Bu KCK işi kötüye gidiyor
- GİRİŞ02.11.2011 06:13
- GÜNCELLEME02.11.2011 06:13
Prof. Dr. Büşra Ersanlı ile yayıncı Ragıp Zarakol’un KCK operasyonunda tutuklanması, pek çok insana “ne oluyoruz” dedirtti. Bana da dedirtti. Çünkü, ne savcı ne de hakimim, ama entelektüel kariyerleri ortada olan insanların BDP ile legal temaslarından “teröre destek suçu” vehmedebilecek yargı zihniyetini iyi tanıyorum. KCK soruşturmasındaki aşırılıklar, bu iki dikkat çekici isimden ibaret de değil. Geçtiğimiz aylar içinde pek çok yazar eleştirerek belirtti: Yüzlerce insan, çok dolaylı ve zorlama gerekçelerle tutuklanmış durumda. Buradan yola çıkarak KCK davasının tümüyle bir “sindirme operasyonu” sayanlar var. Ben öyle düşünmüyor, çünkü ortada gerçek bir “terör şebekesi” olduğuna inanıyorum. Ama bunun üzerine giden devlet aygıtının, Türkiye’de hep olduğu gibi, “düşünce” ile “suç”u ayıramayan, legal temaslar ile illegal işbirliğini ayırt edemeyen bir hoyratlık içinde davrandığına eminim. (Ergenekon davasında da bence olduğu gibi.) Aydınlar ve aydınlar KCK, kuşkusuz PKK’nın bir yan kolu. Şehirlerde siyasi egemenlik kurmayı hedefliyor. Kürtler üzerine ceberrut bir “tek parti” idaresi dayattığı, yani “totaliter” bir yapı olduğu da ortada.
(Köşe yazısının tamamını okumak için bu linki kullanabilirsiniz)
Mustafa Akyol / star
Yorumlar2