayı alıp deveye kendi biniyor ve hızla oradan uzaklaşıyor.

Devenin asıl sahibi yediği tokadın tesirinden kurtulur kurtulmaz bu hırsıza arkadan bağırmaya başlıyor;

-Hele bir dur kardeş.  Sana tek bir şey söylememe müsaade et. O zaman deve de senin olsun matara da. Üstelik hakkımı da sana helal ederim. Yeter ki tek bir şey söylememe izin ver.

Bu sözler üzerine adam deveyi durduruyor. Keyifle soruyor;

-Bu ısrarın niye? Bana ne söyleyeceksin?

Adam olup biten her şeyi kabullenmiş olarak sakince konuşuyor;

-Sana söyleyeceğim şey şu ki bu yaşadıklarımızı hiç kimseye anlatma. Bunu Allah rızası için istiyorum senden. Eğer anlatmazsan sana hakkımı da helal ederim bilesin.

Hırsız hem şaşkın hem de meraklıdır;

-Bunu neden istiyorsun benden? Hem anlatsam ne olacak ki?

Bilge adam son noktayı büyük bir bilgelikle koyuyor;

-Eğer bu olayı başkalarına anlatırsan bundan sonra hiç kimse yolda kalmışlara merhamet etmez ve susuz kalmışlara su vermez…

Başkalarına anlatamayacağımız olaylar gittikçe çoğalıyor toplumumuzda ve iyiliklerin üzerini bir kara bulut gibi kapatıyor. Kötülük her yerde kol gezerken iyiliğe dair havadislerin esamisi bile okunmuyor.

Oysa daha yaşanabilir bir toplum için el birliğiyle iyilikleri ve güzellikleri çoğaltmaya ihtiyacımız var. En azından iyilik- kötülük dengesini kuracak kadar…

Mürsel Gündoğdu/Haber7
murselgundogdu@gmail.com

Yorumlar15

  • Okur 1 ay önce Şikayet Et
    Aslında bilgeler az konuşup çok düşünür. Senin bilgen nasrettin esintisi almış. ancak kusurlar örtüldükçe çoğalıyor.
    Cevapla
  • Erol 1 ay önce Şikayet Et
    Kalemine sağlık
    Cevapla
  • Bayram Bingül 1 ay önce Şikayet Et
    Hocam; durum abartıldığı kadar da değil aslında. Bu ve benzeri olaylar hep vardı. Günümüzde siyasi saiklerle birileri sürekli karamsarlık pompalayıp, battık bittik mahvolduk psikolojisi oluşturuyor .
    Cevapla Toplam 1 beğeni
  • Admin 1 ay önce Şikayet Et
    Önçe küflenmiş kokuşmuş beyinlerin temizlenmesi lazım.
    Cevapla
  • MaKuS 1 ay önce Şikayet Et
    Önce Narin , şimdi de Ayşenur - ısrarla gündemde tutuluyor . Ekmek , simit , döviz fiyatları gözden kaçırılmaya çalışılıyor gibi . . .
    Cevapla Toplam 23 beğeni
  • medo 1 ay önce Şikayet Et
    İşte esas sorunumuzda bu, dünya yıkılsın, Filistin de her gün yüzlerce Müslüman çocuğu ölsün, dünyanın her yerinde bütün Müslümanlar zulüm altında olsun, memlekette aile, ahlak yerle bir olsun, kirli işleri saklamak için bir masum çocuk öldürülsün ama umurumuzda olmasın. Biz sadece midemize atacağımız iki lokmanın derdine düşelim. Simidin ucuz olduğu bir ülke varsa sizler oraya gidin.
Daha fazla yorum görüntüle
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat