İşte ahır yapılan camilerin belgesi

  • GİRİŞ22.04.2012 11:24
  • GÜNCELLEME22.04.2012 11:24

Bence bu kadar iddialı konuşmasaydı iyi ederdi, zira partisinin tarihindeki karanlık noktaları ondan çok daha iyi bilen İsmet Paşa bile bu derece kesin konuşmaktan kaçınmıştı.

Nasıl mı? Anlatayım.

1966 yılı sonlarında genç Başbakan Süleyman Demirel ile o zamanki CHP Genel Başkanı İsmet İnönü arasında sert bir polemik cereyan eder. Erdoğan-Kılıçdaroğlu arasındaki cami polemiğinin benzeri Demirel ile İnönü arasında yaşanır. Demirel, CHP'yi camileri kapatmakla suçlamış, İnönü ise cevabında şöyle demişti:

"CHP hükümetleri zamanında hiçbir cami ve mescit ve buna mümasil (benzer) ibadethaneler kapatılmamış ve ibadete açık tutulmuştur. Başbakan biz CHP'nin ne zaman ve hangi cami ve ibadethaneleri kapattığımızı ispat etsin. Cami ve ibadethaneler her zaman açık bırakılmış ve kimseye bu hususta baskı yapılmamıştır."

46 yıl arayla ne müthiş bir benzerlik değil mi? Ama CHP hep böyledir... Başkanlık koltuğuna oturan zat, o gün Demirel'e karşı söylediğini, bugün Erdoğan'a karşı söylemekte sakınca görmüyor. Her iki başkanın da hemen hemen aynı kesinlik ifadesiyle konuştuklarına dikkat edin lütfen.

Yalnız Kılıçdaroğlu'nun daha kendinden emin konuşmasını neye bağlamak gerekir? İsmet Paşa'dan daha bilgili olmasına mı, yoksa cahil cesaretine mi? Okuyun ve kararınızı kendiniz verin.

Öncelikle belirtelim ki, CHP'nin gerek Atatürk'lü, gerekse İnönü'lü iktidarlarında dinî hayatın hararetini düşürmek için özel olarak uğraşılmıştır. Ezan, namaz ve Kur'an'ın Türkçeleştirilmek istenmesinin altında dinin bir güç odağı olmaktan çıkarılması gayreti yatıyordu. Sonuçta hedef, camilerin efsununu yitirmesini sağlamaktı. Nitekim 1940'lı yıllarda cami cemaatinde büyük bir azalma olduğunu devrin canlı tanıkları bugün bile size anlatabilir.

Cemaat azalınca arkasından boş kalan camilerin satılması, kiraya verilmesi, yıktırılması ve taşlarının başka binalarda kullanılması gündeme gelecektir. İşte uzun yıllardır camilerin meyhane veya ahır yapılması gibi uç örnekler üzerinden tartıştığımız meselenin böyle bir çerçevenin içinde durduğunu bilmekte fayda var. Yani camiler kazara ahır veya depo ya da cezaevi yapılmış değildi. Devrin zihniyeti böyleydi. (Bugün tekrar inşa edilmiş olan Sirkeci Garı'nın bitişiğindeki Merzifonlu Kara Mustafa Paşa Camii yıktırılarak yeri "Sazevi" yapılmıştı.)

 kullan

1960'lı yılların muhafazakâr basınını karıştırdığınızda dinî ve tarihî eserlere reva görülen bu tür fena muamelelere ilişkin bol bol malzeme bulmanız mümkün. Mesela haftalık Yeni İstiklâl gazetesi 2 Kasım 1966'dan başlayarak okurlarını CHP devrinde ibadete kapatılan cami ve mescidleri ifşa etmeye çağırmış ve bunda da epeyce başarılı olmuştu. Gazeteye İskilip'ten Aydın'a, Edirne'den Muş'a, Antalya'dan Trabzon'a kadar pek çok yerden mektup yağmış ve her mektup bir hicran yarası açmıştır okurun dünyasında.

Yazının devamını okumak için bu linki kullanabilirsiniz

 Mustafa Armağan - Zaman

Yorumlar1

  • .mustafa kuzucu 5 yıl önce Şikayet Et
    Yalandan yorulmayan aydın görünümlü chpli insanlar günümüzde devam etmekteler çünkü dinle alakası yokki teşekkürler mustafa bey
    Cevapla Toplam 2 beğeni
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat