CHP'nin İzmir'e ayrıcalık takıntısı

  • GİRİŞ24.06.2020 11:43
  • GÜNCELLEME24.06.2020 11:43

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ‘İzmir bayrağı’ndan söz etti, ortalık karıştı.

‘Montajsız’, şöyle dedi Soyer: “1800’lerde hatta biraz daha öncesinden itibaren İzmir’in bir bayrağı olmuş, yeşil-beyaz çizgili bir bayrak. Kentlerin bayrakları varmış o dönem ama çok az sayıda kentin bayrağı varmış. İzmir de dünyadaki bayraklı kentlerden biriymiş.”

“Aklımda İzmir parası çıkartmak vardı. Adını da koymuştum İzcoin diye…”

“Sonra bayrak da ortaya çıkınca dediler ki senin bir eyalet kurma çaban olduğu (şeklinde) anlaşılır. İzmir’i bu memleketten koparacak bir çalışma olarak algılanır. İsmini değiştirelim dediler.”

Aklı başında biri olduğunu varsayarak, bir ‘eyaletçilik’ niyeti olduğunu düşünmüyorum.

Ancak bir ‘kendini diğerlerinden ayırma’, bir ‘üstünlük’ arayışı var.

İlgilendiğim tarafı da bu.

***

Komşunuzun yanında çocuğunuzu CHP’nin ANAP döneminden sonra yerel iktidara geldiği İzmir için böyle enteresan bir çabası var.

Oysa; başka bayraklardan ‘üstünlük’ aranırsa listenin ilk sıraları dolu.

Karaman’ın tarihinde “Türkçe’yi resmi dil yapan ilk Türk devleti” bayrağı var.

Trabzon’un da ‘imparatorluk bayrağı’…

Liste uzun…

Ama gerçek şu;

Dalgalandığı her karış toprağa en üstün değeri kazandıran Ay-Yıldızlı Türk Bayrağı’dır, ‘yeter’dir.

***

Yine de bu tartışma, CHP’lilerin çok sevdiği ‘liyakat’ düzeyini göstermesi açısından önemli.

***

İzmir’i ‘ayırma’ çabasının bir örneğini de CHP Grup Başkanvekili Engin Altay verdi birkaç gün önce.

Altay, “27 Mayıs, İzmir’in işgalini saymazsak Türkiye Cumhuriyeti’nin en kara günüdür. 27 Mayıs darbelerin anasıdır” dedi.

Darbe konusunda aynı görüşteyim.

27 Mayıs’ın yıldönümünde AKŞAM’ın manşeti de ‘darbelerin anası’ydı.

Ancak;

Altay’ın da farkında olmadığını düşündüğüm bir ayrımcılık vardı sözlerinde.

“İzmir’in işgalini saymazsak…”

Neden İzmir’in işgali ‘kara gün’ olarak ilk sırada?

Antep’in, Maraş’ın, Urfa’nın, Rize’nin, Edirne’nin, Antalya’nın, İstanbul’un ve diğer şehirlerin işgali ‘açık gri gün’ mü?

CHP’nin kendine tanıdığı bu ‘ayrıcalık’ inancı, ‘işgalin 50 tonu’ sıralaması da yaptırıyor.

İşgal tarihinde Türkiye Cumhuriyeti’nin henüz kurulmadığına da takılmadım artık.

***

Ama ikisi de eski CHP İzmir Milletvekili Ali Yiğit’in Kasım 2016’da partililere hitap ederken kendini kaptırdığı kadar ileri vaka değil: “Başbakan kafa tutuyor, ‘Avrupa Birliği’ni istemiyoruz’ diyorlar. 57 yıl bu kapıda bekledik. Biz Avrupalı olmaya hazırız. Hele İzmirliler çok hazırlar. Biz bazen diyoruz ki, gerekirse de İzmir ayrılsın. Yani biz istemeyiz, bu şartlarda bunlarla yaşamayı. Biz Avrupalı olmaya çalışıyoruz. Türkiye’de yaşayan demokrat, aydın, çağdaş insanlar Avrupalı olmaya hazır.” (Montajsız)

***

Ali Yiğit aslen Kayserili’ydi!..

Fiilen İzmir Milletvekiliydi.

Ama kendini ‘ortaçağ batılısı’ sanıyordu…

ANTALYA’NIN DA BAYRAĞI VARDI, KONYA’NIN DA...

‘İzmir bayrağı’ enteresan bir tarihi özellik.

Ama bir ‘nadir ayrıcalık’ değil.

Konu Toplumsal Tarih Dergisi’nin Mart 2020 sayısında ‘Tarihte Bayrağı Olan Nadir Şehir İzmir’ başlıklı Doç. Mehmet Ö. Alkan imzalı makalede ele alınmış.

Ama bayrağı olan şehirler pek ‘nadir’ değil.

Alman, Hollanda, İngiliz ve Fransız arşivlerinde çok sayıda şehrin bayrak, flama ve armaları var.

Türkçe’de de bu konu yeni araştırılmıyor.

***

Son kaynaklardan biri, tarih araştırmaları dergisi MESOS’un Ocak 2019 sayısında Ahmet D. Altunbaş’ın ‘Libro del Conosçimiento de Todos los Rregnos’ incelemesi.

‘Bütün krallıklar hakkında bilgiler’ kitabı 1300’lerin ikinci yarısında İspanyolca yazılmış.

Kitapta çizilen ‘bayraklar’ arasında, dönemin Selçuklu şehirleri Antalya, Alanya, Konya ve Sivas bayrakları da var.

İkisi şöyle tanımlanmış örneğin;

“Antalya’nın kralının sancağında beyaz ve mor renkli dalgalı çizgiler ve şu şekilde (Hz. Süleyman mührü) bir işaret vardır.”

“Konya adında zengin bir şehrin bulunduğu, geniş topraklara sahip başka bir vilayet daha vardır ve buranın kralının dalgalı, beyaz ve kırmızı çizgili bir bayrağı vardır.”

Yazar, bayrakların Avrupa geleneği olarak ‘turnuva ve savaşlarda tanınmayı sağlayan armalar’ olduğuna, ancak kitapta aslında arma kullanması pek mümkün görünmeyen toplumlar için de ‘arma’ tanımlandığına dikkat çekerek, ‘gerçeklik sorgulaması’ da yapıyor.

Yani;

Şehir bayrakları, bir başkasının orayı tanımlamak için tasarladığı şey olabilir. 

ŞEHRİN DEĞERİNİ TÜKETMEK

Her ilimizin şahane özellikleri ve değerleri var.

İzmir’in de…

Belediye başkanlarının görevi şehirlerinin değerlerini ortaya çıkarmak, yeni değerler katmak.

Ama yeni öğrendiğiniz her şeye ‘ayrıcalık, üstünlük’ hırsıyla atlarsanız, şehrinize değer katabilecek tarihi bir bilgiyi değersizleştirirsiniz.

Siz hiç Antep’in ‘gaziliğini’, Maraş’ın ‘kahramanlığını’, Urfa ‘şanlı’ unvanını böyle ucuz sıralamalar için kullandığını gördünüz mü? 

BİR ŞEHRİN BELEDİYE BAŞKANI;

‘Wikipedia bilgeleri’ kadar şehrinin tarihini bilmeli.

Şehri hakkında yazılanları takip etmeli.

Yeni öğrendiği şeyin ‘tam olarak ne olduğunu’ araştırmalı.

Kullandığı kavramların ne anlama geleceğini düşünebilmeli.

Kendini ‘doğru’ ifade edebilmeli.

Şehrinin değerlerini ‘kastını ve haddini aşacak’ şekilde tüketmemeli. 

BEN YENİ ÖĞRENDİM!

Temel’e atfedilir.

Fıkra bu ya, artık hangi dilde anlaşıyorlarsa;

Yahudi’yi görünce elallenmiş, “Siz” demiş, “İsa Peygamber’i öldürdünüz!”

Yahudi, “Ama o iki bin yıl önceydi” dese de bizimki geri adım atmamış:

“Olsun, ben yeni öğrendim!”

AKŞAM

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat