Cemal Paşa'nın Afganistan'da ne işi vardı?

  • GİRİŞ25.03.2012 10:39
  • GÜNCELLEME25.03.2012 10:39

Yani Başbakan Erdoğan'dan." 22 Mart 2012 tarihli Milliyet'teki köşesinde, bir zamanlar Afganistan'ın resmi müşaviri olan Cemal Paşa'nın torunu Hasan Cemal böyle yazmış.

"Afganistan'da ne işimiz vardı?" sorusu, bir süredir yatışmış gibi görünen siyasetin tarih üzerinden tartışılması alışkanlığını da depreştirmiş oldu. (Bu sorgulama adetinin 60 yıl kadar önce 'Kore'de ne işimiz var?' şekliyle siftah yaptığını belirtelim geçerken.) Ben de bu vesileyle yakın tarihimizin Afganistan dosyasını açmak ve bundan 92 yıl önce İttihatçı bir paşanın giriştiği garip bir Afganistan macerasını hatırlamak istedim. Harbiye Nazırı ve 4. Ordu Komutanı Sakallı Cemal Paşa'nın kaçtığı yurt dışında yolunun Afganistan'a nasıl düştüğünü ve Tiflis'teki ölümünün Afganistan'la ilgisini beraberce görelim.

Afganistan macerası

1918 yılının 1 Kasım'ını 2 Kasım'ına bağlayan gece Kuruçeşme'den Alman botuna bindiklerinde 7 kişiydiler. En bilinenleri İttihat ve Terakki'nin liderleri Talat, Enver ve Cemal Paşa'ydı. Önce Berlin'e giden Cemal Paşa, ardından Münih ve İsviçre'ye geçti. 1920 yılındaysa Rusya'daydı. Burada çeşitli görüşmelerde bulundu.

Sovyetler Birliği'nin Dışişleri Bakanı Çiçe-rin'le görüştü. Tam bu sırada Afganistan Kralı Emanullah Han'ın kendisini davet ettiği haberi geldi. Cemal Paşa'ya Afgan ordusunun modernleştirilmesini teklif ediyordu. Teklifi kabul ederek Afganistan'a hareket etti. Onu aynı yılın eylül ayında Kabil'de görürüz.

Peki Cemal Paşa Kabil'de ne aramaktadır?

İttihatçı yayınlar bu gözüpek girişimi Cemal Paşa'nın vatanseverliğine ve Afgan Türkleriyle el ele verip Sovyetler Birliği'nin elinde esir bulunan Türkleri topyekûn ayaklandırmayı düşündüğünü söyleseler de, bu inandırıcı olmaktan uzaktır. Zira Hindistan'da bulunan İngiliz emperyalizminin Türk dünyasına yayılmasını çıkarlarına aykırı bulan Ruslar, bir karşı oyun oynamaktadırlar ve bu iş için en uygun kişi olarak Cemal Paşa'yı bulmuşlardır. Sovyetler Cemal Paşa'yla çalışmasını teklif etmiş, Emanullah Han da gereğini yerine getirmiştir.

Eylül 1920'de Afganistan'a giden Cemal Paşa Kabil'de törenle karşılanmış, kendisine bir an önce Afgan ordusunun eğitilip yeniden örgütlenmesini sağlama görevi verilmiştir. Afgan ordusuna modern bir hava getiren Paşa'nın yanında Türkiye'den getirdiği 15 kadar subay da bulunmaktadır.

Gerçi kendisi Afganistan'ın modernleşmesini istiyorum diyor, güneydeki Müslüman kabileleri de içine alacak güçlü bir Afganistan kurmayı hedeflediğini, böylece Hindistan Müslümanlarının İngiliz esaretinden kurtulacağını söylüyordu ama işin aslı acaba neydi? Neden böylesine 'delice' bir işe girişmişti Cemal Paşa? Hatta 16 Kasım 1921'de Mustafa Kemal Paşa'ya yazdığı mektupta Orta Asya Müslümanlarının pek yakın bir gelecekte uyanacağını ve böylece kurulacak Türk devletlerinin Anadolu'daki "millî saltanatın" etrafında dönen birer uydu haline geleceklerini müjdeliyordu.

Ancak gerçek acaba bu muydu?

İşin gerçeğine bakılınca Cemal Paşa'nın başka bir "oyun"un içinde yer aldığı görülecektir.

Hangi oyun?

Onun Ruslarla yakın ilişki kurduğunu kabul eden Cemal Kutay, sonradan onları hayal kırıklığına uğrattığını savunur ve Rusların onu tehdit ettiğini yazar. Gerçekten de yakın tarihi şaşılacak derecede iyi bilen ve arşivleyen Kutay, onu çarpıtmakta benzersiz bir performans sergiler. Bu yüzden Cemal Paşa'nın Afganistan macerası için de aynı çarpıtmayı yapmasına şaşmamak gerekir.

Yazının devamını okumak için bu linki kullanabilirsiniz

Mustafa Armağan - Zaman / Pazar 

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat