Toplumsal çürümenin neresindeyiz?

  • GİRİŞ07.08.2025 09:01
  • GÜNCELLEME10.08.2025 10:32

Ülke olarak yaşadığımız bazı olaylar bizleri toplumumuzun geleceği adına oldukça umutlandırırken yaşanan birtakım hadiseler ise maalesef yoğun bir kaygıya sevk ediyor.

Dini, ahlaki ve toplumsal kodları; yardımlaşma, paylaşma ve dayanışma üzerine kurulu bir toplum olarak milletimizin deprem, sel, orman yangını ve benzeri doğal afetlerde gösterdiği güçlü dayanışma örnekleri ülke sathında olduğu gibi bütün dünyada takdir topluyor. Gelin görün ki toplumumuzda bunca güzel hasletin yanında bu tür afet anlarından nemalanmaya çalışan hatırı sayılır bir zümrenin bulunduğu da herkesin malumu. Sözgelimi ormanlarımızdaki yangınları canını hiçe sayıp söndürmek isteyenler de bu ülkenin havasını soluyup suyunu içenlerden, onları bile isteye yakanlar da. Aynı şekilde hiç tanımadığı öğrencilere burs verenler de bu ülkenin evladı, depremde vefat eden avukatlar adına sahte belge düzenleyip diploma vurgunu yapanlar da.

Son dönemde gündemi meşgul eden insanlık dışı pek çok hadise, derin bir toplumsal çürümeyi işaret ediyor.

İnsanın olduğu her yerde birtakım sorunların yaşanması kaçınılmaz. Eskiden de her şey yerli yerinde olmadığı gibi mükemmel de değildi.  Ne var ki yazılı olmayan ve üzerinde ittifak edilmiş bazı toplumsal, ahlaki kurallar vardı ki bunlar sosyal yapıyı sımsıkı sarıp sarmalıyor ve bu hassas bünyenin derin çürükler almasını engelliyordu.

Fırsatçılık, ticari hayatımızın genel ilkesi haline geldi.

Ramazan öncesi fiyat vurgunu hadisesiyle üniversite yıllarında tanıştım. Alış-veriş için gittiğim bir pazarda hemen herkesin fiyatlara itiraz edip sesini yükselttiğine ve alternatif pazarlara yöneldiğine bizzat şahit oldum. Pazarın girişinde karşılaştığımız bir teyze öğrenci olduğumuzu anlamış olacak ki bize bu pazarın çok pahalı, az ilerideki pazarın ise Ramazan ayı dolayısıyla fiyatlarda indirime gittiğini söylemişti. Memur maaş zammı öncesi fiyat yükseltenlere ve kriz anlarında bu durumu fırsata çevirmeye çalışanlara eskiden de rastlanırdı rastlanmasına ama toplumun çoğu bu fırsatçı insanları sadece ayıplamakla, kınamakla kalmaz aynı zamanda dışlardı da.

Kötülük iyiliğe galip gelince…

Şimdilerde ise kriz anlarını fırsata çevirip köşeyi dönmeyenler kınanıyor. Fırsatçılar çoğunluğu ele geçirince uygun fiyattan ticaret yapanları sadece “enayi” yerine koymakla kalmadılar, “ekmeğimizle oynuyorsun” diye tehdit etmeye de başladılar. Nereden nereye geldik. Kötülük iyiliğe galip gelince deprem, sel ve benzeri afetlerde başta kiralar olmak üzere her şeyin fiyatının fırlayıp tavan yaptığına şahit olmaya başladık. Tatil beldelerinde çıkan orman yangınları karşısında yaşadıklarımız ise bize sosyal çürümede geldiğimiz nokta hakkında net bir fikir veriyor. Öyle ki eskiden bir komşunun evi yansa herkes onu söndürmeye koşardı. Söndürmek istemeyen ise evine çekilir perde ardından gizlice seyrederdi olup bitenleri. Şimdi ormanlarımız cayır cayır yanarken bırakın söndürmeye yardım etmeyi ya da bir gram acı çekmeyi, insanların çoğu tam gaz deniz keyfini, kayak sefasını veyahut da selfi çekip yayınlamayı tercih ediyor ne yazık ki.

Kötülük iyiliğe galip gelince yangınların yaygınlaştığı anlarda yangın söndürme tüp fiyatlarının tavan yapacağını hemen anladığımız gibi düşene bırakın yardım etmeyi bir tekme daha vurulması gerektiğini de canlı örneklerle kavrıyoruz.

Ekmeğe saygı bitti, toplum çürüdü gitti.

Eskiden ekmeğe hürmet bu toplumun en öncelikli değerlerinden biriydi. Yere düşen ekmeği öpüp yükseğe koymak, toplumun üzerinde ittifak ettiği en önemli hususlardandı. Şimdilerde evlerde tükettiğimiz ekmeklerden daha fazlası çöplerde ne yazık ki. Ekmeği çöpe giden bir toplumun evinde bereket kalır mı artık?

Kokusu komşuya ulaşır da canı çeker diye evde pişen yemeklerden bir tabak da komşuya gönderilirdi eskiden.

Bırakın külüne muhtaç olmayı şimdilerde komşu komşuyu tanımaz hale geldi. Herkes birbirine yabancılaştı. Bırakın pişen yemekten götürmeyi, çoğu komşu birbirine selam dahi vermez halde ne yazık ki. Neredeyse komşuyu birbirine mirasçı kılacak kadar süzülmüş bir anlayıştan her fırsatta birbiriyle didişen kaba-saba bir anlayışa evrilmek, toplumsal çürümemizin boyutlarını gösteren önemli bir işaret aslında.

Komşuluk bitince mahalle kültürü de çöktü.

Hani kokusu gitti diye bir tabak da komşuya götürülürdü ya, giden o tabak asla boş gelmezdi geri. Herkes sabah erkenden evinin önünü süpürür, komşular selam verip dertleşirdi bu tür vesilelerle. Mahalleli birbirini tanır, akrabaymış gibi her halükârda birbirini kollardı. Mahallede bir evin yası varken diğer evlerde bırakın müzik dinlemeyi televizyon bile izlenmezdi.

Bunlar yazılı kurallar değildi, kanunda da belirtilmemişti.

Bunlar bizim bin yılların ötesinden getirdiğimiz öz değerlerimizdi. Sadece bizi birbirimize bağlamakla kalmıyor, sosyal yapımızı koruma çemberine de alıyordu üstelik. Ne zaman ki bu tür değerlerimizle bağımız zayıfladı işte o zaman sosyal hayatımız hastalanmaya başladı.

Mürsel Gündoğdu/Haber7

murselgundogdu@gmail.com

 

Yorumlar6

  • CUNDULLAH 3 gün önce Şikayet Et
    Eyyy kötü tutkularını atmış RUHUNU faziletlerle donatmış en GÜZEL İNSAN ALLAH CC.senden sende ALLAH CC.DAN hoşnut ve RAZI olarak ALLAH CC.dön,HOŞNUT ve RAZI olduğu HAS kulları arasına katılıp FİRDEVİS CENNETİNE(CENNETİN EN ÜST VE ORTA YERİNE)giriniz,KUTSAL DEĞERLERİNİ,AZİZ MİLLETİNİ HER ŞEYİN ÜZERİNDE SEVEN AZİZ VATAN ve MİLLETİNİN HAS evladı AĞABEYİM.SELAM VE DUALARIMLA ALLAH A EMANET OLUNUZ
    Cevapla
  • SİBGATULLAH 3 gün önce Şikayet Et
    Allahım CC.yalnızca sana kulluk eder yalnızca senden yardım dileriz.Bizleri DOĞRU yola MUTLULUK verdiklerinin yoluna ilet.Bağışından ve bağışlamandan uzak kalanların,azıp sapmışların yoluna değil.Bizleri babalarımızı,analarımızı kardeşlerimizi,ailemizi,milletimizi,DEVLETİMİZİ ve TÜM İNANANLARI rahmetinle KORU,rahmetini yardımını esirgeme ülkemizden,ülkemize DİRLİK ve DÜZENLİK ver.
    Cevapla Toplam 2 beğeni
  • Ahmet baba 4 gün önce Şikayet Et
    1 Fakirim geçinemiyorum diyen millette kim ne dese desin çok para var 2 bu toplumun çoğu islamdan uzaklaştı.
    Cevapla Toplam 3 beğeni
  • Onur 4 gün önce Şikayet Et
    Ben fakirim ve bende yok ispatta ederim ama sen bu iftirayla müslümanlıktan uzaklaşıyorsun biliyorsun değilmi
    Toplam 1 beğeni
  • anonim 4 gün önce Şikayet Et
    İnsanlık, İnanç, Kültür, Aile, Gelir, Hak ve Hukukun gerektirdiği gereksinimler her neyse gerekli önlem ve tedbirler alınmadığı taktirde toplum devamlı çürümeye mahkumdur.
    Cevapla Toplam 2 beğeni
  • Hacı Yusuf GÖKÇE 4 gün önce Şikayet Et
    Teşhis doğru Tedaviye ihtiyaç var
    Cevapla Toplam 8 beğeni
Daha fazla yorum görüntüle
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat