Bir yandan Gezi Parkı eylemleri, diğer yandan Fenerbahçe ve Beşiktaş'ın UEFA nezdinde disipline sevk edilmesi, hem siyaset hem de sporseverlerin gergin bekleyişine sebep oldu.

Ancak gerçek şu ki Gezi Parkı eylemleri, Fenerbahçe ve Beşiktaş'ın disipline sevk gelişmesini gölgede bıraktı. Bu sebeple sarı-lacivertliler kamuoyu desteğini arkalarında, daha önce ki gibi hissedemedi. Zira ülke gerginken birçok Fenerbahçeli, futbol takımlarının derdini unutmuş gözüküyor. Herkes bir an önce ülkenin huzura kavuşmasını bekliyor. Ancak sonrasında sosyal ve sportif gelişmeler gündeme getirilebilir.

Gerçi ülkemizde sporda da çok kalitesiz gündemler oluşturuluyor. Mevzu bahis İstanbul takımları olunca ülke yaygara ortamına sokuluyor. Zaten Gezi Parkı eylemlerindeki olayların maçlardaki olaylarla tek farkı silsile halinde günlerce sürmesidir. Bir anlamda eylemler, maç kavgalarının birleştirilmiş hali gibidir. Ama eylemler tüm ülkeyi ilgilendirdiğinden spor haberleri geri planda kaldı.

FENERBAHÇE'NİN ŞAMPİYONLUĞU ELİNDEN ALINACAK MI?
Sorular şu şekilde: Fenerbahçe Avrupa kupalarına katılacak mı, Fenerbahçe'nin 2011'deki şampiyonluğu elinden alınacak mı, şayet elinden alınırsa Trabzonspor mu şampiyon ilan edilecek, sarı-lacivertliler küme düşürülecek mi, Beşiktaş'a tıpkı geçtiğimiz sene gibi Avrupa yasağı gelecek mi?
Anlayacağınız üstad Necip Fazıl'ın dediği gibi “Üst üste sorular soru içinde”

YETKİLİLER FENERBAHÇE HAKKINDA OLUMSUZ GÖRÜŞ BELİRTİYOR
Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu (PFDK) eski üyesi Yusuf Reha Alp UEFA'nın Fenerbahçe ve Beşiktaş'a ceza vermesi halinde, PFDK'nın da şike dosyasını yeniden ele almak zorunda kalacağını söyledi.
Alp, şayet UEFA'nın ceza verirse, bu cezayı ciddiye almayıp karşısında durması halinde TFF'nin dahi cezalandırabileceğini ifade etti. Yani özetle Fenerbahçe ve Beşiktaş'a verilecek olası cezanın uygulanmaması Milli Takımlarımıza kadar yansıyacak. TFF, böyle bir tehlikeyi göze alamayacak ve olası cezayı uygulamaya koyacaktır.
Diğer yandan CAS Hâkimi Türker Arslan da buna benzer açıklamalarda bulunarak sürecin sancılı olacağının sinyallerini verdi.
Anlaşılan o ki bu takımlarımız cezadan kurtulamayacak, TFF'nin de bunu uygulama zorunda kalacak. Aksi halde Edirne'nin ötesi Türk futboluna yasak olacak.

KUVVETLE MUHTEMEL CEZA VERİLECEK
UEFA, dosya çokluğundan ve belgelerin sağlıklı şekilde ancak toplanmasından dolayı her iki takımımızı 2 sene sonra disipline sevk etti. Kişisel kanaatim odur ki Fenerbahçe hem Avrupa kupalarına katılmama hem de puan silinme cezalarıyla tecziye edilebilir. Bu durumda Federasyon, 2011'in şampiyonu olarak kupayı Trabzonspor'a verebilir.
Ya da TFF, şampiyonluğu sarı-lacivertlilerden alıp Trabzonspor'a da vermeyebilir. Yani 2010-2011 sezonunun Türkiye'de bir şampiyonu olmama ihtimali de söz konusu.

İTALYA'DA 2004-2005 ŞAMPİYONU YOK, 2005-2006 İSE İNTER'E VERİLDİ
Bu olasılığa benzer bir durum İtalya'da yaşanmıştı. Yani yukarıda ‘muhtemel' diye sunulan iki örnek de Çizme'de gerçekleşti. 2004-2005 ve 2005-2006 şampiyonu Juventus'un elindeki her iki kupa da şike olaylarından ötürü alınmış, 2004-2005'in şampiyonu açıklanmamış ancak 2005-2006'daki şampiyonluk İnter'e verilmişti. Tüm bunların sonunda Torino ekibi Juventus 2006-2007 sezonunda İtalya 2.Lig'i olan Seria B'ye düşürülmüştü.
Şayet eldeki deliller, iddia edildiği gibi somutsa sarı-lacivertlilere zikredilen cezaların yanında küme düşürülme cezası da verilebilir. Tıpkı Juventus örneğinde olduğu gibi. Ancak bizde küme düşmeyi hak etse bile 3 büyükler olarak adlandırılan bu İstanbul takımlarını düşürmek yürek ister.
Anlayacağınız adalet karşımıza her yerde adalet olarak çıkmıyor.

Selametle kalın…
muslumisiklar@gmail.com