Atatürk, Hitler'e neler yazmıştı?

  • GİRİŞ15.04.2012 07:46
  • GÜNCELLEME15.04.2012 07:46

Başbakan'ın 1930'lu yılları -Dersim ve İstiklal Mahkemeleri hariç- neredeyse hiç tartışma konusu yapmayışının tek bir gerekçesi olabilir: Meselenin ucunun, hassas bir nokta olan Atatürk'e değecek olması. Karşısındaki cepheyi genişletmek istemiyor besbelli. Bu nedenle eleştiriler 1930'ları es geçerek büyük ölçüde 1940'lar üzerinde yoğunlaşıyor.

Acaba 1930'lar (ve 1920'lerin ikinci yarısı) gerçekten de es geçilebilir yıllar mıdır? Bu dönemde demokrasi, hukuk ve ahlak adına eleştirilecek noktalar yok mudur? Ve eğer bir Tek Parti yönetimi kurulmuşsa bunun izini 1925'e kadar sürmek gerekmez mi?

Gerekir gerekmesine ama siyaset buna izin vermez. Lakin biz siyasetçi değiliz. Ve tarih gerçeği ortaya koymak durumunda. Ne var ki, Türkiye'de resmi tarihçiliğin esas işlevinin gerçeğin üzerindeki örtüyü açma değil, üzerini örtme olduğunu biliyoruz. Şunu bilelim ki, Hitler, yalnız İnönü ile değil, iktidara gelişinden sonra Gazi Mustafa Kemal'le de defalarca yazışmış, tebrikleşmişti. Bunda tuhaf bir taraf da yoktur, zira sonuçta iki devlet başkanının resmi yazışmalarıdır. Asıl tuhaf olan, bu yazışmalar üzerinde neden durulmadığı. Hitler'le yazışmak eğer sakıncalı bir şeyse, o zaman Atatürk'ün Hitler'le zaman zaman özel haberciler aracılığıyla devam eden mesajlaşmalarını nasıl yorumlayacağız?

kullanİşte Bilal N. Şimşir'in "Atatürk ve Yabancı Devlet Adamları I" adlı kitabından Hitler-Atatürk mesajlaşmaları (TTK, 1993, s. 149-178; bazı kelimeler sadeleştirildi).

İlk doğrudan mesajı gönderen Atatürk oluyor: "Alman Devletinin en yüksek makamına seçilmeniz dolayısıyle en samimi tebriklerimi arzeylemekle bahtiyarım. Çok yüksek saygılarımın kabul buyurulmasını rica ederim." (21 Ağustos 1934)

5 gün sonra Berlin Büyükelçisi Hamdi Arpağ Hitler'i ziyaret ettiğini, Führer'in, Atatürk'ün taziye mesajına çok minnettar kaldığını ve teşekkürlerini ilettiğini yazmaktadır. 30 Ağustos günü Hitler, yazılı bir mesajla teşekkür eder. Ardından Cumhuriyet Bayramı'nı kutlayan Hitler'e cevap gelir: "En hararetli teşekkürlerimi ve şahsî saadetinizle Almanya'nın refahı hakkındaki temennilerimi kabul buyurmanızı rica ederim" (2 Kasım 1934). 23 Kasım'da bu defa Hitler'dir yazan: "Memleket(ler)imiz arasındaki münasebetleri üstürmek(?) ve ilerletmek ciddi uğraşım olacaktır."

4 Mart 1935'te Hitler, yeniden Cumhurbaşkanı seçilmesi üzerine Atatürk'ü tebrik eder. Ertesi günü Atatürk'ten teşekkür gelir. 2 Nisan'da Atatürk'ün yeni bir mesajını görürüz. Hitler, Reich Başkanlığı ve Reich Başbakanlığı'nı bir kanunla birleştirdiğini ve bu kanuna uyarak gücü ele aldığını bildirmektedir. Atatürk ise bundan "büyük sevinç" duymuştur: "Ekselâns, Sizi ülkenizin en büyük orununa geçmiş olmanızdan (dolayı) kutlarken, yurtlarımız arasındaki mutlu dostluk bağlarının korunmasını, berkitilmesini istediğinizin güvenini unutmayacağım."

Kitapta 217 numaralı belge, 1 Mayıs 1935 tarihini taşıyor. Yazan artık "Kamâl Atatürk"tür: "Alman Ulusal bayramı münasebetiyle Ekselânsınıza en ısı (samimi) tebriklerimle beraber özel gönenceniz ve asil Alman ulusunun genliği (refahı) hakkında beslediğim samimi dileklerimi sunarım." Hitler'den cevap gecikmez. 6 Mayıs tarihli mesajda teşekkür eder.

Milli bayramda tebrik mesajı

Bu arada Şimşir'in kitabında Hitler'in Atatürk'e yazdığı iki mektup nedense Türkçeye çevrilmeden bırakılmış. Bu mektuplarda bir büyükelçinin geri çekilip yerine yeni bir elçinin atanması söz konusu ediliyor ve bu vesileyle en yüksek saygılarımı ve en samimi dostluk duyguları iletiliyor. Dahası var. Bu defa 28 Ekim'de Hitler, Atatürk'ün Cumhuriyet Bayramı'nı kutlar, 3 gün sonra da Atatürk "hararetle" teşekkür eder. 30 Nisan 1936'daysa Atatürk Almanların millî bayramları münasebetiyle tebrik mesajı gönderir, gerek Hitler'in şahsî mutluluğu, gerekse Alman milletinin refahı hakkında samimi temennilerini bildirir. Ertesi günse Hitler teşekkür eder.

Aynı tebrikleşmeler 1936 ve 1937 yıllarında da devam eder. Bu arada Almanya'da Hitler'in yaptırdığı bir balon karaya inerken patlar. Atatürk hemen Hitler'e bir geçmiş olsun mesajı gönderir. Aynı gün (9 Mayıs 1937) Hitler'den teşekkür gelir.

Bu arada Berlin Büyükelçisi Hamdi Arpağ, Dışişleri Bakanlığı'na gönderdiği notta Atatürk'ün selamını ve imzalı bir resmini bizzat Hitler'e takdim ettiğini, resmin altına Atatürk'ün yazdığı yazıdan Hitler'in büyük bir memnuniyet duyduğunu ve Atatürk'e hayran olduğunu söylediğini yazar. Buna göre Hitler, "Türkiye'de hiçbir siyasi emelimiz yoktur ve olamaz. Dolayısıyla güzel ilişkilerde bulunmayı arzu eder ve bunu tabii görürüz" demiştir. (13 Temmuz). Nitekim bir ay sonra Hitler, Atatürk'ün kendisine resmini göndererek "kalbî temennilerini" bildirmesinden duyduğu memnuniyeti belirten mektubunu gönderir.

Atatürk 11 Ekim 1937 tarihli mektubunda, Hitler'in mektubundan duyduğu memnuniyeti şöyle bildirir: "Pek mütehassis olduğum bu nazikâne mukabelelerden ve bana, şahsî saadetleriyle Alman milletinin refahı hakkındaki samimi temennilerimi tekrar eylemek fırsatını verdiklerinden dolayı Ekselanslarına kalbî teşekkürlerimi arz ederken derin bir haz duymaktayım."

Yazının devamını okumak için bu linki kullanabilirsiniz

Mustafa Armağan - Zaman

Yorumlar1

  • Rıza Üsküdar 12 yıl önce Şikayet Et
    Kutlama mesajları üzerinden tarih inşa edilemez!. Barış dönemlerinde devlet başkanları arasında gerçekleştirilen karşılıklı kutlamalardan ‘tarih’ inşa etmek doğru değildir. Muammer Kaddafi’ye dünyanın bakışı birkaç ayda değişti… Oğul Buch, ABD Başkanı seçildiğinde tebrik etmeyen bir devlet başkanı oldu mu? Oğul Buch’u tebrik eden devlet başkanları Afganistan ve de Irak’ta öldürülen milyonlarca insanın kanına mı girmiş oldular? İçinden geçmekte olduğumuz bu tehlikeli süreçte, bir de gerçek anlamda tarihimizi anlayamamışsak, daha çok acılar yaşayacağız demektir…
    Cevapla Toplam 2 beğeni
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat