Büyük yüzleşme

  • GİRİŞ16.10.2025 09:25
  • GÜNCELLEME16.10.2025 09:25

Soykırımcı İsrail’in aynı zamanda bebek katili de olan Başbakanı Binyamin Netanyahu, uzun süredir ABD’nin rögar kapakları altına sığınmış bir lağım faresi edasıyla hepimizin vicdanlarını kemiriyor, insanlığın geleceğe dair umutlarını pervasızca tırtıklıyordu.
Aslında Netanyahu’nun titreyip kendine gelebilmesi için yemesi gereken Osmanlı Tokadı’nın günü gelmiş de geçiyordu bile. 

Vampir ruhlu Netanyahu, dünya genelinde vicdanını henüz kaybetmemiş halklar tarafından uzun süredir yuhalanıyor, sokaklarda, konserlerde, statlarda, televizyonlarda ve hemen her ortamda ıslıklanıp lanetleniyordu. Bütün bunlara rağmen henüz hak ettiği Osmanlı tokadını yememiş olması onu daha fazla şımartıyor ve bu durum gün geçtikçe masumlara yönelik zulmünün daha da artırmasına sebebiyet veriyordu.

Netanyahu, yapmış olduğu zulümlere şeytani kılıflar bulmada oldukça mahir biri. Buna ilave olarak dünyanın gözü önünde yaşanan çıplak gerçekleri birtakım algılarla manipüle etme noktasında da hayli kabiliyetli bir seri katil.

Yaptığı onca katliam, soykırım ve yıkıma rağmen hiçbir şey olmamış gibi Mısır'ın Şarm El-Şeyh şehrinde düzenlenen barış zirvesine katılmaya niyetlenmesi bunun en açık kanıtı.

Evdeki hesabı çarşıya uydurmaya niyetlenen Netanyahu, bu zirveye ABD Başkanı Donald Trump’ın koruyucu kanatları altında katılacak, bir taraftan bütün dünyaya gözdağı verirken öte yandan herkesin gözünün içine baka baka en başından beri kendisinin de barıştan yana olduğu yalanını söyleyecekti. Böylece uzun süredir yapmakta olduğu zulüm, soykırım ve katliam defteri kapanacak, yerine tertemiz ve bembeyaz bir barış sayfası açılmış olacaktı. 

Gelin görün ki evdeki hesap çarşıya uymadı ve yüzbinlerce canın katili Netanyahu, her isteğinin gerçeklemeyeceğini ve bunca yaptıklarının yanına asla kâr kalmayacağını şiddetli bir Osmanlı tokadıyla öğrenmiş oldu.

Netanyahu ilk defa Türkiye gerçekliğini bu kadar yakından hissetti.

“Filistinliler, topraklarını Yahudilere sattılar” yalanıyla insanlığın vicdanlarını Siyonist işgale peşkeş çekmeye çalışan algı simsarlarına inat canı pahasına Gazze’de binlerce ton bombaya ve ölüme büyük bir kahramanlıkla meydan okuyan Hamas’ı bu ateşkese ikna eden Türkiye, Hamas liderlerine maddi-manevi katkılar sunan Katar ve bu barış görüşmelerine ev sahipliği yapan Mısır ile ABD’nin garantörlüğünde imzalanan Şarm el-Şeyh Barış Zirvesi Niyet Beyanı töreninde bütün dünya gördü ki bundan sonra Ortadoğu’da Türkiye’siz bir masa kurulamayacak. Aynı zamanda Ortadoğu’yu kan gölüne çeviren soykırımcı Netanyahu ABD’nin kanatları altında da olsa Türkiye istemedikçe bu tür görüşmelere katılamayacak.

İsrail medyasında en çok konuşulan konulardan birisi, Türkiye’nin Ortadoğu’da yükselen etkisi ve Erdoğan’ın hamleleri.

Görünen o ki İsrail bölgede bundan sonra istediği gibi at koşturamayacak.

Elbette bunda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın dik duruşu, net tavırları, ince siyaseti ve diplomatik dehasıyla ABD Başkanı Trump’ın böyle bir barışa mecbur kalışının etkisi var.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, henüz hiç kimsenin gündeminde yokken İsrail’in yayılmacı politikasını, zulümlerini, niyetlerini ve gizli planlarını uluslararası her platformda belgelerle haykırarak dile getirmiş ve bu konuda herkesi bilinçlendirmeye çalışmış bir lider. Aynı şekilde son süreçte de bu net tavrını sürdürmüş ve hiçbir şer odağından çekinmeden doğru bildiklerini her platformda anlatmaya devam etmiştir. Neticede Erdoğan’ın bu samimi gayretleri sadece onun karizmasını yükseltmekle kalmamış aynı zamanda Türkiye’yi bölgenin en başat aktörü haline getirmiştir. 

Hiçbir ABD Başkanının İsrail’in taleplerine karşı duramaması gibi Trump da Netanyahu’nun ipe sapa gelmez isteklerine karşı duramadı. 

Durmadı mı? Duramadı mı? Durmak istedi mi? Durmak istemedi mi? Yoksa durmak zorunda mı kaldı? 

Bu saatten sonra bunları tartışmanın kimseye faydası yok. Bu konuda bilinen bir gerçek var ki o da Trump’ın devreye girerek ateşkes görüşmelerine zemin hazırladığı. Aslında şartlar Trump’ı buna zorladı diyebiliriz. İsrail, Gazze’yle birlikte ABD ve dünyanın savunduğu bütün değerleri yerle bir etti zira. Dünya ayaklandı. Vicdanlar harekete geçti. Daha çok kazanma hırsıyla sağa sola çökmeye kalkışan Trump’ın paracıklarını İsrail habire hortumlayıp duruyordu bir de. Hepsi bir araya geldi ve Trump böyle bir adım atmanın daha mantıklı olduğunu gördü. Bibi'ye şöyle ifade etti bu durumu;

“Dünya çok büyük ve çok güçlü. Önünde sonunda dünya kazanır. Ortam çok ısındı, öldürmeye devam ederseniz hiçbir şey aynı olmayacak.” 

Bundan sonra İsrail, Türkiye gerçekliği ile yüzleşerek nefes almak zorunda.

Trump’ın Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yönelik övgüleri İsrail’in epey süredir uyku düzenini bozuyordu. Netanyahu’nun Şarm El-Şeyh’teki barış zirvesine katılma isteğinin Trump’a rağmen Erdoğan’ın restiyle kursağında kalması durumuna bir de Türkiye’nin Gazze’nin geleceğinde söz sahibi olma imzası eklenince yakın gelecekte İsrail’i bolca uykusuz geceler bekliyor olacak.

Mürsel Gündoğdu/Haber7
murselgundogdu@gmail.com

Yorumlar9

  • Kurdo 15 saat önce Şikayet Et
    israil de erkekler ve kızlar zorunlu askere alınırlar yani ordusu lise öğrencileridir,kara gücü acemi ocağıdır,ancak sömürgeci amerika nın uçakları ve bombaları ile çoluk çocuk öldürüyorlar,karşısında cesur yürekli görmelidir ki mahalle kabadayılığı yapmasın.
    Cevapla
  • Mizah 15 saat önce Şikayet Et
    Eninde geçinde kapışacağız. Göklerden gelen bir karar var. Aradaki katalizörlerin sebeplerin bir önemi yok. Geliyor gelmekte olan. Kimse boşuna hava cıva yapmasın. Elinden geleni yapsın. Ömrümüz yeter mi bilmem. Biz ya da çocuklarımız torunlarımız bu işi bitirecek İnşallah.
    Cevapla Toplam 3 beğeni
  • MUSA 15 saat önce Şikayet Et
    "yakın gelecekte İsrail’i bolca uykusuz geceler bekliyor olacak." HADİ İNŞAALLAH
    Cevapla Toplam 3 beğeni
  • KENAN YAZICI 15 saat önce Şikayet Et
    Çok güzel yazmışsınız. Kaleminize sağlık.
    Cevapla Toplam 3 beğeni
  • YUNUS ASLAN 15 saat önce Şikayet Et
    EyvAllah yüreğinize sağlık. Vaat edilen topraklar yalanından, vaat edilen lanetlenmiş sona doğru hızla yaklaşıyoruz. Rabbim bu mel'unları ve onlara muavenet edenleri kahr-u perişan eylesin, amin.
    Cevapla Toplam 5 beğeni
Daha fazla yorum görüntüle
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat