CHP saçmalıyor mu; Londra'dan yapılan operasyon piyasa yüzünden mi?

  • GİRİŞ12.05.2020 11:25
  • GÜNCELLEME12.05.2020 11:54

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “CHP’nin iktidara yakın olduğu dönemlerde hep böyle darbe söylemleri olur. Bu tamamen yapay bir gündem. Türkiye’yi yönetemiyorlar” dedi.

 

 

Ben şaşırmadım.

Darbe imasını kendi partisinin sözcüleri, il başkanları yapmış olduğu halde, sanki iktidar partisi yapmış gibi konuşmasına rağmen şaşırmadım.

 

 

Çünkü ‘tecahülü arif/bilmezden gelme’ edebiyatta bir sanat, CHP’de ise stratejidir.

CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’nun “… bir erken seçimle veya başka bir şekilde, bu ülkenin, gerçekten halkın artık gözü açıldı. Şöyle söyleyeyim bir iktidar değişikliğine hatta bir sistem değişikliğine gidişatı görüyorum” sözlerindeki ‘başka bir şekil’ iması gözden kaçırılarak, bu imaya ‘demokrasilerde seçimden başka ancak darbeyle iktidarlar ve sistem değişir, neyi ima ediyorsunuz’ diye tepki gösterenlerin ‘suni darbe gündemi yaratmakla’ suçlanması bu stratejinin parçasıdır.

Kaftancıoğlu’nun sözlerini izah etmeye çalışırken ‘o ifade’yi atlaması ve sadece “İlk yapılacak seçimde gidecekler” demesi geri adım değil, ‘maksat hasıl oldu’ düşüncesindendir.


***
Bu stratejinin hedefi, CHP seçmenini konsolide etmek, dağılmasını, hükümeti başarılı bulmak gibi bir kafa karışıklığına girmesini engellemek; rakip partilerin seçmeninin ise kafasını karıştırmaktır.

Ancak bu stratejiye akıl dışı sadakate rağmen son anketler, bu konuda da tam bir başarı sağlanamadığını gösteriyor.

Zira Cumhurbaşkanı Erdoğan ve hükümete yönelik güven oranları hem yükseliyor hem de siyasetin dışından atanmış bakanlar bile diğer tüm siyasi liderlere fark atıyor.

Bir yandan da iktidar karşıtı ittifakın önünde yürüyen CHP’nin oylarında yukarı yönlü kıpırdanma yerine aşağı yönlü kıpırdanma görülüyor.

Ve bu görüntü, anketlerdeki 1-5 yıllık soruların cevaplarına bakıldığında iktidar lehine gelişecek gibi.

OPTİMAR Araştırma’nın son anketinin sonuçları haber olarak gazetenizde var.

Hükümetten memnuniyet yüzde 47.7’ye yükselmiş, memnun olmayanlar 35,5’e gerilemiş. Kararsızlar ise yüzde 16,8.

Türkiye’nin en önemli sorunu yüzde 60 ile açık ara koronavirüs salgını görünüyor. Diğer iki sırayı yüzde 21,9 ile ekonomi ve 7,6 ile işsizlik alıyor.

Ülke ekonomisine bakış salgının başladığı Mart’ta düşmüş, ancak Nisan’da yükselmiş.

Bir yıl sonra ekonominin daha iyi olacağını söyleyenler yüzde 28,1, aynı kalacak diyenler yüzde 25.2. Kötü olacak diyenler yüzde 46.7

Bütün rakamlarda, koronairüsle birlikte düşen, ancak mücadeledeki başarıyla yükselen bir ivme var.


***
Peki vatandaş 5 yıl sonraya nasıl bakıyor?

Daha iyi olacak diyenler yüzde 39.6 aynı kalır diyenler yüzde 25.5, kötüye gider diyenler ise yüzde 34.9.

Bu tablo neredeyse bugünkü iktidar-muhalefet siyasi tercih denklemini veriyor.

Ama 5 yıl sonrası ‘kişisel durum’ beklentisi, hükümete güvenle birlikte değerlendirildiğinde CHP için alarm zili niteliğinde.

5 yıl sonra durumum daha iyi diyenler yüzde 35.6’ya yükselirken, kötüye gider diyenlerin oranı yüzde 27.6’ya geriliyor.


***
İşte bütün mesele bu rakamlar görüldüğü içindir.

Koronavirüsle mücadelede yakalanan başarıyı itibarsızlaştırmak da;

TL’yi değersizleştirmeye yönelik ‘dış işbirlikçilerin’ operas-yonu da…

ETİMOLOJİ/KELİME KÖKENİ

Ahlak: Arapça ‘hlk/yaradılış’ kökünden türetilmiştir; ‘olumlu/iyi’ anlamda ‘huylar, karakter, seciye’ yerinde kullanılır. Ve bunların ‘yaratılıştan geldiği’ anlayışına dayanır. Seciye ise iyi/kötü tercihi yapmadan ‘kişi doğası, huy, karakter’ anlamındadır. O yüzden ‘kötü ahlak’ değil ‘ahlaksız’ ifadesi daha doğrudur.

İki sözcük daha sıkça ahlak yerine kullanılır: Moral ve etik.

‘Moral’ Latince ‘mor’ kökün-

den gelir ve bu kelime de ‘doğuştan gelen hal’ anlamındadır. Daha geniş anlamda ‘kanun, kural, davranış, karakter, görgü’yü de, yani sonradan edinilen ‘iyi hal’leri de içerir. Hint-Avrupa dillerindeki ‘mö-s’ sözcüğü de yine doğuş/yaratılışa bağlı ‘ruhen eğilimli olmak’ anlamındadır.

Fransızca ‘moral’ kelimesi de hem ‘ruh hali’ni hem de ‘seciye ve terbiye’yi anlatır.

Etik ise Yunanca ‘etikos’tan gelir ve yaratılıştan çok, sonradan edinilen ‘örf, adet, gelenek, adap’ anlamındadır.

AKŞAM

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat