Dil bozulursa dünya da bozulur

  • GİRİŞ02.10.2025 09:24
  • GÜNCELLEME03.10.2025 08:55

Dünyada belirli aralıklarla yaşanan köklü değişimler, hiç kuşku yok ki insan ve toplumu olduğu gibi insanı koruma çemberine alan bütün yapıları da derinden etkiliyor.
Günümüz dünyası, bir süreden beri insanlık tarihinin en büyük dönüşümlerden birine yol açacak dijital bir devrimle karşı karşıya. Öyle anlaşılıyor ki bu dijital devrim bütün dünyayı hemen her alanda kökten değiştirmekle kalmayacak aynı zamanda bugüne kadar görülmemiş türden bireysel ve sosyal dönüşümlere yol açacak devasa bir potansiyeli de bünyesinde barındırıyor.

Dijital devrim, en önce dil ve düşünce kalıplarını kırarak insanı savunmasız ve korumasız bırakıyor.

Şüphesiz dil, insanın sahip olduğu en büyük zenginliklerden birisi. Kendini ifade etmenin yanında bir iletişim aracı da olan dil, kişilik ve kimlikten tutun da din, kültür ve sanatın hem koruyucusu hem de nesilden nesile aktarım aracı. Dil kalıplarının bozulmasıyla birlikte kişilik ve kimlik başta olmak üzere dini ve kültürel alanda gözle görülür çözülme ve bozulmaların meydana gelmesi işte bu yüzden. 

Dijital devrimle birlikte yepyeni bir dil ve düşünce yapısıyla karşı karşıyayız. 

Üstelik bu, dilimizi ve dolayısıyla kişilik, kimlik ve kültürümüzü kökten tehdit eder cinsten bir durum. Öyle ki özellikle sosyal medyanın gençlerimize aşıladığı dil kalıplarının bizim dilimizle uzaktan yakından alakası yok. Şimdilerde bırakın kendisini musikide, hikâye ve şiirde ele veren muazzam zenginlikteki estetik dil yapımızı, sadece argo ve küfrün baskın olduğu onun da belli harflere indirgendiği ve sadece sosyal medya bağımlılarının anlayabildiği ne idüğü belirsiz bir lisan vaziyetiyle karşı karşıyayız.

Dil, düşüncenin anahtarıdır ve insanın dili bu şekilde bozuldukça zihin kapıları da kapalı kalıyor maalesef. 

Estetikten uzak dil, iyiye ve güzele kayıtsız bir kişilik inşasına yol açıyor. Dijital devrimle birlikte özellikle ergenlerde bu durum çığlık attıracak boyutlara ulaştı. Çocuk suçluların giderek çoğalması, akran zorbalığının sınıfları aşıp sokaklara taşması ve zararlı alışkanlığa bulaşma yaşının giderek düşmesinin altında yatan sebep, bundan başkası değil.

İletişim aracı olan dil bozulunca diğer insanlarla iletişim kurma biçimleri de bozguna uğruyor.

Sosyal medya özellikle gençleri önce kendi ucube diline alıştırıyor sonra da ona mahkûm ediyor. Bu durum gençlerle diğer insanlar arasında yoğun bir dil farklılığına sebebiyet veriyor. Gençlerin anne ve baba başta olmak üzere akrabalarından ve diğer insanlardan iletişimi koparmasının en büyük sebeplerinden birisi, aralarında oluşan bu dil farklılığıdır. Ailesinden, akrabalarından ve nihayet kendisinden uzaklaşarak sanal iletişimlere bağımlı hale gelen gençler, görünüşte hallerinden çok memnun olsalar da aslında korumasız ve yalnızdırlar. Sanal iletişimlerin hafifliğinde hayata yüzeysel tutunabilen bu gençler, haz temelli sınırsız ışıltılı içeriğe ve bitip tükenmeyen yüzeysel bilgi akışına maruz kalmanın zihinsel yorgunluğu ile bildirimlere odaklı sürekli dikkat dağılmalarıyla “beyin çürümesi sendromu” na maruz kalmaktalar.

Demek ki dil bozulunca dünya da bozulurmuş… 

Gençlerimiz, sınırsızca üretilen kalitesiz, üst düzey akıl kullanmayı gerektirmeyen yüzeysel içerikleri tüketmek için ekranı sağa sola kaydırırken aslında geleceklerini tüketip hayatlarını kaydırıyorlar.

Günümüzün teknoloji dünyasında insanların yaptığı birçok işi makineler, bilgisayarlar ve şimdilerde insansı robotlar yapmaya başladı. Yapay zekanın hayatımıza girmesiyle birlikte beyin gücü gerektiren işler bile bu durumdan hızla nasibini alıyor ve gün geçtikçe daha da fazla alacak. Dünyanın en zenginleri bu işlere devasa yatırımlar yapıyor. Onlar yeni durumlara göre yeni teknolojiler üretecek, birileri de bunları gözü kapalı tüketecek ki onların çarkları her daim dönmeye devam etsin. 

Bu işin gittiği yer insanlık adına epey ürkütücü.

Yapay zekalı robotlar hayatın her alanında yaygınlaşır ve bütün işlere el atarsa bunca genç ne yapıp eder? Sanal dünyalarda sörf yapmakla, sağa sola biteviye ekran kaydırmakla ve yapayalnız oturduğun yerden haz peşinde beyin çürütmekle bir ömür biter mi?

Dilimize sahip çıkalım ki bugünümüze olduğu gibi geleceğimize de sahip çıkmış olalım…  

Kudüs Şairi Rahmetli M. Akif İnan’ın “bir zırha büründüm bu çağa karşı” dediği gibi nesillerimizi her platformda dijital kölelik ile beyin çürümesi tehdidine karşı zırha bürümek zorundayız. Bu durum artık insani bir tehdit noktasına geldi. Bunun için ruh ve beden dengesini korumaya, dilimizi canımız gibi korumaya, sosyal ilişkilerimizi dijitalleşmeyi merkeze almadan yeniden inşa etmeye ve bu hususta gençlerimizde bireysel farkındalığı artırmaya yönelik çalışmalara şiddetle ihtiyacımız var. 

Mürsel Gündoğdu/Haber7

murselgundogdu@gmail.com

 

Yorumlar4

  • Mustafa 1 hafta önce Şikayet Et
    YouTube dan Müderris Romanını dinliyorum . Hocam roman pek güzel yazmışsınız . Arif Emre Bey de çok güzel okumuş. YouTube da tşk ederiz
    Cevapla
  • Kemal 2 hafta önce Şikayet Et
    Allah razı olsun insanlık adına bir yazı olmuş. Fakat nasıl hocam vatandaştan çok siz daha yakınsınız mümkün çözüme yazarlar düşünürler işi gücü olanlar üniversiteler bir yaşam alanı oluşturun evlilikten evlendirinceye kadar bir köy bir yaşam alanı oluşturun . para ise para insan ise insan hepsi var memlekette . selamlar
    Cevapla Toplam 1 beğeni
  • GECE KARTALI 2 hafta önce Şikayet Et
    Çok doğru, 100 sene önce dil bozuldu türkiye bozuldu....bugünkü ekonomik,ahlaki,siyasal vs.. tüm sorunların temelinde alfabe değişikliği olmuştur....
    Cevapla Toplam 1 beğeni
  • İso 2 hafta önce Şikayet Et
    Sizin. gibiler. ZATEN. İTHAL. KELİMELERLE. Türkçeyi. BOZDUNUZ. , neyi antatıyorsun. sen …! Yok. etfendim. anlamını. bilmediğiniz doğru dürüs. yazamadığınız FEST , HİNTERLAND , APARAT BİTTER , EİSBERG , Darbeli matkap yerin. şirket ismi. HİLTİ. vs.vs.
    Cevapla Toplam 1 beğeni
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat