Kışkırtıcıların yakalanması önemlidir

  • GİRİŞ02.06.2020 11:19
  • GÜNCELLEME02.06.2020 11:19

İstanbul’da bir kilisenin haçını kıran, Hrant Dink Vakfı’na tehdit mesajları gönderen iki kışkırtıcı saatler içinde yakalandı.

AKŞAM’da bunlar için ‘alçak’ ifadesini özellikle kullandık.

Zira bunlar bir ibadethaneye veya merhum meslektaşımız Hrant Dink’in anısına değil, Türkiye’nin birliğine saldırdılar.

Bu saldırılar, hukuken öyle bile olsa, bir zihniyetin ürünü olarak bireysel görülemez.

O yüzden en sert şekilde cezalandırılmalıdır.

Zire ‘cezasızlık’ algısı, örgütlü yapıların bu zihniyetten terörist devşirmesini kolaylaştırır.

Tıpkı Dink cinayetinde olduğu gibi.

***

Türkiye Cumhuriyeti Devleti, iki alçağı göz açıp kapayıncaya kadar yakalayarak ve içeri tıkarak, hem bu zihniyete hem de ‘cezasızlık’ algısına geçit olmadığının güvencesini verdi.

Ancak, hukukun vereceği cezadan daha büyük güvence, devletin ve hükümetin yanı sıra, Türkiye demokrasisini oluşturan tüm siyasi partiler ve sivil toplum örgütlerinin, hatta her bir vatandaşın bu tür alçaklıklara karşı aldığı bireysel tutumdur.

Yazık ki, ‘muhalif’ maskesiyle ‘alçaklıktan yararlanmaya çalışanlar’ da var.

ALÇAKLIKTAN BESLENEN ALÇAKLAR

Yukarıdaki yazıyı bir gün önce hazırlamıştım.

Alçaklıktan yararlanma alçaklığı, dün bir başka alçakça saldırı sonrası karşımıza çıktı.

İlk haber şöyleydi:

Ankara’da 20 yaşındaki Barış Çakan, bir kavgada bıçaklanarak öldürüldü.

Olay 31 Mayıs Pazar gecesi 22:00 sularında, ‘yüksek sesle müzik dinleme’ yüzünden çıkan bir tartışma üzerine meydana gelmişti.

Saldırganlar A.B, K.Y. ve Ö.Y. birkaç saat içinde yakalandı.

***

Ama gün ağarmadan, terör örgütü PKK ve FETÖ’cü hesaplar, sosyal medyadan ‘Kürtçe müzik dinlediği için öldürüldü’ yalanını ortaya attı.

Terör örgütünün ajansları, yalan habere gerçeklik algısı vermek için Barış’ın kuzeni Doğan Çakan adına demeç uydurdu.

Organize bir şekilde yayıldı.

Sözümona meslek ilkelerine çok saygılı ve ‘muhalif’ olduğu savıyla uluslararası fonlardan sermaye alan T24 gibi medya kuruluşları terör yandaşı ajansların haberlerini sitelerinde uzun süre tutmaya devam ettiler.

***

Ankara Valiliği, olayın gerçeğini sabah saat 10:00 sularında açıkladı.

Bu, ‘neresini düzelteyim’ kabilinden bir yalan haberdi.

Barış, Kürtçe müzik dinlediği için öldürülmemişti.

Ortada Kürtçe müzik de yoktu.

Barış, müzik dinlediği için saldırıya uğrayan değil, yatsı ezanı okunurken bir otomobilin içinde yüksek sesle müzik dinleyenleri uyardığı için saldırıya uğrayan kişiydi.

Arkadaşları ifadelerinde olayın gerçeğini anlattı.

Barış’ın kuzeni, babası konuştu.

Ama yalan haberin üzerine üşüşenler ne haberlerini ne de sosyal medya paylaşımlarını değiştirdi.

Aksine, saat 10:00’dan sonra yalan haberi kışkırtıcı yorumlarını da ekleyerek paylaştılar.

Alçaklık haysiyetli insanların anlayamayacağı birşey.

***

Saat 13:00 sıralarında önde gelen bütün ajans ve siteleri taradım.

Evrensel gazetesini kutlarım. Barış’ın kuzeni Doğan Çakan’dan doğrudan görüş aldı ve “Saldırının Kürtçe müzikle alakası yok. Kuzenim ezan okunmadan önce abdest almış ama arkadaşı çağırınca parka gitmiş. Burada arkadaşı, yüksek sesle müzik dinleyen arabadakileri uyarmış. Saldırıya uğramışlar” sözlerini aktararak, bunun Ankara Valiliği’nin açıklamasını doğruladığını yazdı.

Ardından baba Nihat Çakan da aynı yönde açıklamalar yaptı.

***

Acı verici olan şu:

Alçaklar ve alçaklıktan beslenen alçaklar, gazeteci, insan hakları savunucusu, ilkeli siyasetçi, aydın, ilerici, cumhuriyetçi, şucu bucu sıfatıyla büyük laflar edip duruyorlar.

SİYASİ LİDERLER NEDEN SESSİZ!

Muhalefet partilerinin liderleri;

Her üç olayla ilgili olarak da; “Bu tür kışkırtmalar, tehditler, yalan haberler ve onlarla beslenen alçaklar Türkiye’nin birlik ve bütünlüğüne zarar veriyor” demekle iktidarı desteklemiş olmazsınız.

Karizmanız çizilmez.

Devlet adamlığı sergilersiniz.

Halk nezdinde saygınlığınız artar.

Aşağılama amacıyla ‘yandaş’ yaftası taktığınız medya da söyleyecek söz bulamaz.

Bunları danışmanlarınız söylemiyorsa, hepimizin vergilerinden aldığınız Hazine yardımından onlara hak etmedikleri bir maaş ödüyorsunuz.

Yok onlar söylüyor da siz durumdan yararlanmayı umarak susuyorsanız…

Eyvah ki ne eyvah…

ANTIFA NEDİR?

Kısa tarihçesiyle, Hitler dönemi faşizmine karşı ‘antifaşist, sol’ karşı koyma inisiyatifi olarak görünüyor.

Avrupa ve ABD’de ırkçılık karşıtı eylemlerin içinde ‘organize sivil’ bir yapı olarak görüldü.

Türkiye’deki Gezi olaylarındaki görünürlüğü ve PKK/YPG’ye silahlı militan desteği ‘sivillik’ konusunda şüphe uyandırdı.

ABD’deki son olaylarda ‘kundaklama ve yağma’ya da adları karışınca, Başkan Donald Trump tarafından ‘terör örgütü ilan edilmekle’ tehdit edildiler.

Türkiye’ye karşı olunca ve Trump savununca birçok kesime ‘sevimli’ görünüyor.

Ancak İngiliz yayın kurumu BBC bu kanaatte değil: “Antifa mala zarar verme ve bazen fiziksel şiddet olmak üzere militanca protesto yöntemlerine yönelebiliyor.”

Şimdilik bu kadarını yazmış BBC.

Mustafa Kartoğlu / Akşam Gazetesi

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat