Acaba biz daha futbola Bismillah dedik mi, bu spora toplum olarak başladık mı?

Bismillah'ın be (ب) harfinin kenar çizgilerini dahi çizemedik. Henüz (ب)'nin kayığı ortada yok ki elif (ا)'i kürek yapıp kıt'anın (sportif anlamda) Batı tarafına doğru yüzelim.

FENERBAHÇE, TRABZONSPOR VE BURSASPOR NEDEN ELENDİ?

Fenerbahçe, Trabzonspor ve Bursaspor'un elenmesinin sebepleri, takımlarımızın rakiplerine karşı kalitesiz olmaları değildi. Ne Fenerbahçe, Spartak Moskova'dan ne Bursaspor, Twente'den ne de Trabzonspor, Videoton'dan güçsüz takımlar. Hatta artıları daha fazla bile denilebilir.

Başarısızlığın altında onlarca sebep var. İlk akla gelenleri sıralanacak olursa neden daha Besmelenin "be" harfinde bile olmadığımız daha net anlaşılacaktır.

TAHAMMÜLSÜZ TARAFTAR KİTLESİ

Öncelikle sabrın, tahammülün olmadığı yerde tedirginlik, dolayısıyla da huzursuzluk olacaktır. Saha içinde yaptığı en ufak hatada uğultularla karşılaşan futbolcu, bir sonra ki pozisyonda bunun tesirinde kalacaktır.

Takımının başarısızlığında "Hoca istifa, başkan istifa" tezahüratları takımlarımızda daha en baştan huzursuz bir yapı meydana getiriyor. Özetle halkımız bunun bir spor olduğunu, vakit geçirmek amaçlı sosyal bir etkinlik olabileceğini en başından kabullenerek yerini almalı.

ŞÖHRETLE EGOSU ŞİŞİRİLMİŞ FUTBOLCULAR

Ülkemizde çarşı-pazarda normal bir insan gibi muamele görmeyen futbolcular, süreç içerisinde insanın fıtratı gereği kendini toplumun üstünde görmeye başlıyor. Bu da futbolcuda "yeterliyim" intibaı meydana getiriyor.

Böylelikle mevcut halini kâfi gören futbolcu, işini ilerletmek bir yana kendini gerilemeye mahkum bırakıyor.

TÜRK KULÜPLERİNİN AŞIRI PARA VERMELERİ

Türk kulüpleri Türk oyuncuları elinde tutabilmek için israfta bulunarak, yığınla parayı oyuncuya ve menajerlerine savuruyor. Oysaki aynı futbolcu Avrupa'ya gittiğinde o paranın önemli bir kısmını vergi olarak ödüyor. Bu sebeple Türk futbolcular, Avrupa gibi kendini geliştirebilecekleri bir rekabet alanında değil de, Türkiye gibi fizik olarak daha zayıf olan bir yerde güdük kalmış oluyor.

Netice olarak, aynı paraya getirilecek kaliteli futbolculara ödenmesi gereken paralar, Türkiye'deki daha kalitesiz yabancı veya yerli oyunculara verilerek, kalitenin önü kapatılıyor.

OKUYUCU ÇEKME PAHASINA ASPARAGAS HABER ÜRETEN BASIN

Basının haberi basıma hazırlarken dahi yalan olduğunu bile bile verdiği bilgiler, okuyucu ve taraftarda beklentiyi yüksek tutuyor. Beklentisi yükselen taraftar, olası başarısızlıkta hıncını yönetimden çıkarabiliyor, onların ipini çekebiliyor.

Bir kere kazancını yalan, yani haram üzerine inşa eden bazı basın mensuplarına klavuz-karga sözünü hatırlatmakta fayda var.

BAŞARISIZLIĞIN ALTINDAKİ SEBEPLER...

Sonuç olarak; Türk takımlarının genelde daha ilk tura bile kalmadan elenmeleri tesadüf değil. İçinde toplumsal, psikolojik, ekonomik ve kişisel onlarca sebebi muhteva eden bir silsileler yumağıyla karşı karşıyayız. Kâğıt üzerine bu yumağın sadece birkaçı sığdırılabiliyor.

Hem toplumsal hem de sportif anlamda Mevlana gibi hamlıktan çıkararak pişirip, yakacak eğitim modelleri gerekiyor. Eğitim konusu ise başlı başına ayrı bir yazı konusu.

Selametle kalın.

Müslüm Işıklar - Haber 7

muslumisiklar@gmail.com